Atatürkçüleri vurmalı...
BUGÜNLERDE "Atatürkçülük", "Cumhuriyet", "laiklik" gibi laflar etmek iyi değil.
Diyelim ki ben "laiklik" diyeceğim zaman, dört bir yana bakarım, etraf uygun mu?..
Uygunsa "Laiklik meselesine gelince..." diye başlarım. Uygun değilse, iki avucumu dizlerimin arasına sıkıştırıp, boynumu yana yatırarak sessizce otururum.
Kimi zaman kendimi tutamayıp da "Laiklik..." demek üzere ağzım açılmış, bir de "La..." hecesi çıkmışsa, ikinci heceden itibaren anında toparlarım:
"Laaa...havle vela kuvvete illa billahil aliyyil azim..."
Etrafıma bakarım, nasıl oldu?
Böylece durumum düzelmiş olur.
*
"Atatürkçülük" keza ağza alınmamalı.
O gece televizyonu açtığımda Cengiz Çandar ile Nazlı Ilıcak, bir adamı azarlıyorlardı CNN Türkte...
Ben adamın, programa gelirken içinde Nazlı Ilıcak olduğu halde Cengiz Çandarın arabasına çarptığını, Cengizin ondan bir tampon ile arka kapının parasını istediğini sandım.
İkisi birden azarlayıp durdular adamı.
O bey de sanki bana "Tampon parasını versem olmaz mı?" der gibi geldi. Sonra suspus kesildi, ağzını açacak oldu azarlandı, yeniden sustu.
Öbür ikisi uzun uzun söylendiler.
O kadar çok aşağılarcasına azarladılar ki, dikkat kesilip anladım; o bey Ankaradaki stüdyodan bağlanmış Atatürkçü Düşünce Derneği Başkan Yardımcıs.ı
Azarlanma nedeni Atatürkçülükleri...
Zaten sonunda Cengiz Çandar, "Kapatın şunu, gecenin bu saatinde bununla mı uğraşacağız" gibi laflar etti.
ADD yöneticisi ağzını açamadan gitti.
*
Bugünlerde Atatürkçülere, laik cumhuriyetten söz edenlere iyi gözle bakılmıyor.
AKPnin seçim zaferi, bir linç başlattı.
İslam áleminin son beş asırda kazandığı tek şanlı zaferle bu ülkeyi kuran, tüm dünyanın hayran olduğu... Bu ulusa bağımsızlık, çağdaşlık ve uygarlık ufuklarını açan o büyük insanın adını anmak ve onun düşüncelerini savunmak suç oluverdi bir anda...
Doğrusunu isterseniz böyle günlerin gelebileceği hiç aklıma gelmemişti.
Atatürkçülük suç, öyle mi?..
Bu topraklarda yaşayanların Mustafa Kemale duyguları böyle mi olacaktı?..
Böyle midir vefa?..
Böyle midir insan?..
Bekir Coşkun, 02.08.07