Neye Başkaldırıyoruz?
Küreselleşmeye
Emperyalizme
Kapitalizme
Geleneksel Dine...
Biz iki noktaya temas edelim.
Kapitalizm ve Din...
1.Atatürkçülük kapitalizme hangi argümanlarla başkaldıracaktır?
a.Egemenlik hususu.
Egemenlik anlayışı kapitalist toplumsal yapıyı kabul ediyorsa,
Emperyalizm karşıtı tam bağımsız bir ülke kurulsa dahi,
Sonunda yine kapitalizme yenik düşer.
Böyle bir toplumda bu sefer Milletin malını yiyenler dış güçler değil,
İç güçler olur.
b.Bankalar
Krediler
Kredi kartları
Halkı köleleştiren faiz ve
Borsa...
Sanırım Atatürkçülüğün bunlar hakkındaki genel tutumu Millileştirme ve ehlileştirme olacaktır.
Millileştirme ve ehlileştirme ile ancak kapitalizmin gemleri sıkılabilir.
Gemleri sıkılan kapitalizm bir müddet halkın boğazını daha az sıkar.
Ancak sonra gene yaşadığımız bu günlere geri döneriz...
2.Cehalet batağı Geleneksel Dine nasıl başkaldırılacaktır?
Misal;
Camilerin bugünkü durumu ne olacaktır?
Diyanet, İlahiyat ve İmam Hatipler ne olacaktır?
Okullara Din dersi konusundaki tutum nedir?
Bu konularda da Atatürkçülük gene bir dizginleme politikası izler diye düşünüyorum.
Ancak Atatürkçülerin dine uzak duruşu ve alt yapının olmaması sebebiyle,
din adına yapılacak tüm düzenlemeler "Dindar kesim!" tarafından reddedilir.
Samimi bulunmaz.
Bu da yapılacak olanları desteksiz bırakır ve halkın benimsemediği değişimler bir müddet sonra yerini eskilerine bırakır...
Kısaca;
Atatürkçülük, Kapitalizm ve Geleneksel Din konusunda,
Bir başkaldırı değil,
Ancak makyaj yapabilecek bir alt yapıya sahip...
Bu makyaj da bizi, son 75 yılda yaşanana benzer bir sürece götürür.
Bu sağduyulu ve öngörülü bir yaklaşım mıdır?
NOT:
Bir yolcunun yolda yürüyebilmesi için ufku görmesi yeterli değildir. Ufkun ötesini de görmesi gerekir. Mustafa Kemal Atatürk