
"Önce Türkçülük hareketinin çıkış noktası doğru saptanmalı. Osmanlı'daki çıkışı halkçılıktır. Rusya'daki Cedit'ler de hem iaik, hem halkçıydı. Pan- Slavizm'e başkaldırmışlardı, ulusal kurtuluş programı içindeydiler. Sevres Muahedesi'nden itibaren iki Türkçülük birleşmiştir. Çünkü Anadolu Türkçülüğü de, Batılı emperyalizme karşı bir ulusal kurtuluş savaşı projeksiyonu içindeydi. İkisi de anti emperyalist idi, ikisi de laik ve halkçı... Yoksa iki Türkçülük başlangıcının iki mühim adamı, Ziya Gökalp ve Yusuf Akçura, Gazi Mustafa Kemal Paşa'nın neden yanındaydı ki?"
Attila İlhan / "Avrasya'da Dolaşan Hayalet - Sultan Galiyef" Sayfa : 117
"... en baştaki Türkçüler, İsmail Gaspıralı, daha o zamandan Türkçülüğü, Çarlık İstibdadı ve emperyalizmi ile işbirliği yapan, Buhara "irticaı"na karşı anti emperyalist, laik ve ulusal zeminde oturtmamış mıdır? Dilde, işte, kültürde, Türkler arası bir "cephe" den yanaydı. "
"Gerçekte Türkçülük, Gaspıraldı'dan Molla Nur Vahidov'a, Vahidov'dan Sultan Galiyev'e, Mustafa Kemal'den Ziya Gökalp'a, Türkklerin tam bağımsızlıkçı, anti emperyalist halk cephesidir. Bunu böyle saptamadıkça TÜRKÇÜLÜĞÜ ÇIKARLARI İÇİN KULLANMAK İSTEYEN ecnebinin tuzağına düşülür."
Attila İlhan / Avrasya'da Dolaşan Hayalet - Sultan Galiyef / s.121
Yukarıda alıntıladığım son cümleye "TÜRKÇÜLÜĞÜ ÇIKARLARI İÇİN KULLANMAK İSTEYEN ecnebinin tuzağına düşülür." cümlesinin üzerine özellikle genç Türkçü kardeşlerim lütfen düşünsün.
Atatürk'ten ayrı veya Atatürk'ün daha önüne birilerini koyarak, anti emperyalist bilinçten yoksun olan hiç bir akım, Türk topraklarında zemin bulamaz. Özellikle Türkçü fikir hareketinin yükselişini fırsat bilerek, bu rüzgarı arkasına almaya çalışan Amerikancı - NATO'cu odakların hesaplarını iyi öğrenmeli, bu çevrelerin en başta Türk ulusuna ve Türkçülüğe zarar verdiğini göz önünde bulundurmalıyız.
https://www.facebook.com/profile.php?id=100006232153226
Mithat Akar - Gaziantep