Allah katında din İslam’dır ve İslam bireyin dinidir. İslam bireyin dini olduğu için kurtuluşu ya da kaybı birey yaşacağı için Kur’an inanan inanmayan ayrımını esas alan bir anlatım sergilemiştir. Bugüne kadar bu inanan inanmayan ayrımına o denli saplanılmış ki, Kur’an’ın toplumun huzuru, mutluğu ve esenliği için getirdiği ilkeler atlanmıştır.
Bunun yanında Hz.Muhammed’den “Peygamber” olarak bahsedilmesi toplumsal düzen için kafa yoranların yine imana takılmalarına sebep olmuştur. Oysa ki Hz.Muhammed’in iki görevi vardır, biri elçilik bir diğeri devlet başkanlığı. Devlet kademelerinde yerleşmiş teamüle göre bir kimsenin iki görevi var ise yüksek olan ünvanı ile anılır. Yani bir başbakan aynı zamanda dış işleri bakanlığı yapıyor ise ona “başbakan” denir. Kur’an’ın tamamında Hz.Muhammed’den peygamber olarak bahsedilmesi de bu sebeptendir. Ayetlerde verilen emrin elçi Muhammed’e mi yoksa devlet başkanı Muhammed’e mi olduğu ayetin içeriğinden tespit edilmelidir.
Gerek Hz.Muhammed’in elçilik görevi gerekse Kur’an’ın inanan inanmayan üzerinde yoğunlaşan hitap tarzı nedeniyle Kur’an’da yer alan toplumsal düzene ilişkin ilkeler ıskalanmıştır. Bugüne kadar hep İslam ümmeti, İslam milleti, İslam devleti gibi tanımlamalara gidilmiştir. Bu son derece yanlıştır. İçinde imanı barındıran İslam’ın devlet yönetimi ile bir ilişkisi yoktur. İmana dayalı bir yönetim, inanmayanlar ya da böyle inanmayanlar için zulümdür. Allah ise zulmetmez. Allah’ın merhameti herşeyi ve herkesi çepeçevre kuşatmıştır. Hal böyle olunca toplumsal düzenin hangi esaslar üzerinde şekilleneceği sorusu gündeme gelmektedir. Dünya hayatının mutluluk, huzur ve esenlik içinde geçmesini sağlayacak düzenlemeler Kur’an’da yapılmıştır. Herkes için dünya hayatında mutluluğu, huzuru ve esenliği sağlayacak bu ilkeler Müslimlik ilkeleridir. İşte esaslarını Kur’an’da bulan Müslimliğin altı ilkesi aşağıdaki gibidir:
1.Milliyetçilik: Yurt kardeşliği esasına dayanır.
2.Halkçılık: Yeryüzü/yurt halkın sofrasıdır. Toprak, su, hayvanlar ve orman üzerinde şahsi mülkiyet yoktur. Bunlar üzerinde çalışanlar çalıştıklarının karşılığını ücret olarak alır. Bu sistemde çalışamamak diye bir yoktur, işsizlik sıfırdır. Karnını doyuramamak özel çaba ister.
3.Cumhuriyetçilik: Egemenlik milletindir.
4.Devletçilik: Ekonomiye devletin hakim olduğu karma ekonomik sistem geçerlidir.
5.Laiklik: Her türlü yaşam şekline sonuna kadar özgürlük tanınmıştır.
6.İnkılapçılık: Bozuk olanın düzeltilmesi/salihatı işlemek çerçevesinde şekillenmiştir.
Müslimlik Kur’an’ın tarif ettiği toplumsal sistemin adıdır ve bugünkü sosyalizm, kapitalizm gibi toplumsal düzenlerin karşıtıdır. Bu ilkeler bundan 100 yıl kadar önce Mustafa Kemal Atatürk tarafından gün yüzüne çıkartılmış Türk insanına ve tüm dünya insanlarına armağan edilmiştir.
Ayağa Kalk Anadolu… Şehitler Kalkmadan Önce…
http://www.koklerimiz.com