Servet Avcı
13 Temmuz 2020 Pazartesi
Hazır 15 Temmuz'un yıldönümü… Bilindiği üzere o gün 'resmî tatil' ilân edilmişti…
Biliyoruz, ülkemizi yönetenler bu konuda çok ama çok hassas… Törenler gerçekleşecek, günün anlam ve önemine binaen duygusal konuşmalar yapılacak, FETÖ'yle mücadelenin önemi üzerine nutuklar atılacak, Kur'an-ı Kerimler okunacak, şehitler anılacak…
15 Temmuz darbe girişiminin yıldönümü kutlamalarına, şahsen ben de bir 'hatırlatma'yla, daha önce gündeme getirdiğim teklifle katılmak istedim…
Bizimki de kendi çapımızda bir katkıydı işte!.. Buyrun:
Bugün devleti yöneten kadroyu ve iktidar partisinin irili ufaklı bütün yöneticilerini stadyum gibi dev büyükçe bir alana toplayalım...
Nizamî bir şekilde, yüzleri aynı yöne dönük vaziyette, hepsi ayakta, verilecek komutu beklesinler... Komutların hepsi, önce 'cemaat' ve 'hizmet hareketi' dedikleri, sonra da 'haşhaşî', 'paralel yapı' ve 'FETÖ'ye çevirdikleri yapıyla ilgili olacak...
Sonra ilk komut gelsin: "Bir kere bile olsa Pensilvanya'ya giden, giderken yanında 'kalbi ve cebi ısındırılması gereken' iş adamı götüren kim varsa yere otursun!.."
Epeyi Bakan, eski Bakan, Milletvekili, eski Milletvekili, Belediye Başkanı ve eski Belediye Başkanı otomatik olarak oturur değil mi?
Ayaktakilere yeni bir komut gelsin: "Bir kere bile olsa Abant toplantılarına katılan, fikirleriyle Abant'ta veya ilgili yapının yayın organlarında katkıda bulunan kim varsa onlar da otursun!.."
Ayaktakilerden hatırı sayılı miktarda azalma olacaktır!..
Ardından üçüncü komut gelsin: "Banka açılışlarına katılanlar, talimatlı veya talimatsız para yatıranlar, buradan 'uygun kredi' kullananlar, ayakta kalmayın siz de oturun lütfen!.."
Ayaktakiler azaldıkça yeni komutlar gelsin:
"Şehirleri parsel parsel verenler, kamudan alacaklı müteahhitlere zorla himmet verdirenler!.."
"Devleti yönetenlerle o yapı arasındaki ilişkiyi eleştirenlere hakaret edenler, kumpas kuranlar, yargılayanlar, yargılamaya çanak tutanlar!.."
"Türkçe Olimpiyatları'na katılıp övgüler düzenler, ağlaya ağlaya birbirine sarılanlar!.."
"En küçük bir rahatsızlıkta şifa dileme yarışına girenler, teşekküre mazhar olanlar, sırtı sıvazlananlar, kendilerine kitap yazdırılanlar!..
Bunlar da oturtulduktan sonra hâlâ ayakta kalanlara yeni komutlar gelsin:
"Soruların çalındığı kurumların başında olanlar, soruları çaldıranlar, "Sorular çalınıyor" diyenleri şerefsizlikle suçlayanlar!..
"Çözüm sürecinin halkla ilişkiler faaliyetlerinde birlikte hareket edenler, akademik dayanışma içine girenler, sizi de çok beklettik, siz de oturun!.."
TSK'ya kumpas kurulurken, Kozmik Oda'ya girilirken, "Devlet bağırsaklarını temizliyor" diyenler, yol verenler, lobicilik yapanlar!.."
O koca alanda, bütün bunlar sayıldıkça yere oturanlardan sonra ayakta kaç kişi kalır acaba, kaç kişi? Halen Türkiye'yi yönetenler arasında, 'Ne istedilerse verenler'i tek tek oturttukça final sahnesinde kaç kişi alnı açık bir şekilde "Ben varım" diye ayakta kalabilir?
Teklif kendimin diye söylemiyorum, bence böylesine bir etkinlik, 15 Temmuz'la ilgili bugüne kadar yapılmış, en açıklayıcı, en adil, en renkli, en kaliteli ve da at izinin it izine karıştığı ortamda 'en ayıklayıcı' kutlama olur!.. Ayakta kalanlar kutlamalara devam eder!..