Foruma genelde okuyucu olarak girmeyi tercih ediyordum; ama uzun bir zamandır Kemalist cephede bir fitne sezdiğimden dolayı bu mesajı yazmak ve değerli görüşlerinizi almak istiyorum.

Malumunuz Türkiye'de bir siyasi kutuplaşma var. Kökü Abdülhamid'e, Vahdettin'e, Kuva-yi İnzibatiye'ye, Demokrat Parti'ye, Demirel'e ve sonrasında da Özal'a dayanan muhafazakar-gerici cephenin karşısında kökeni 2. Meşrutiyet'e, Kuva-yi Milliye'ye, Atatürk'e, İnönü'ye, Ecevit'e ve 68 devrimciliğine dayanan bir sol-Kemalist-ulusal cephe var. Bu iki cephenin sağında birlik ufak çatlaklarla da olsa AKP çatısı altında güçlü bir şekilde toplanmış görünüyor lakin ulusal-sol cephede açıkça düşmanlık olmamasına rağmen bir güç savaşı olduğu, en doğru benimcilik olduğu ortada. Bu hareketin merkezinde bulunan 2 örgüt var: CHP ve İşçi Partisi. Benim bu konuda tartışma konum İşçi Partisi ve Aydınlık cephesinin samimiyeti ve tutarlılığı.

Bildiğimiz üzere Aydınlık hareketi Cumhuriyet'in kuruluş yıllarına kadar uzanıyor. Nazım Hikmet gibi değerli insanları barındıryor ve Dev-Genç'in içinde Denizler'in yanında yer alıyor. 1970'li yıllarda sıkı bir Atatürkçü çizgiye sahip ve PKK'ya şehitler veriyor lakin 89-95 arası "2000'E DOĞRU" ismiyle yayımlanırken PKK'ya methiyeler düzüyor, dağlarda Türkiye Cumhuriyeti'ne karşı emperyalist bir maşa olarak kurşun sıkanlar gerilla diye anılyor, başlarındaki hainlere komutan sıfatı yakıştırılıyor, iş daha da ileri gidip kaçırılan ve sonrasında serbest bırakılan askerler için Doğu Perinçek'in "Keşke evlerine tabutla gönderilselerdi, çok isterdim" diyebileceği noktaya kadar geliyor. Sonrasında ne oluyorsa birden tekrar Kemalist oluyorlar ve PKK'ya savaş açıyorlar. Doğu Perinçek o dönemki 2000'e Doğru'da yayımlanan yazılarını ağzına almaz oluyor, Soner Yalçın OdaTV'de Kemalist çizgide yayın yapıyor, İşçi Partisi CHP'den daha Kemalist olduğunu iddia ediyor ve Aydınlık vasıtasıyla CHP'ye en az AKP'ye yaptığı kadar sert muhalefet yapıyor, adeta oy avcılığıyla uğraşıyor.

Size sormak istediğim soru basit: Doğu Perinçek'in ve Soner Yalçın'ın ve hatta Serhan Bolluk, Ferit İlsever gibi şu anda da Aydınlık hareketinin lideri olanların geçmişte yazdıkları yazılar sizin de içinize kurt düşürmüyor mu? 95 sonrası Kemalist görünen Aydınlık hareketi CHP'yi ve Kemalist güçleri zayıflatmak ve bölmek için dış güçler ve iç düşmanlar tarafından ulusal-sol cephenin içine sızdırılmış olabilir mi? CHP'ye yapılan sert muhalefet ve insanları CHP'ye değil İP'ye oy verin naraları ulusal cepheyi bölmeye ve CHP'yi güçsüzleştirmeye yönelik bir amacın göstergesi olabilir mi?

Değerli cevaplarınız için şimdiden teşekkürler.