ERMENİCİ VE APOCU "ATATÜRKÇÜLER !"
Burjuva Aydın Tavrı
Burjuva entelektüel anlayış ve bakış açısı kapitalizmin ilkel sermaye birikimi döneminden bu güne hiç bir zaman devrimci ilerici bir rol oynamamıştır/oynamayacaktır..Çünkü kabukları çatlayan,çürüyen,organları iflas etmiş bir sistemin temsilcisi olan aydınlar,kapitalist toplumsal sistemin kaderini yaşarlar.Yani onlar da çürüme ve yozlaşma sürecini farkında olsun ya da olmasınlar,yaşam tarzlarına,yazılarına ve olayları değerlendiriş biçimlerine yansıtırlar.
Bu aydın yozlaşması bizim gibi emperyalizme bağımlı yeni sömürge ülkelerde kendini daha belirgin bir şekilde hissettirir.Toplumsal sistemdeki çürüme burjuva-liberal aydına taşınır.O da bu çürümeyi topluma taşır.Türkiye'de bu olgu kendini teorik açıdan ortaya koymasa da olaylara yaklaşım açısından kendini hissettirir.Örneğin kendine ATATÜRKÇÜ diyen aydın teoride bağımsızlığı,milli egemenliği savunur.Anti emperyalisttir o,Atatürk milliyetçisi ve hatta devrimci aydındır.Ancak bu aydınımız bu söylemlerine karşın egemen sınıfın politik,ekonomik etkisinden kendini kurtaramadığından dolayı ana akım düşüncelerden de kendini kurtaramaz.Milliyetçiyim der;ama ana akım medya,tekelci sermaye "Türkiyelilik","alt kimlik üst kimlik","Hepimiz Ermeniyiz" ci ideolojik bombardımanı devreye soktuğu zaman,elinde tuttuğu al bayrağı bırakıp mavi ya da Turuncu bayrağa sarılır.Birden Türk Ulusuna "zehirli kan" tespitiyle yaklaşan ırkçı Ermenici en büyük "vatansever" olur.Aslında Kürtler de varsa neden Türkiye iki dilli olmasın ki,tezini hayata geçirmeye çalışır.Türk askerine kurşun sıkan bölücüler "kandırılmış" genç olu verir.
Kendi burjuva tespitine dayanak olarak da utanmadan Atatürk'ün cümlelerini dayanak yaparlar.Tabi bu cümle içerisinde parça, bütün haline gelir ve ters açıdan ele alınır.
Geçen yazımda "Türkiye Cumhuriyeti'ni kuran Türkiye halkına Türk Milleti denir." cümlesinin nasıl ters açıdan ele alındığını yazmıştım.Tekrar etme pahasına geçen yazımdan yine alıntı yapmam gerekiyor.Atatürk'ün bu tarihsel ifade biçimi "Atatürk de 'Halklar' kavramını ve gerçeğini kabul ediyor ." biçiminde tam da burjuva aydınlara ve bölücü yaklaşıma uygun biçimde yorumlama gafletine düşmektedirler.Birincisi Atatürk burada "etnik çoğunluk" kavramına vurgu yapmamıştır.Burada vurgulanan etnik köken itibariyle gruplar topluluklar kendilerini farklı din ve dilde tanımlasalar da Cumhuriyet çatısı altında Türk olarak tanımlanacaklarına yapılan vurgudur.İkincisi Türk Milletinin devlet kurucu yönüne yapılan vurgudur.Bu ikisinden çıkarılacak sonuç Atatürk burada kimi burjuva dar kafalıların iddia ettiği gibi "Türkiye Halkı" kavramını esas almamıştır.TÜRK MİLLETİNİN DEVLET KURUCU ÖZELLİĞİNE VE CUMHURİYET KAVRAMI ALTINDA TÜRK MİLLETİNİN ASLİ UNSUR OLMASINA vurgu yapmıştır.Ancak bizim burjuva,küçük burjuva aydınlarımız "Türk Milleti denir" sonuç cümlesini değil "Türkiye halkı" vurgusunu alıp bunu cümlenin bütünü yerine koyarlar." Şeklinde bir yorum yapmıştım.
BÖLÜCÜ AĞIZLA ATATÜRK'E SALDIRMA YÖNTEMİ :EŞİTLEME
Tarihte "Bilinen şeytan bilinmeyen dosttan iyidir" vurgusu,günümüzde kendini Atatürkçü,milliyetçi,devrimci olarak tanımlayan ;ancak pratik politika tespitine geldiğinde Batı merkezli düşünce akımlarının uydusu olmaktan kurtulamayan kişiler için çok daha anlamlı olmaktadır.
Yakın zamanda buna en güzel örneklerden biri de "İmralı'daki Apo" yazı dizisini hazırlayan günlük gazetenin yaklaşımıdır.Bu yazı dizide adeta bölücü başı Öcalan ağzıyla "Atatürkçü propaganda "yapılmaya çalışılmıştır.Atatürkçü,milliyetçi kuvvetlerle bölücüleri "eşitleme" çabalarının revaçta olduğu şu günlerde bu yazı dizi gayet büyük "anlam" taşımaktadır.Öcalan gibi emperyalizme uşaklık eden bir bölücünün ağzından "Atatürkçülük" ün değerlendirilmesi en başta Atatürk'e yapılan bir hakarettir.İşin daha da vahimi kimi Atatürkçülerin bu oltaya gelmesi veya bu saldırıyı görmezden gelmesidir.
Atatürk'ü eklektik açıdan ele almak başka bir saldırı yöntemidir.Atatürk'ün devrimci programı olan 6 OK eğilip bükülmeden ve biri diğerinden ayrılmadan savunulması gerekirken kimileri "sosyalizm" adına milliyetçiliği kimileri de "milliyetçilik" adına devrimci-halkçı ilkeleri reddetmektedir.Tabi bu reddetme veya savunma emperyalizm merkezli yapılan saldırı biçimlerine göre değişiyor.İçinde bulunduğumuz dönemde "Türklük" ve "Milliyetçilik" suç olarak görüldüğünden ötürü kimi Salon Atatürkçüsü veya konferansçı Atatürkçü aydınlarımız da Ermeni faşistleri vatansever PKK tabanını "kandırılmış" olarak değerlendirip Vaşington ve Bürüksel merkezli propagandaya ayak uydurmaktadırlar.
Devam Edecek
Mithat AKAR