Bahçeli AKP'ye tuzak mı kuruyor, omuz mu veriyor?

Bahçeli AKP'ye tuzak mı kuruyor, omuz mu veriyor?

İletigönderen tuba » Prş Ağu 28, 2008 2:55

Bahçeli AKP'ye tuzak mı kuruyor, omuz mu veriyor?

MHP lideri Devlet Bahçeli’nin AKP’ye yaptığı öneri tartışılıyor.
Yapılan kimilerine göre yeni bir tuzak, kimilerine göre de omuz vermek.
Peki gerçek hangisi mi?
Önce Bahçeli’nin teklifine bakalım:
MHP Genel Başkanı Anayasa Mahkemesi’nin görev ve yetkilerini düzenleyen maddeler bağlamında AKP’ye destek vereceklerini söylüyor.
Amacı bu destekle üniversitelerde türbanın önünü açmak.
Ancak burada bir çelişki var.
MHP bu teklifi neden türban Anayasa Mahkemesi’nde görüşülürken değil de bugün gündeme getiriyor?
Öyle ya amaç bağcıyı dövmek değil de üzüm yemek olsaydı böyle bir girişim aylar önce yapılabilirdi.
Buradan bakınca MHP’nin hadiseye yaklaşımında soru işaretleri vardır.
Yoksa MHP mahalli seçim öncesinde türban konusunu alevlendirerek AKP’yi köşeye sıkıştırmayı mı hesaplıyor?
İyi de türban gibi bir konunun böyle bir amaç için kullanılması doğru mudur?
Bir başka çelişki, türban ve AKP’nin mahkûmiyetiyle ilgili olarak edilen sözlerdir.
Bahçeli türbanı laikliğe engel görmüyor ki, bu konuda biz de ona katılıyoruz.
Ancak aynı Bahçeli AKP’nin Anayasa Mahkemesi’nde 1’e karşı 10 oyla laikliğe karşı odak olmak suçundan mahkûm olmasını tersinden kullanıyor.
Bahçeli bu mahkûmiyet AKP’nin meşruiyetini sorgulatır diyor.
İyi de o mahkûmiyetin temel gerekçesi zaten AKP’nin türban tavrı değil mi?
Dolayısıyla MHP liderinin burada takındığı tutumda da çelişki yok mudur?
Keza Devlet Bey partiler kapatılmasın, ama kişiler yasaklansın diyor.
Yani şu meşhur gülümseten klonlama teklifini yeniden gündeme getiriyor.
İyi de dokunulmazlık varken kişiler nasıl yasaklanacak? Hem parti dediğin kişiler ve onların programlarının eseri değil mi? Teröristi idam et, örgüte özgürlük ver olur mu öyle şey?
Bir başka paradoks, meşruiyeti tartışmalı olan bir parti, temel Anayasa değişikliklerini nasıl yapar?
Öyle ya bu Bahçeli değil midir AKP için son karardan sonra meşruiyet tartışmasını açan!
Sorarım size bu ne perhiz bu ne lahana turşusudur.
Sen adama hem gayrimeşruluğun yargı kararıyla 1’e karşı 10 ortada diyorsun, hem de gel ülke için hayati değişiklikleri beraber yapalım teklifini yapıyorsun.
Sicili bozulanların yapacağı değişiklik meşru olur mu?
Görüldüğü gibi MHP liderinin bir dediği diğerine uymuyor.
Aynı basın toplantısında bile birbiriyle çelişen şeyler söylüyor.
Amacı güya ön almak ve AKP’yı sıkıştırmaktır, ama beceremiyor.
Devlet Beyin ne demek ya da ne yapmak istediği bir kez daha anlaşılamıyor.
AKP’ye kapatılma davası açıldığında Bahçeli’nin etrafındaki vizyonsuz takım, “Gördünüz mü büyük politikamızı, Tayyip’i nasıl tuzağa düşürdük” böbürlenmesi içindeydi.
Ne oldu büyük politikanıza?
Hani Tayyip, Körfez ülkesine kaçacaktı? (Ülke ismini bile veriyordunuz.) Hani kaçmak için uçağı bile hazırlatmıştı? Genel merkez odalarında yapılan geyikleri yazayım mı?
Güldüğüm bir başka şey Bahçeli’nin “Abdullah Gül henüz Türkiye’nin tamamının Cumhurbaşkanı olamadı” beyanıdır.
İyi de Devlet Bey onun sorumlusu Tayyip Beyden öte siz değil misiniz?
Gül’ü tanımıyor muydunuz da partinize ve milletvekillerinize bile danışmadan dayattınız?
Evet sevgili okurlar, AKP ve Tayyip Erdoğan’ın en büyük şansı Bahçeli ve onun gibi sözde liderlerin mevcudiyetidir. AKP ve Gül Bahçeli’nin bu millete hediyesidir. Yalan mı?

ALEV TOPU...
Soğuk Savaş’a dönüş ve rotasız Türkiye!
Rusya’nın Osetya ile Abhazya’nın bağımsızlığını tanıması Soğuk Savaş sürecine dönüşün ciddi işaretleridir. Gelinen bu noktadan sonra süper güçler arasında rekabet derinleşecek ve yeni bir süreç başlayacaktır. Gürcistan bağlamında ortaya çıkan krizde en zorda olan ülke Türkiye’dir. Öyle, çünkü Gürcistan, Ankara için hem Kafkasya hem de enerji politikaları bağlamında kilit ülke konumundadır. Dolayısıyla Türkiye bölgede esecek mini rüzgârlardan bile etkilenecektir. Enerji bağlamında Moskova’ya bağımlı bir konuma düşen Ankara’nın işi oldukça zordur. Önümüzdeki günlerde bölgeyle beraber Karadeniz de ısınacak ve Montrö sorgulanmaya başlanacaktır... Karadeniz’de kıyısı bulunan yeni NATO ülkelerinin talebiyle büyük tonajlı savaş gemilerinin Karadeniz’e çıkması Türkiye ile Rusya arasında da sorun olacaktır. Görüldüğü gibi Gürcistan krizi adeta alev topudur ve öncelikle yakacağı ülke de Türkiye’dir. Vahim olan, böyle bir durumda bulunan Ankara’nın rotasızlığıdır. Ankara bu süreçte hem Batı’yı hem de Moskova’yı idare edeyim derken şamar oğlanı durumuna düşürülebilir, bunun için aman dikkat diyoruz... Son Kafkas paktı girişimi kâğıt üzerinde iyi de Batı’nın kucağında olan Gürcistan böyle bir şeye yeşil ışık yakamaz ki... Tiflis’in olmayacağı böyle bir pakt da olmaz...

KİM SORUMLU...
Başbakan’dan MB Başkanı’na kur fırçası
Haberi dün TOBB çevrelerinden duydum. TL’nin tanıtımı bağlamında Başbakan’ı ziyaret eden Merkez Bankası Başkanı Durmuş Yılmaz ve ekibini Erdoğan bayağı bir paylamış. Dinlediğime göre Başbakan, “Enflasyon, enflasyon dediniz, kurun üstüne basıp üretimi stop ettirdiniz, ama enflasyonun da iki haneli oranlara çıkmasına engel olamadınz. Politikanız iflas etti. Cari açık ortada, böyle giderse Türkiye çok zora girer. Dolayısıyla yine dalgalı olmak kaydıyla yeni bir kur politikası geliştirmeliyiz” demiş... Ben anlatılanın yalancısıyım, eğer bunlar söylendiyse geçmişler ola. Öyle ya ekonomik politikayı stratejik anlamda kurumlar değil siyasi irade belirler, dolayısıyla Merkez Bankası’nın bu işte siyasi bir sorumluluğu olamaz. Tamam MB, yıllar yılı çok ama çok büyük yanlışlar yaptı ama siyasi sorumluluğu yoktur. Sorumlu olan böyle bir Merkez Bankası yönetimini başta tutanlardır. Dileriz Başbakan’ın yukarıda aktardığım sözleri doğru olsun... Türkiye üretmiyor ve adım adım uçuruma gidiyor, MB’ye dur denilmezse yeni bir Duyun-u Umumiye hikâyesi tarihimize geçecektir.

GÖRÜNTÜ KÖTÜ...
Yaşarların ayıbı!
Yaşarların (Okuyan ile Nuri Öztürk) kavgasını hüzünle izliyorum. Neymiş efendim, plazmalar ve eşyalar geri isteniyormuş! Neymiş efendim, bardak taşmışmış! Neymiş efendim, mutabakata bağlı kalınmamışmış! Vallahi yazıklar olsun. Yapılan ayıp ötesidir. Bunlar güya ülkeye nizam-intizam vermeye soyundular, ama kendilerine nizam veremiyorlar. Yahu nedir paylaşamadığınız? Neyin kavgasını yapıyorsunuz? Belli ki kavga başka da bunlar vesile oldu. İkisi ile de konuşmadım. Perde gerisini bilmem. Verilen sözler mi yerine gelmemiş ve bu fırsattan istifade Okuyan eyvallah mı demiş, onu da bilmem, ama görüntü kötü. Keşke böyle olmasaydı diyorum. Bu tartışmadan ikisi de yara aldı. Biliyorum ikisi de iddialı, hırslı ve inatçı kişilikler, ama tablo hoş değil.


Resim
Kullanıcı küçük betizi
tuba
Üye
Üye
 
İletiler: 1113
Kayıt: Cmt Ara 29, 2007 21:09
Konum: Güneşin doğduğu yerden...

İletigönderen Mahir Çayan » Prş Ağu 28, 2008 3:36

Yeniçağ Gazetesi'nin MHP'de Devlet Bahçeli'ye muhalif olan Ramiz Ongun'u destekleyen,Hulki Cevizoğlu'na kucak açan bir yayın organı olduğunu belirtmekte fayda görüyorum öncelikle.

Bundan kastım,yazının içeriğini genel anlamda özetlemek.Tuzak kurma kısmını geçerek,omuz verme kısmına bakmak.İktidara tuzak kurmak gibi,şu an bizler için ütopya gibi görünen bir eylemi,sadece hayal dünyamızda şekillendirebileceğimiz için,yazının ''Omuz Verme'' başlığını tartışmak,daha doğru olur.

Yeni Soğuk Savaş döneminde,çok önemli bir ülkede yer alan Türkiye'de,rotanın belirlenmesi,Soğuk Savaş planlarının,''kimin yanında yer almalı?'' sorusunun cevabının müzakere edilmesinin,yasaların,olayların,TSK'da koltuk değişimlerinin,tutuklamaların gündemde olduğu bir dönemde,AKP'nin,varolma sebeplerinden biri haline gelen ''Türbanı Çözme'' meselesinin tekrar önlerine servis edilmesi,ister omuz verilsin,ister köstek olunsun,dikkat dağıtacağı,sağlıksız kararlara sebep olacağı aşikardır.Bu önemli dönemde yapılacak yanlış hamlelerin,hükümeti iyice dibe çekeceği ihtimalinin de düşünecek olursak,türban konusunu dile getirmek,bence,hükümeti oyalamak olur.

Bahçeli,her ikisini de aynı anda yapmaya çalışıyor.Kendi taraftarlarına göre ''Tuzak'',karşıtlarına göre ''Omuz verme''.Ama iki ihtimalde de iktidarın dikkatinin dağıldığı kesin.
Kullanıcı küçük betizi
Mahir Çayan
Üye
Üye
 
İletiler: 13
Kayıt: Prş Ağu 28, 2008 2:52

İletigönderen rafet » Prş Ağu 28, 2008 13:34

Iktidar AB-D den gelen komutlar konusunda hic dikkati dagilmiyor, birer birer verilen emirleri
uyguluyorlar.

Bahceli AKP nin destegi, stepnesi olmus, bunu tartismak bos bence.
Belki secimlerde MHP liler de AKP ye oy verirler:Madem farkimiz yok, hic olmazsa size
oy verelim, biraz da biz parmagimiza bulasan baldan yalayalim falan diyebilrler.
Kullanıcı küçük betizi
rafet
Üye
Üye
 
İletiler: 185
Kayıt: Sal Kas 06, 2007 2:07

İletigönderen Mahir Çayan » Prş Ağu 28, 2008 16:47

Olaylara bakış açınız karşısında gerçekten etkilendim.
Kullanıcı küçük betizi
Mahir Çayan
Üye
Üye
 
İletiler: 13
Kayıt: Prş Ağu 28, 2008 2:52


Şu dizine dön: Gazete Köşe Yazarları

Kİmler çevrİmİçİ

Bu dizini gezen kullanıcılar: Hiç kayıtlı kullanıcı yok ve 6 konuk

x