Bahçeli'den TSK'ya "AKP'yi uyarın!" mektubu!..

Bahçeli'den TSK'ya "AKP'yi uyarın!" mektubu!..

İletigönderen Türk-Kan » Cmt Şub 23, 2008 17:44

BAHÇELİ'DEN TSK'YA: "AKP'Yİ UYARIN!" MEKTUBU!..

Bilindiği gibi, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ile yaptığı “türban ittifakı” üzerine emekli subay(asker) derneklerinin de tepkisini çekmişti.

Geçen hafta MHP Genel Merkezi’nin önüne, üzerinde “Tarifsiz Düş Kırıklığımızla” yazılı siyah çelenk koymak isteyen emekli askerler ve eşleri “canımızı zor kurtardık” diyerek kaçmak zorunda kalmışlardı. Devlet Bahçeli’nin ise, kendilerine oy veren bu insanlara yaptıklarının “hata” olduğunu kabul eden bir özrünü duymadık..


UZANTI OLMA TARTIŞMASI

Bırakın, emekli asker eşlerinden özür dilemeyi, Pazar günü (17.02.2008) Milliyet Gazetesi’ne yaptığı açıklamada, “MHP, TSK’nın sivil uzantısı değildir” bile dedi!..

Bu açıklamayı ise hiç anlamadım. Askerler ve emeklilerinin de anladığını sanmıyorum.

Kim, Devlet Bahçeli’ye “Bizim uzantımız olun” dedi ki?..

TSK’dan (Türk Silahlı Kuvvetleri) böyle bir istek duymadık. Emeklilerinden de.. Başkalarından da.

“Sivil uzantı” sözünü Devlet Bahçeli kullandı ama, buna “uzantı” yerine “destek” demek daha doğru.

Bahçeli, bu desteği önce, AKP’li Abdullah Gül’ün cumhurbaşkanı seçilmesinde açıkça vermedi mi?.. Sonra da Anayasa’ya, Anayasa Mahkemesi kararlarına ve Atatürk’ün Devrim Yasalarına açıkça aykırı biçimde, türbanın kamusal alanda serbest olması konusunda.

Üstelik, 22 Temmuz seçimleri öncesinde, açıkça “Hesap sormazsam namerdim” dediği AKP’ye!..


ALDATILMIŞLIK MI, PAZARLIK MI?..


Şimdi ise, Bahçeli’ye sormazlar mı: “Durup dururken, TSK’nın sivil uzantısı olmadığını söylüyorsun. Peki bu yaptıkların AKP’nin uzantısı olmak değil midir?”

Az sonra, çok çarpıcı bir durumu hatırlatacağım. Ama önce, AKP’ye destek verenlerin düştüğü durumu vurgulayalım.

Beş yıl boyunca AKP’ye en büyük desteği veren Aydın Doğan’ın Genel Yayın Yönetmeni Ertuğrul Özkök, artık “Aldatılmışlık duygusuna kapıldım” diyor. (Can Dündar’ın “Neden” adlı Programı, NTV, 12.02.2008.) Bizler AKP’nin icraatlarına anında tepki verdiğimiz zaman ise, hakaret edip “Paranoya” diyordu. Anlaşılan Özkök de “paranoyaklar arasına katıldı!..”

Ama Ertuğrul Özkök hâlâ AKP hakkındaki haberlerde “sansür” uyguladığını da kabul ediyor. Şu sözler de ona ait: “Arkadaşlarıma AKP’nin kapatılma haberlerini vermeyin, diyorum!..”

Peki o zaman bu tepki, “aldatılmışlıktan uyanma tepkisi” mi oluyor, yoksa “pazarlık tepkisi” mi?..


313 KOMUTANA...

Bence ilk “aldatılan ve aldanan” Devlet Bahçeli oldu. MHP tabanının ise, başından beri farklı düşündüğü için aldanmadığını biliyorum. Bakınız AKP, MHP’ye söz verdiği halde, YÖK Yasasının Geçici 17. Maddesi’nde düzenleme yapmıyor. Zaten hangi sözünde durdu ki?.. Ama, Recep Tayyip Erdoğan “Biz ne aldanan ne de aldatan olmayız” demiyor muydu?..

İşte o yüzden, biz hangi politikacıya nasıl güveneceğiz diye yıllardır soruyorum, yazıyorum.

Şimdi gelelim, Devlet Bahçeli’nin başlıktaki isteğine!...

Bugün durup dururken, “MHP, TSK’nın sivil uzantısı değildir” diyen Sayın Bahçeli, 4 yıl önce (AKP iktidarının birinci yılında), TSK’ya mektup gönderiyor ve “AKP Hükümeti’ni uyarın” diyordu!..


Kaleme aldığı “Tarihi Görev Çağrısı” başlıklı kitapçığı birçok yere göndermiş, TSK’da da tam 313 komutana gönderirken üzerine “AKP Hükümeti’ni uyarın” notu düşmüştü!.. Hatta Hürriyet gazetesi bir süre sonra manşetten, “Asker iade etti” diye haber yapmıştı.

O tarihte konuşan Mehmet Şandır ise şunları söylemişti:

“Şu ana kadar bize ulaşan bir mektup iadesi yok. Ancak bundan sonra gelirse bilemem. Postacı yolu bekliyoruz. Mektubumuz bahane edilerek, TSK mensuplarının siyasi bir tartışmanın içine çekilerek yıpratılmaya çalışılması bizi üzüyor.” (06.08.2004.)

Terörist PKK’ya “Terörist değiller, onlar bizim kardeşimiz” diyen DTP’lilerle Meclis’te tokalaşırken, askerlere gösterilen bugünkü tavrı “seçmenlerin” anlamadığını vurgulamak istedim sadece!..


Hûlki Cevizoğlu, 19.02.08
Türk Genci, devrimlerin ve cumhuriyetin sahibi ve bekçisidir. Bunların gereğine, doğruluğuna herkesten çok inanmıştır. Yönetim biçimini ve devrimleri benimsemiştir.

Bunları güçsüz düşürecek en küçük ya da en büyük bir kıpırtı ve bir davranış duydu mu, "Bu ülkenin polisi vardır, jandarması vardır, ordusu vardır, adalet örgütü vardır" demeyecektir. Elle, taşla, sopa ve silahla; nesi varsa onunla kendi yapıtını koruyacaktır.
Kullanıcı küçük betizi
Türk-Kan
Kuvva-i Milliye
 
İletiler: 6735
Kayıt: Pzt Şub 19, 2007 20:56

İletigönderen Ram » Cmt Şub 23, 2008 18:15

Bahçeli, bizi, diskoya götür... İp atarken tam bir şov yapıyormuş... Hûlki yazıyor da, duyan-gören-konuşan yok, üç maymun moda oldu...
Mevzuubahs olan; millete saltanatını, hâkimiyetini bırakacak mıyız, bırakmayacak mıyız¿? meselesi değildir. Mesele, zaten emrivâki olmuş bir hakikati ifadeden ibarettir. Bu, behemehâl, olacaktır. Burada içtima edenler, Meclis ve herkes meseleyi tabiî görürse, fikrimce muvafık olur. Aksi takdirde, yine hakikat usûlü dairesinde ifade olunacaktır.

Fakat ihtimâl, bazı kafalar kesilecektir!
Kullanıcı küçük betizi
Ram
Zûlme Karşı İsyan!
 
İletiler: 8167
Kayıt: Sal Şub 20, 2007 1:06
Konum: Aç haritaya bak!


Şu dizine dön: Gazete Köşe Yazarları

Kİmler çevrİmİçİ

Bu dizini gezen kullanıcılar: Hiç kayıtlı kullanıcı yok ve 7 konuk

x