Cumhuriyet tarihi yalancılarına belgelerle MEYDAN okuma!
Korkmuyoruz…
Gerçekleri saklamıyoruz…
Çarpıtmıyoruz…
Belge ve bilgileri bütün çıplaklığıyla ortaya koyuyoruz…
80 yıldır bir neslin nasıl sinsice zehirlendiğini gösteriyoruz…
“Değişik kaygılarla” Cumhuriyet tarihini çarpıtan;
- 1. Mevlanzade Rıfat,
2. Rıza Nur,
3. Said-i Nursi,
4. Necip Fazıl Kısakürek,
5. Nihal Atsız,
6. Kadir Mısıroğlu,
7. Sevan Nişanyan,
8. Yalçın Küçük,
9. Fikret Başkaya,
10. Kazım Karabekir
11. İdris Küçükömer,
12. Eric Jan Zürcher,
13. Mehmet Altan,
14. Burhan Bozgeyik,
15. Mustafa Müftüoğlu,
16. Cemal Kutay,
17. Emre Aköz,
18. Atilla Yayla,
19. Halil Berktay,
20. Taner Akçam,
21. Cemil Koçak,
22. Mümtazer Türköne,
23. Engin Ardıç,
24. Mustafa Armağan,
25. Abdurrahman Dilipak
Elinizdeki kitap, “Resmi tarih yalan söylüyor!…” diyerek Cumhuriyet tarihine ve Atatürk’e saldırmanın moda haline geldiği bu günlerde,tarihsel belge ve bilgilerle “gerçekte kimin neden ve nasıl yalan söylediğini”gözler önüne sermek için kaleme alınmıştır.
İşte kitapta belgelerle cevap verilen Cumhuriyet tarihi yalanlarından bazıları:
- • Kurtuluş Savaşı’nın başlamasında Atatürk’ün herhangi bir etkisi yoktur! Atatürk Kurtuluş Savaşı’na sonradan katılmıştır!
• Vahdettin hain değil kahramandır!
• Kurtuluş Savaşı önemsizdir!
• Kurtuluş Savaşı antiemperyalist bir mücadele değildir! İngilizlerlesavaşılmamıştır!
• Güney Anadolu’nun kurtarılmasında Atatürk’ün hiçbir etkisi yoktur!
• Çerkez Ethem hain değil kahramandır!
• I. İnönü Savaşı olmamıştır, sonradan uydurulmuştur!
• Yazı ve dil devrimi Türkiye’yi tarihinden koparmış, insanları birgecede cahil bırakmıştır!
Kitapta ayrıca:
* Atatürk’ün, Kurtuluş Savaşı’nı 1918’de Adana’da başlattığını,
* Güney direnişinin bilinmeyenlerini ve Pozantı Kongresi’nin sırrını,
* Vahdettin’in İngilizlerle yaptığı gizli anlaşmaları ve Kurtuluş Savaşı’na karşı büyük komplosunu,
* Vahdettin’in ABD Başkanı’na yazdığı mektubun sırrını,
* Kurtuluş Savaşı’nda İngilizlerle savaşıldığının kanıtlarını,
* Çerkez Ethem konusundaki gerçekleri,
* I. İnönü Savaşı’nın gerçekten yaşandığını,
* Türkçeyi, harf devriminin değil Osmanlı’nın fakirleştirdiğini,
* Latin harflerinin aslında Ön Türk harfleri olduğunu,
* Atatürk’ün yazım kurallarını ve türettiği sözcükleri,
ve daha fazlasını bulacaksınız…
Türkiye’nin içeriden ve dışarıdan emperyalist bir kuşatmayla çevrildiği bu günlerde Cumhuriyet tarihi yalanlarını öğrenmek ve bu yalanlara belgelerle cevap vermek çok büyük bir önem taşımaktadır.
- Amacım, Atatürk’ün “Tarih yazmak tarih yapmak kadar mühimdir(önemlidir); yazan yapana sadık (bağlı) kalmazsa değişmeyen hakikat(gerçek) insanlığı şaşırtan bir hal alır” sözü doğrultusunda, “tarih yapana”sadık kalmayan “tarih yazanları” göstermek ve böylece “değişmeyen gerçeğin insanlığı şaşırtan bir hal almasını” engellemektir.
Dileğim, bu kitabın, yalancının mumunu söndürüp gerçeğin aydınlığına çıkmak isteyenlere biraz olsun kılavuzluk etmesidir.
Not: (Meraklısına ufak açıklamalar):
Kazım Karabekir Paşa’nın Kurtuluş Savaşıyla ilgili çarpıtmalarına ilk cevap veren bizzat ATATÜRK’tür… NUTUK’TA ve Milliyet gazetesinde 1927 de cevap vermiştir Karabekir’in iddialarına ATATÜRK… Biz de tamamen belgelere dayanarak, “Kurtuluş Savaşı’nı Atatürk değil ben başlattım” gibisinden onlarca iddianın sahibi Karabekir Paşa’ya belgelerle yanıt vermekteyiz… Başbakan’ın ikide bir, Kurtuluş Savaşı’nın 2 numaralı adamı İsmet İnönü’yü hakaretvari eleştirdiği bir ortamda müsade edin de biz de tamamen belgelerle Karabekir’i eleştirelim… Anlayamadığım şey şu ki: İsmet Paşa’ya herkes yalan yanlış ağzına geleni söylüyor, kimsecikler çıkıp da “Yapmayın… Evet çok yanlışları var ama İsmet Paşa Kurtuluş Savaşı’nın 2 numaralı adamıdır” diye İsmet Paşa’yı savunmuyor… Buna karşın tamamen belgelerle, üstelik Atatürk’ün de çok ağır şekilde eleştirdiği Karabekir Paşa’yı eleştirince size hemen “Nasıl olur… Karabekir eleştirilir mi?” diye saldırıyorlar… Bu durumun nedeni İsmet Paşa’nın ölünceye kadar Atatürk’ün yanında olması, Karabekir Paşa’nın ise daha Kurtuluş Savaşı’ndan itibaren Atatürk’e muhalefet etmesidir.Bu nedenle Atatürk’e saldırmak isteyenler İsmet Paşa’ya saldırıp Karabekir Paşa’yı putlaştırmaktadırlar… Türkiye artık bu oyunun farkına varmalıdır… Bütün Kurtuluş Savaşı kahramanları başımızın tacıdır, ama kimse de kutsal değildir… İsmet Paşa’yı yerin dibine batır, Karabekir Paşa’yı dokunulmaz yap… Bu doğru değil…. Tarih kimsenin oyuncağı değildir… Hata yapan eleştirilir….
Nihal Atsız, 1958′de yayınlanan “TÜRK ÜLKÜSÜ” adlı kitabında VAHDETİN’İN “Vatan haini olmadığını, tersine bir kahraman olduğunu” idda etmiş ve Vahdettin seviciliğini başlatmıştır… Oysa ki Atatürk Vahdettin’e Nutuk’ta “Milletine hıyanat etmiş ADİ BİR YARATIK” demiştir. Biz de Vahdettin’in hainliğini tescilleyen birçok belgeyi okuyucuya sunmaktayız… Atsız’ın Türkçülüğü ayrı şeydir, beğenirsiniz beğenmezsiniz; ama Cumhuriyet tarihine bakışı ayrı şeydir. Biz Atsız’ın Türkçülüğünü değil tarihçiliğini, Cumhuriyet tarihine bakışını mercek altına alıyoruz… Bazı iddialarına belgelerle yanıt veriyoruz… Atsız’ın dediği gibi, bakalım mesala geçekten de Vahdettin kahraman mı değil mi onu gösteriyoruz…
Necip Fazıl: “Vatan Haini Değil Büyük Vatan Dostu Sultan Vahidüdin” adlı kitabında büyük bir soğukkanlıllıkla BELGE UYDURAN, açıkça yalan yazan ve dahası zaman zaman hiçbir belgeye dayanmadan Vahdettin’i aklayan Necip Fazıl’ın çarpıtmalarını satır satır ortaya koymaktayız…Ve “bir Müslümana yalan yazmak yakışır mı” diye sormaktayız…
Yalçın Küçük: “Aydın Üzerine Tezler” ve “Türkiye Üzerine Tezler” adlı kitaplarında Atatürk’ün aslında o kadar da önemli bir kişilik olmadığını, Kurtuluş Savaşına sonradan katıldığını, Kurtuluş Savaşının antiemperyalist olmadığını, I. inönü Savaşının aslında yapılmadığını, İsmet İnönünün Kurtuluş Savaşı’nda bir katkısınının olmadığı vb. birçok çarpıtmaya imza atmıştır… Bütün bunlara satır satır cevap vermekteyiz…
Özetle: Bügüne kadar, “aman şu kızar, aman bu küser…“ diyerek saklanan, ortaya konulmayan gerçekler belgelerle ortaya koyuyoruz..
Yeter artık: 80 yıldır yapılan beyin yıkamaya son vermenin zamanı geldi!
Bu kitapta hiç kimseye haksız ve belgesiz bir tek satır itham yoktur. Yazılan herşey belgelidir…. Bu nedenle bilmeden, tapınma dürtüsü içinde “öfkelenmeden” önce kitabın okunması önerilir…
Sinan MEYDAN / 5 Eylül 2010, sinanmeydancom.tr.gg
Sinanmeydan75@mynet.com