BAKIŞ /GÖRÜŞ GÖRÜNÜŞ (XIII)

Türkiye ve dünya gündemindeki gelişmeler hakkındaki fikirleriniz, yayınladığımız izlencelerin bölümleri hakkındaki düşüncelerinizi paylaşabileceğiniz alan.

BAKIŞ /GÖRÜŞ GÖRÜNÜŞ (XIII)

İletigönderen Habip Hamza Erdem » Sal Ara 13, 2016 15:01

BAKIŞ /GÖRÜŞ GÖRÜNÜŞ (XIII)
Ekonominin Ruhu
Jeopolitik ve jeostrateji konusunda değineceğimiz üzere, ‘kuramsız strateji’lerin eksiklikleri ile ‘kuramsız planlar’ın eksikliklerini gidermek üzere bir birlikte-kurma (co-construction) yolu aranmayacak değildir.
Nitekim Sovyet planlamasında Popov ve Litoshenko’nun yaptıkları gibi, Marx’ın ‘yeniden üretim şemaları’nda kullandığı matematik model ile Quesnay’nin ‘ekonomik tablosu’ndan buyana geliştirilen ‘kuramsal modeller’ birlikte kullanılacaktır.
İşte Vasily Leontief’in ‘girdi-çıktı tablosu’ bu bakımdan ‘makro-ekonomik model’ler ile ‘ekonomik tablo’nun en yetkin birlikte kurulması olacaktır.
Çünkü ‘kuram’ yoksa, ‘araç’ (instrument) da yoktur ve araç yoksa planda ‘uyum’ (cohérence) olmayacaktır. Böylece ‘kuram’ ‘gerçek’i arayacak, ‘model’ ise onu dillendirecektir (açıklayacak).
Plancının bürosunda oturup ‘gerçek’ vehmetmesinin önü de böylece alınabilecektir.
Böyle bir ‘plancı’ nereden bulunacak denilecek olursa, eğer bu nitelikte plancı yetiştirmemiş iseniz yapılacak planlar da ‘pilav’ değil ‘çorba’ olacaktır.
Hele plancılarınızı ‘İmam Hatip’lerden getirmiş iseniz, ‘ekonominin ruhuna fatiha okuma’nın zamanı gelmiş demektir. Onlar ancak ‘ekonominin ölüsünü yıkamayı’ becerebileceklerdir.
Leontief ise ‘yöntem tartışmaları’nı yakından izleyip kuramın ‘gözlem’ ve ‘istatistik’lere önceliğinin ayırdındadır. Ancak ‘ekonomik yasalar’a salt tümdengelim (déduction) yoluyla değil (raisonnement) ama hem ‘tarihsel’ ve hem de ‘görgül’ (empirique) yolların (tümevarım) birlikte kullanılmasıyla varılabileceğini göstermiştir.
Böylece bilim için kaçınılmaz olan ‘gözlem’ ve ‘ölçme’, kurama içselleştirilmiş olmaktadır.
[Geçerken tümdengelim ve tümevarım usavurma-akılyürütme (raisonnement) yollarının çokca yapıldığı üzere ‘yöntem’le karıştırılmaması gerektiğini anımsatalım].
Leontief’in bu başarısı, tarihçi okuldan Sombart ile klasik ve neo-klasik ekonomik kuramlar konusunda çalışan Bortkiewicz’le eşzamanlı olarak çalışmasına bağlanabilir.
Gerçekten, Sovyet’leri terkedip Almanya’ya (Weimar Cumhuriyeti) geldiği zaman (1925-31), Viyana Çevresi düşünürleriyle de tanışacaktır.
Aynı dönemde Amerika’da (Harvard) ‘ekonomik barometre’ çalışmaları yapılmakta, günümüzde kullanılan ‘basınç’ ve ‘havasını alma’ terimleri de, büyük olasılıkla o günlerin terimleri olarak süregelmektedir.
Avusturya’nın A’sı
Birinci Dünya Savaşı sonunda Osmanlı İmparatorluğu gibi Avusturya-Macaristan İmparatorluğu da dağıldı.
Her ne kadar Avusturya-Macaristan İmparatorluğu diyorsak da, Avusturya özellikle Devlet-Ulus tarihsel kategorisi açısından hem ‘Devlet’ ve hem de ‘Ulus’ kategorilerine zorlama ile sokulabilecek özellikler taşır.
Temsilîdir.
Ancak, Viyana, özelikle Germen halklarının ‘Doğuya açılan penceresi’ olarak, tarih boyunca önemli bir ‘kültür/sanat ve bilim merkezi’ olmuştur.
Avusturya’dan Viyana çıkarılacak olursa elimizde bir tek A harfi kalır, denilse abartı olmaz.
İşte bu Avusturya, Amerikan Başkanı Wilson’un zoruyla Almanya’ya bağlanmayıp bağımsız bir ‘Devlet’ olunca, ‘planlama konusunda’ belki de Avrupa’nın en önde gelen ülkesi olmuştur.
Kaldı ki, gerek Viyana’lı ve gerekse Viyana’ya sonradan yerleşen önemli ‘düşün ve bilim adamları’nın toplanma yeri olarak Viyana’nın bir ‘merkez’ olduğuna kuşku yoktur.
Nasıl İngiltere’nin City’si ‘finans’ın merkezi ise Viyana da ‘düşün’ merkezidir.
İşte özellikle 1848 Devrimi’nden sonra etkinlikleri artan ‘Avusturya Sosyalistleri’ ile ‘Avsuturya Marksistleri’, 1919’dan itibaren Avusturya’yı bir ‘toplumsal planlama’ laboratuvarı ya da ‘deneyim ülkesi’ haline getirmişlerdir.
Viyana’da, Birleşik Bilimler Ansiklopedisi (Encylclopédie des Sciences Unifiées) projesini önerenler arasında yer alan Otto Neurath (1882-1945) mantıksal tümdengelim (logico-déductive) yoluyla ‘bilimsel süreçleri’ yöneten ‘kurallar’ı koymak ve bilimler arasındaki ‘terminoloji’ ayrımını ortadan kaldırmaktan yanadır.
Daha sonra Mantıksal pozitivizm taraftarlarınca da işlenen ve yukarıda sözüedilen ‘toplum mühendisliği’ alanında önemli adımlar atılacaktır.
Bu çalışmaların Avusturya’da olmasından daha doğal bir şey olamaz.
Çünkü Avusturya’nın ne ‘Devlet’ ve ne de ‘Ulus’ olarak, özgül bir tarihi yoktur.
Her ne kadar Habsbourg hanedanı 600 yıl hüküm sürmüşse de, 1910 yılına gelindiğinde ilişikte sunulan haritadaki bölümlenmeye hazır bir yapıdan 83 878,99 km² lik bir alana sıkıştırılmış bir ‘ülke’ konumuna gelmiş, İkinci Dünya Savaşında ise yine İngiltere, ABD, Fransa ve Sovyetler tarafından on yıldan fazla işgal altında kalmıştır.


O nedenle, belki de ilk kez burada tarafımdan dillendirilecek olursa, Avusturya Birinci Dünya Savaşından sonra, salt bir hanedanın adıyla anılan bir Devlet artığı olarak ‘planlama’ya başvurmayıp da ne yapabilirdi?
Şöyle de söylenebilir bir ‘Devlet’ ya da madalyonun ikinci yüzü olarak ‘Ulus’ olmak belli bir ‘plan’ ve ‘program’ uygulanmadan mümkün olabilir mi?
İncelediğimiz konudan uzaklaşmak pahasına yineleyelim; günümüz Avusturyasını ‘Ulus Devlet’ olarak tanımlamak için kimin elinde ‘bilimsel nitelikte’ bir ‘veri’ vardır?
Bir ‘ölçüt’.
Yoktur.
Demek ki, gelişigüzel ‘Ulus Devlet’ diyenlerin, öncelikle ‘Avusturya’ya bakmalarında yarar var deyip geçelim.
Geçelim ve ‘Viyana Çevresi’ düşünürlerinin gerek planlama ve gerekse ‘bilimsel çalişmaları’na yakından bakalım.
(Sürecek)
Habip Hamza Erdem
Kullanıcı küçük betizi
Habip Hamza Erdem
GM Yazarları
GM Yazarları
 
İletiler: 1627
Kayıt: Cum Haz 26, 2009 20:01

Şu dizine dön: Tartışma ve Fikir Meydanı

Kİmler çevrİmİçİ

Bu dizini gezen kullanıcılar: Hiç kayıtlı kullanıcı yok ve 5 konuk

cron

x