BAKIŞ-GÖRÜŞ-GÖRÜNÜŞ (XVI)

Türkiye ve dünya gündemindeki gelişmeler hakkındaki fikirleriniz, yayınladığımız izlencelerin bölümleri hakkındaki düşüncelerinizi paylaşabileceğiniz alan.

BAKIŞ-GÖRÜŞ-GÖRÜNÜŞ (XVI)

İletigönderen Habip Hamza Erdem » Sal Ara 20, 2016 6:53

BAKIŞ-GÖRÜŞ-GÖRÜNÜŞ (XVI)
‘Ekonomi Politikte Devrim’
‘Devrim’ sözcüğü de sıklıkla kulanılan bir terimdir (notion). Böylece, sözgelimi Avusturya Okulu’ndan Friedrich Hayek (1899-1992), geçen sayıda sözünü ettiğimiz ‘yöntem tartışması’nı başlatan Carl Menger (1840-1921) önderliğindeki ‘marjinalist Devrim’le birlikte ‘neo-klasik ekonomi politik’e geçildiğini ileri sürecektir.
Oğul Karl Menger (1902-1985) ise yine Viyana Çevresi düşünürlerinden olup konumuz açısından önemli olan İstatistiksel Ölçme (Statistical metrics) (1942) teknikleri üzerine çalışacaktır.
Baba Carl Menger’in Ekonomi Biliminin İlkeleri (Grundsätze der Volkswirthschaftslehre) başlıklı çalışmasındaki Grundsätze ise, zaten ilkeler (principes) ve/ya da ilkeler sistemi anlamında olup,
- Genel kabul görmüş
- Açıkca dillendirilmiş
- İndirgenmez
- Tutarlı ve anlaşılır (plausible)
- Karmaşıklığı çözücü araçlar olarak ileri sürülmektedir.
Carl Menger için ekonomik ve toplumsal tarih betimleyici (descriptive) olmasına karşın ekonomi bilimi açıklayıcı (explicative) olmak durumundadır.
Başkan Bush’un ‘Başkanlık Özgürlük Madalyası’ verdiği Hayek’le birlikte ise, neo-klasik ekonomi özgürlük yoluna girecektir: La Route de la servitude.
Böylece yüzyılın başında gelişen sosyalizm ya da nasyonal-sosyalizm gibi ‘totaliter’ ideolojilere karşı ‘bireysel özgürlük’ ve ‘bilimsel ekonomi’ yerleş(tiril)miş olacaktır.
Keynezyen Devrim
John Maynard Keynes (1883-1946)’in ‘Makro ekonomi’si otuzlu yılların bir başka ‘Devrimi’ olup, İkinci Dünya Savaşı sonrası dönemin ‘Devlet Baba’ (Etat-providence) ve bir ölçüde ‘Karma Ekonomi’sinin kuramını oluşturacaktır.
Ne ki, Keynezyen ‘neo-klasik sentez’in 29 Büyük Bunalımı’na bir ‘çare’ olarak üretildiği söylenebileceği gibi, bu yaklaşımın en önemli getirisinin ‘plan’ın korkulacak bir şey olmadığını göstermiş olmasıdır da denilebilir.
Kaldıki Norveçli ekonomist Ragnar Frisch (1895-1973)’in ‘işlemsel ekonometrik model’leri, sonradan geligüzel kullanılacak olan ‘ekonomi politikaları’ için bir ‘temel’ oluşturacak ve bir anlamda ‘soyut planlama’ örneği olarak değerlendirilebilecektir.
Frisch’le birlikte Nobel’i paylaşacak olan Hollandalı Jan Tinbergen (1903-1994) ise bir daha 29 Bunalımı gibi bir bunalıma düşmemenin yollarını arayacak çok daha somut bir biçimde ‘planlama kurumu’ndan yana olacaktır.
İşte bu ‘otuzlu yıllar planlaması’ ne Frisch, ne Tinbergen ve ne de Leontief değil ama ‘Keynezyen Devrim’ olarak adlandırılacak ve ‘yeni neo-klasik’ ya da neo-neo-klasik döneme değin gelecektir (1980).
O arada Post-Keynezyen ‘devrim’ler olmayacak değildir. Ancak onları gününe göre giyilmiş ‘Post’ olarak değerlendirmek çok daha yerinde olacaktır.
Rooseveltçi Devrim
« National planning is an essential to the future prosperity, happiness and the very existence of the American people ». Roosevelt
Franklin Roosevelt’in 1933-45 arasında üç kez seçim kazanan başkan olmasının gizemi şu sözünde bulunabilir: “Amerikan halkının gelecekteki gönenci, mutluluk ve gerçek varlığı için Ulusal planlama esastır”.
Demek ki neymiş?
Başta Henri Schultz (1893-1938) olmak üzere, Henry Ludwell Moore (1869-1958) ve Harold Hotelling (1895-1973) gibi amerikalı istatistik ve ekonometrikçilerin Walrascı Denge içinde arz/talep yasası araştırmalarından bir sonuç alınamamış ve hatta Harvard’lı Vassily Leontief’e ekonometriyi bıraktıracak olan neo-klasik arz/talep fonksiyonları, nihayet, yakından tanıdığımız Milton Friedman’a (1912-2006) arz/talep yasasını olmasa bile pozitvist epistemolojiyi terkettirmiştir.
Bu sonuncu, Bunalım’dan yirmiüç yıl sonra “The methodology of Positive Economic” başlıklı tek makalesiyle ‘Devrim içinde devrim’ yapmıştır.
O güne değin genelgeçer olan mantıksal görgülcülük (empirisme logique) (başta Samuelson) yerine, Friedman araçcılık (instrumenatalisme) yöntemini önerecektir.
Kuram bir ‘araç’tır. Kurmak için de, sıradan olmamak koşuluyla ‘gerçek’ ya da ‘gerçekci’ varsayımlar sürmeye de gerek olmayabilir.
Gözlem sonunda elde edilen verilerle bir ‘kestirim’ yapılabiliyorsa, onlarda ekonomik aktörlerdeki gibi bir ‘rasyonalite’ aramaya gerek kalmadan kuram kurulabilir. Yeter ki ‘doğru kestirim’ yapılabilecek kuram kurmaya yarasınlar.
Bu konuya terkrar döneceğiz.
Şimdi 29 Bunalımından çıkışta Roosevelt’çi Devrime geri dönelim.
29 Bunalımı’yla sözcüğün tam anlamıyla ‘çöken’ Amerikan ekonomisi New Deal politikalarıyla, Devlet-Baba anlayışının zirve yaptığı bir Amerika’da Franklin Delano Roosevelt’e tam üç seçim kazandırmasının yanısıra, İkinci Dünya Savaşı’nı da kazandıracak ve Amerikayı dünya genelinde hem başat ekonomi ve hem de baskın güç yapacaktır.
Ne var ki, bu başarım, yarın ‘planlama kurumunu kuruyoruz’ ya da ‘ekonomik paketi’ açıyoruz biçimindeki bir kararla değil, 1930 yılında dünyanın önde gelen ekonomistleriyle Ekonometrik Kurulu’nun (Econometric Society) kurulması sonucunda elde edilmiştir (1).
Ekonomi bilimi, böylece ve öncelikle bir ‘ölçme bilimi’ olacak ve giderek ‘bilim ölçmedir’ (Science is measurement ) anlayışı yaygınlaşacaktır.
Bilimin halleri
Daha az yukarıda bilimin ‘betimleme’den ‘açıklama’ya yöneldiğinden sözetmiştik.
Şimdi de bilim ‘ölçme’dir deniyor.
Ancak şimdilik her üçüdür demekle yetinebiliriz.
Kaldı ki, “Metodolojik olarak, diyor Albert Einstein, astronomi ile ekonomi arasında temelde bir ayırım yoktur. Her ikisi de ilgilendikleri alandaki olgu ve olaylar arasında varolan bağın olası ve anlașılabilir bir genel yasasına ulașmaya çalıșırlar.”
Demek ki bir de ‘anlaşılabilirlik’ niteliği varmış bilimin.
Bakalım daha nelerle karşılacağız?
(Sürecek)
Habip Hamza Erdem
(1) Bu kurul üyeleri arasında Ragnar Frisch, Charles F. Roos, Joseph A. Schumpeter, Harold Hotelling, Henry Schultz, Karl Menger, Edwin B. Wilson, Frederick C. Mills, William F. Ogburn, J. Harvey Rogers, Malcolm C. Rorty, Carl Snyder, W. A. Shewhart, Oystein Ore, Ingvar Wedervang et Norbert Wiener yer alacak, daha sonra Leontief ve daha bir dizi toplumbilimci katılacaklardır.
Kullanıcı küçük betizi
Habip Hamza Erdem
GM Yazarları
GM Yazarları
 
İletiler: 1627
Kayıt: Cum Haz 26, 2009 20:01

Şu dizine dön: Tartışma ve Fikir Meydanı

Kİmler çevrİmİçİ

Bu dizini gezen kullanıcılar: Hiç kayıtlı kullanıcı yok ve 0 konuk

x