BAKIŞ-GÖRÜŞ-GÖRÜNÜŞ (XXI)

Türkiye ve dünya gündemindeki gelişmeler hakkındaki fikirleriniz, yayınladığımız izlencelerin bölümleri hakkındaki düşüncelerinizi paylaşabileceğiniz alan.

BAKIŞ-GÖRÜŞ-GÖRÜNÜŞ (XXI)

İletigönderen Habip Hamza Erdem » Çrş Ara 28, 2016 3:01

BAKIŞ-GÖRÜŞ-GÖRÜNÜŞ (XXI)
Lojik’ten Kronolojik’e
Sanki konuyu dağıtıyormuşuz gibi görülebilir.
Ama hayır; bir yandan ‘tarihsel-kültürel tipler’ ve onların evrimine bakarken, öte yandan onların temelini oluşturan ‘ekonomik gelişme’nin‘ tarihsel-toplumsal yasalarını da izliyororuz.
Örneğin, ‘sistem’ kavramını ele alırken, öncelikle aklımıza ‘kapitalist ekonomik sistem’ kavramı gelecektir.
Peki ama, ekonomi politiğin kurucuları sayılan Quasnay, Smith, Malthus, Ricardo ve Say’dan buyana sözü edilen ‘ekonomik sistem’ terimi, öğretisel (doctrinaire) bir terim midir yoksa bilimsel bir kavram mı?
Bilimsellik savıyla salt ‘lojik’ bir sistem mi sözkonusudur yoksa tarihsel-toplumsal nitelikte ‘kronolojik’ bir sistem de kurulabilir mi ?
İşte ‘sistem’ anlayışında lojik’ten kronolojik’e geçişi Alman Tarihçi Okulu düşünürlerine borçluyuz (1).
Alman Tarihçi Okulu
Alman tarihçi okulu da üç kuşak, deyim yerindeyse üç çevrim, geçirmiştir.
Birinci kuşak düşünürlerin belli başlıları; Wilhelm Rocher (1817-1894), Carl Knies (1821-1898), Bruno Hildebrand (1812-1878) ve hatta Friedrich List (1789-1846); ikinci kuşak düşünürler Gustav Schomeller (1838-1917), Georg Knapp (1842-1926), Lujo Brentano (1844-1931) ve Adolf Wagner (1835-1917); üçüncü kuşak düşünürler de Werner Somabart (1863-1941) ve Max Weber (1864-1920) olarak sayılabilir.
Daha önce de sözettiğimiz üzere, örneğin Friedrich List klasik ekonomi politiğin toplumu kozmopolit olarak ele aldığını, oysa bireyin gönencinin, içinde yaşadığı ‘ulus’un gönencine bağlı olduğu savıyla tanınır.
“Ekonomi politik, diye yazıyor List, hareket noktası olarak ulusal düşünceyi (idée de nationalité) alıp, dünyanın güncel durumunu gözönünde bulundurarak kendi ekonomisini nasıl koruyup geliştireceğini araştırır”
Oysa, Friendric List’e kadar tüm klasik ekonomistler ve bugün piyasaya tapan tüm izleyicileri, kurdukları ‘soyut sistem’ içinde ‘ekonominin sözde yasa’larını araştırmışlardır.
Hatta Karl Marx, Ricardo’non dehasını onun ‘soyutlama yeteneği’ne bağlamıştır.
Ne var ki, somutta, kazanç kazanılsın da nasıl kazanılırsa kazanılsın denilmiştir.
O arada, kuramın gerçek yaşama uyup uymaması üzerinde pek durulmamıştır.
Oysa daha birinci kuşak Alman tarihçi okulu düşünürlerine göre; ekonomik ve toplumsal olgular tarihsel, kültürel ve kurumsal koşullara bağlı (contingent) olduğu için, hem disiplinlerarası bir yöntem uygulamak ve hem de sağlıklı olarak derlenecek istatistiksel verilerle önce ekonomin resminin çıkarılması gerekmektedir (monographie).
İkinci kuşak ekonomistlerden Schomeller ise ekonomi politiğin kuralcı (normatif) olması konusuna ağırlık verecektir. Hatta Gustav Schommeller’in ‘ekonomi’yi kurumsallaştırılmış bir ahlâksallık (moralité institutionnalisée) olarak görmek istediği bile söylenebilir.
Almanya’da Sosyal Devlet’in (Etat-providence) kurulmasında önemli payı olduğuna da kuşku yoktur.
Üçüncü kuşak ekonomistlerden Werner Sombart’ın kitabının başlığına bakıp geçerek çok bilinen Max Weber’e gelindiğinde ise artık bir ‘Protestan Etik’e geçilmiş olacaktır.

Geç kalmış bir ‘Ulusallık’tan Devlet-Ulus’a geçmekle kalmayıp, ‘ulusal bilinç’in ekonomik gelişmeyi nasıl tetiklediğini göstermesi bakımından, ‘Talim-î Alman’ kadar Alman Tarihçi Okulu’nun da etkin olduğunu belirtmekle yetinelim.
Marksizm ve sistem
Yazarı tanıyan okuyucular ne zaman Marx ve Marksizm’den sözedileceğini bekliyor olabilirler.
Söylemeye gerek yok ki, Marksizm, tarih, toplum ve bilim konusunda ayrı ve birbaşına ele alınmadıkça ne anlatılabilir ve ne de anlaşılabilir.
Ancak, özellikle Fransa’da, Michel Husson’un deyimiyle, « Devletin ideolojik aygıtı » gibi çalışan ve üniversitelerin içinde ve/ya da üniversiter kuruluşlarda yayım yapan marksizmden esinlelen ekonomistler yok değildir.
Özellikle 1974 Bunalımı’ndan sonra belli bir başarım gösteren Fransız Regülasyon Okulu bunlardan belki de en önde gelenidir (3).
Ne var ki, 2008 Bunalımı’ndan buyana, dünya genelinde olduğu gibi, Fransa’da da belirgin bir ‘kuramsal boşluk’ bulunmaktadır.
Belki de Avrasyacı kronolojik bakış bu boşluğu doldurma çabası olarak değerlendirilebilir.
O nedenle, gelecekyazıda, Lev Gumilev’in görüşlerini ele alacağız.
(Sürecek)
Habip Hamza Erdem
_______________
(1) Emile LASBAX, "Le rythme des méthodes économiques et historisme", Mélanges Emile Witmeur, Paris, Recueil Sirey,1939, p.197
(2) Michel Husson, « L’école de la régulation, de Marx à la fondation Saint-Simon : Un aller sans retour » in J. Bidet et E. Kouvelakis, Dictionnaire Marx contemporain, PUF, 2001
(3) Bunlar arasından, Aglietta Michel, André Théret, Attali Jacques, Beffa Jean-Louis, Boyer Robert, Coriat Benjamin, Dockès Pierre, Guibert Bernar, Lipietz Alain, Lorenzi Jean-Hervé, Mazier Jacques, Mistral Jacques, Olive Gaston, Orléan André, Phéline Christian, Toledano Joëlle ve Saillard Yves sayılabilir.
Kullanıcı küçük betizi
Habip Hamza Erdem
GM Yazarları
GM Yazarları
 
İletiler: 1627
Kayıt: Cum Haz 26, 2009 20:01

Şu dizine dön: Tartışma ve Fikir Meydanı

Kİmler çevrİmİçİ

Bu dizini gezen kullanıcılar: Hiç kayıtlı kullanıcı yok ve 5 konuk

x