Bakü-Kars-Lefkoşa

Bakü-Kars-Lefkoşa

İletigönderen tuba » Prş Tem 31, 2008 11:36

BAKÜ-KARS-LEFKOŞA

Graham Fuller’in “Yeni Türkiye Cumhuriyeti”ni okurken “eş zamanlı” olarak Kerkük’te bombalar patlıyor, “İstanbul’un orta yeri” Güngören’de bombalar patlıyor.

Güngören’de gece geç saatlerde arka arkaya meydana gelen iki patlamada 18 kişi ölüyor, 200’e yakın kişi yaralanıyor. İlk patlamanın küçük çapta olduğu, olayı merak eden vatandaşların patlamanın olduğu yere gittiği sırada ikinci patlamanın gerçekleştiği ve çoğu kişinin bu sırada hayatını kaybettiği belirtiliyor.

Kerkük’te Kürtler’in düzenlediği mitingde meydana gelen patlama ardından göstericiler Türkmen kurumlarına ait binalara saldırıyor. Kürt göstericiler Türkmeneli TV binası, ardından Irak Türkmen Cephesi (ITC) başkanlık binası ve Türkmeneli Partisi binası ile Türkmen Siyasi Tutuklular ve Şehit Aileleri Derneği binasına saldırıyor. Irak Türkmen Cephesi (ITC) Ankara Temsilcisi Ahmet Muratlı Kerkük’teki yürüyüş sırasında düzenlenen intihar saldırısının ardından göstericilerin ITC bürosuna ve Türkmeneli televizyonuna saldırdığını belirterek, “ITC bürosunu ateşe vermişler ve 5 kişi de kaçırılmış” diyor. Günahsız şehitlere Allah’tan rahmet diliyoruz.

Lefkoşa’daki sanal bomba ise gönüllerde-yüreklerde patlıyor. KKTC’den vaz geçiliyor, Rum’a entegre/asimile olunarak “Birleşik Federal Kıbrıs Cumhuriyeti” kuruluyor. Resulzâde’nin “Bir kere yükselen bayrak bir daha inmez” sözü havada; KKTC’nin al ay-yıldızlı ak bayrağı boşlukta kalıyor.

Graham Fuller acaba böyle bir Türkiye Cumhuriyeti mi istiyor?
İçeride bertaraf, çevrede bigâne?
Yahut tam tersi; içeriye bigâne, çevrede bertaraf..


15 yıl önce Bakü-Tiflis-Ceyhan petrol boru hattı anlaşması imzalandığı zaman şöyle yazmışız; (4 Nisan 1993, ORTADOĞU Gazetesi), “Ah, bir petrolümüz olsa diyorduk, artık var..…Batılı petrol dev(let)lerinin bütün engellemelerine rağmen Azerbaycan’ın, petrolünü ihraç etmek için Bakü-Ceyhan güzergâhını tercih etmiş olması bu şansın neticesidir. Azerbaycan’ın tercihi, Türkmenistan ve Kazakistan’ın tercihlerine de etki edecek önemdedir”.

“Bir millet-iki devlet”tik ya, petrol bulduğumuzu düşünmüştük.

Yıllar geçti, zor oldu, zorluklar-engellemeler aşıldı; umduğumuz kazancı elde edemesek de Hazar’ın petrolü Ceyhan’a ulaştı.
Ceyhan’ı kontrol eden Kıbrıs’ın, ünlü stratejistlere inat jeopolitik değerine değer katıldı.

Şimdi Kars bağlantılı yeni bir, hâttâ iki ufkun daha hayata geçirilmek üzere olduğunu öğreniyoruz.
1. BAKÜ-KARS uçak seferleri;
2. KARS-TİFLİS-BAKÜ demiryolu inşaatı.

Kars’ta en az on yıldır, kapalı olan Ermenistan sınırının açılmasıyla Kars’ın makûs talihinin yenileceği, göçün durarak Kars ekonomisinin patlama yapacağını ileri süren bir cereyan vardır.

Kendi aç ve himmete muhtaç, diasporanın yardımları ile ancak ayakta duran üç buçuk kişilik fakir, sersefil Ermenistan Kars’a oluk oluk para akıtacak, Kars’ı zengin edecekmiş.

Azeri özel şirketi TURAN AİR’in ilk seferi ile Kars’a gelen Azeri milletvekili Ganire Paşaeva;

“Kars’ta bizim insanımız, çoğunluk hiçbir zaman ’Ermenistan kapıları açılsın’ diyemez. Ermenistan, Azerbaycan topraklarının yüzde 20’sini işgal altında tutuyor. Türkiye’nin toprak bütünlüğünü tanımıyor. Türkiye’ye karşı bir çok talep ileri sürüyor. ’Sınır kapılarının açılmasına hayır’ adı altında bir kampanya düzenlemiştik. Karslılar da destek oldu ve Ermenistan, Azerbaycan topraklarından çekilmediği sürece bu kapıların açılmayacağını söylediler. Bir kısım insanlar, kapı açılırsa ’ekonomik, ticari ilişkiler düzelir’ diye bir kısım bilgisiz insanları kandırmışlardı. Cumhurbaşkanı Haydar Aliyev’in projelerini, bugün Cumhurbaşkanı İlham Aliyev hayata geçirdi. Uçakla bir saatte Bakü’den Kars’a geldik. Tren hattı açılacak. Kars’tan Bakü’ye Asya’ya kadar gidilecek. Yani Kars’ın ticari ve iktisadi gelişmesi de sağlanır. Ermenistan sınır kapılarının açılmasıyla iktisadi ve ticari ilişkilerin artacağını söyleyen provokatörlerin argümanları tam bitti. Biz Karslıların önceden belirledikleri pozisyonu devam ettirmelerini umuyoruz” demiş.

“Düz” demiş.

Öyle bir lâf söylemiş ki herkes kendi meşrebine göre kullansın..

Ne yaparsa yapsın..

Azerbaycan deyince burnumun direği sızlar. Bakü’nün küleği, Resulzade’nin “öz köyü” Novhanı’daki heykelinin önünde Sabir “Mellim” ile çektirdiğimiz fotoğraf, Şamahı’daki şehit fotoğrafı kazınmış susuz bulak; Hazar’ın Nargin’i gelir çöker yüreğime..
Beşte biri Ermeni işgali altındaki Azerbaycan’ın bir milyonu aşkın “kaçkın”ının Bakü ve İran sınırındaki “kampları” hâlâ dururken Türkiye’de “Ermeni sınırı açılsın da cebimiz para dolsun” avazelerini hiç anlamam.

Ermenistan’ın, Türkiye’nin toprak bütünlüğünü tanımadığını öğrenmek için ille de Ganire hanım’ın Bakü’den Kars’a gelmesi mi beklemeliydik?

Doğrudur, Ermenistan, Türkiye’nin doğu sınırını belirleyen 1921 Kars Anlaşmasını tanımaz; Doğu Anadolu’dan Batı Ermenistan diye söz eder, Ağrı Dağı’nı “ulusal sembol” kabul eder.

Ama sözde “esnaf para kazansın” aldatmacası, aslında üç kişinin cebi dolsun safsatası ile sınırın ille de açılmasını isterler.

Ama bu “kapı açılsın” lâfını siz bir yerlerden hatırlıyor musunuz?

Ben hatırlıyorum..

Lokmacı..

Hani iki dünya bir araya gelmişti de Lokmacı açılmıştı da, Lefkoşa’nın Arasta esnafı paraya para demeyecekti ya..
CTP’nin yayın organı Yeni Düzen’deki istatistiklere göre ilk 28 gün boyunca 104 Bin 457 kişinin geçiş için tercih ettiği Lokmacı Barikatı, Mayıs ayına geldiğinde toplam 86 Bin 751 kişinin geçiş için kullandığı bir kontrol yeri olmuş. Haziran ayında ise bu rakam daha da düşerek, 37 Bin 488’e gerilemiş.

Neredeyse üçte bir.

Haziran’da ancak 16 bin turist bu kapıdan kuzeye gelirken, “birleşilecek Rumlar”ın kapıyı kullanma sayısı sadece 9 bin’de kalmış.
Güneye ise gelen Rumlardan daha fazlası, 11 bin Kıbrıs Türkü gitmiş.

Yani Arasta’dan mal alacak potansiyel “Türk müşteri”, gelen Rum’dan daha fazla güneye geçerek oradan alış veriş yapmış.

Ermenistan sınırı açılsın da Kars zengin olsun diyenlere duyurulur.

Kaldı ki “devletin politikası”, bu problem ilk başladığında, 1991’de “doğru” konulmuş.

Ali Sirmen, 25 Temmuz 2008 günü emekli büyükelçi Candan Azer’in bir mektubuna yer verdi;

“İkili ilişkiler çerçevesinde, Ermenistan tarafının başlangıçta öncelik ve önem verdiği konu ekonomik/ticari ilişkiler olmuştur. 1991 yılının sonbaharında Ermenistan’la istikşafi görüşmeler yapması için Büyükelçi İsmet Birsel başkanlığında Erivan’a gönderdiğimiz heyetle yaptıkları görüşmelerden başlayarak Ermeniler hep ticari ilişkiler üzerinde durdular. Bundaki amaçları, ticari ilişki kurup, Türkiye’den sağlayacakları olanaklarla yaşamlarını iyileştirmek ve dünyanın gözüne biraz daha girdikten sonra sözde soykırım safsatası söylemlerini daha da güçlendirmiş olarak sürdürmek ve sonunda Türkiye’den tazminat koparmaktı. Toprak konusunu da canlı tutmak ve buna bir altyapı hazırlamaktı. Biz o zaman bu oyunu gördük ve her şeyden önce siyasal ilişkilerin kurulması gerektiğini izah ettik. Sonunda Ermenileri kendi yaklaşımımıza çektik. Diplomatik ilişkiler kurulması görüşmelerini ben yürüttüm. Protokol metni üzerinde yüzde 95 mutabakat sağlandı. (Bu görüşmeler hakkında ayrıntılı bilgiyi yakında tamamlamayı umduğum kitaba yazdım.) Anlaşamadığımız konu Kars Antlaşması’nın teyidi konusu idi. Bu atfı (göndermeyi), ‘Canım BM Anlaşması’na, AGİT belgelerine atıf yapıyoruz, toprak bütünlüğüne saygıdan söz ediyoruz’ diyerek kabul etmediler. Bunun üzerine ‘O zaman, iki ülke arasında daha önce imzalanmış olan antlaşmaları teyit edelim’ dedim. Buna yanaştılar; ancak, ‘Erivan’dan yetki almamız gerekiyor’ dediler. Ve bu görüşmeden kısa bir süre sonra Ermenistan, Azerbaycan’ın Kelbeçer bölgesini de işgal edince, görüşmeler kesildi ve ondan sonra da öze inen bir görüşme yapılamadı.”

İşte ısrarla açılması istenilen Kars Doğu kapı ve Lefkoşa Lokmacı’nın ardındaki ticaret-siyaset ilişkileri.

Para'nın kirli yüzü..


Kars-Bakü arasında haftada iki gün uçak seferi düzenlenmesi çok iyidir. Tren yolu, üç beş sene sonra hizmete girecek olmasına rağmen çok çok iyidir. Bakü’den, böylelikle başka yer beni ilgilendirmeden, engellemeden, karşılık beklemeden doğrudan Kars’a, ilerde belki Trabzon, Erzurum, Samsun’a gidilip gelinmesi çok, çok, çok iyidir. Ticaretse ticaret.. Paraysa para.. Alın size uçak, alın size tren..

Sınırlarımızı tanımayan, Azerbaycan topraklarını işgal altında bulunduran, beş kişilik, üç kuruşa muhtaç Ermenistan’ın dostluğuna ihtiyacımız yoktur. Onun bize, Azerbaycan’a, Gürcistan’a ihtiyacı vardır nefes alabilmek için. İzole edilmişlikten kurtulabilmesi için..Dünyaya açılabilmesi için..

Bakü-Kars demiryolunun temelinin atılması ne kadar iyiyse, TTK Başkanı Prof. Halaçoğlu’nun görevden alınması da o kadar yanlıştır.

Fuller Cumhuriyet’e numara koymamış ama “
Yeni” sıfatını münasip görmüş.

1923’de kurulan..eskimiş mi?


57’İNCİ ALAY HERYERDE..
HEPİMİZ 57’İNCİ ALAY’IN NEFERİYİZ.”



Kaynak
Kullanıcı küçük betizi
tuba
Üye
Üye
 
İletiler: 1113
Kayıt: Cmt Ara 29, 2007 21:09
Konum: Güneşin doğduğu yerden...

İletigönderen Mete Han » Prş Tem 31, 2008 12:42

Lef 'koşa koşa' yoruldu artık!
Yazık ettiler ona.Halbuki,o Sokullu'nun sakalıydı,Akdeniz'in yekparesi,Karaoğlan'ın bir tanesi.Ne yaptılar Kıprıs'a?

Lef koştu koştu,soluğu bir kumarhanede aldı.Dinlenmek istedi,ama orada dinlenmek bedava değildir.Nitekim parasını verdi de,ama kolunu bile değil,kendisini kaptırdı.Yazık oldu Lef Efendi'ye!
Resim
Kullanıcı küçük betizi
Mete Han
Üye
Üye
 
İletiler: 14
Kayıt: Prş Tem 31, 2008 9:38


Şu dizine dön: Gazete Köşe Yazarları

Kİmler çevrİmİçİ

Bu dizini gezen kullanıcılar: Hiç kayıtlı kullanıcı yok ve 4 konuk

x