Tarihimizin en önemli davasının "Balyoz" davası olduğunu ne yazık ki hala bazıları anlamadılar... Cumhuriyet tarihimiz, böylesi önemli bir davayla daha önce hiç karşılaşmamıştı... Yassıada davaları bile bu davanın yanında çok sönük kalır...

Eğer, yüzümüzün akı ve gururumuz, bağımsız yargımız bu davayı çözüpte, suçlulara gereken cezaları, ağırlaştırılmış olarak verirse, hiç kuşku yok ki Türkiye Cumhuriyeti yepyeni bir döneme yani beklenmedik bir düzene ev sahipliği yapacaktır...

Şimdi de bu davanın böylesine önemli oluşunun nedenlerine geçelim.. Öncelikle bu davadan yargılanan sanıkların ne kadar öngörülü olduklarını saptamakla başlayalım işe... Koalisyon iktidarı dağılıpta yapılan seçimde Akp iktidar olur olmaz, daha aradan bir ay bile geçmeden 1. Ordu Komutanı Çetin Doğan önderliğinde tam teşekküllü bir darbe planı hazırlanmaya başlanıyor. Plana göre camiler bombalanacak, Türk jeti düşürülecek, hastanelere, ilaç depolarına el konulacak, dernekler kapatılacak, gazeteciler, siyasiler tutuklanacak...

Bu nasıl iş böyle... Daha iktidar doğru dürüst Bakanlar Kurulunu bile toplamamışken, daha hiçbir icraat yapmamışken, böylesi bir "Darbe" planı yapabilmek için bu adamların, iktidarın buralara nasıl geldiklerini de bilmeleri gerekir... Adamlar 2001 de parti kurdular ve 2002 de iktidara geldiler.. Madem demokrasi var, nasıl parti kurdun,parayı nereden buldun diye mi soracağız... Ama "Balyoz"cular bir dedikodu çıkarmışlar... Erbakan'ın partisi içinden Amerikalı uzmanlar beş yıllık bir çalışmadan sonra çok fazla sayıda kişiyi ayartmışlar ve 1996 yılında ABD ye verilen raporla bunu bildirmişler.. Üstelikte parti kurulduktan sonra yapılacak olan ilk seçimde iktidara getirileceklerini ve Başbakanın Recep Tayip Erdoğan, Dışişleri Bakanının da Abdullah Gül olacağını teyid etmişler... Yani, seçimlerden 6 yıl önce... Yok canım ,hiç olur mu.. Tevatürdür..!!

Yine iddianameye göre, 5‐7 Mart 2003’de 1. Ordu Komutanlığı’ndaki seminerde bu darbe planının üstü kapalı provası yapılmış..Ve adamlarda ki cesarete bakınız ki, bu provalar dijital ortamlara kaydedilerek,bir de CD bile hazırlanmış..Bu kadar da pervasızlık olmaz ki..!! Hazırlanan CD ler bilirkişi tarafından incelendiğinde, 5 Mart 2003 tarihinde oluşturulduğu ve üzerinde bir kez bile ekleme ve çıkarma yapılmadığı saptanmış...Yani kısaca "Balyoz" davasından yargılananların artık kaçacak yerleri kalmamış..!!

Ancak, bu CD ler Bağımsız Mahkemelerimizin bağımsız savcı ve yargıilarının önüne gelince, bazı sinek kadar değersiz ve önemsiz çelişkilere rastlanmış ama 40-45-50 yıldır TSK ya hizmet edenleri bir kez yakalamışken, bu küçük çelişkileri de gözardı etmek,bağımsız yargıçlarımız için hiçde zor olmamış..Ne var ki..Görmeyiverirsin olur biter...Böyle basit çelişkiler için, iktidara "darbe" planları yapanları serbest mi bıraksaydık yani...

Örneğin; bu CD nin içinde Yeni Recordati İlaç adında bir firma varmış... Oysa bu firmanın adı 2003 de "Yeni İlaç"mış.. Bu firma İtalyanlara satılınca Temmuz 2009 da adı değişmiş... Ne var yani.. ABD Emperyalizmi planlarını 50 -100 yıl sonrası yaparken sesiniz çıkmıyor da, bu CD yi örgütleyenler 6 yıl sonrasını bilmişler, ne olmuş... Dünya mı yıkılmış... Kendinizi bununla mı kurtaracaksınız..

Herneyse; bir kaç örnek daha verelim de, sanıkların hakkı yeniyor, mahkemelerimiz bağımsızlığını yitirdi gibi sözleri çürütelim..

Yine aynı CD de, Medical Park Sultangazi isminde bir hastahane varmış... Oysa,o tarihte böyle bir hastahane yokmuşmuş.. Neymiş, adı "Sultan Hastahanesi"ymiş.. 2008 yılında Medical Park Hastahaneler Grubu burayı satın alıp adını değiştirmiş... Belki 2003 de satın alınacağı biliniyordu... Olamaz mı yani... Savunmaya bak...!!

Yine bu çok ciddi dijital belgede, Aselsan'da darbe planlarına destek verebilecek kişilerin de isimleri geçiyor.. Elbette bu durum, bağımsız yargının gözünden kaçmıyor ve derhal Aselsan'a bu kişilerin işe giriş tarihleri soruluyor... Aselsan bu İ.B - V.T ve R.E.P. isminde ki kişilerin 2007 yılında Haziran, Temmuz ve Eylül aylarında işbaşı yaptıklarını yazılı olarak bildiriyor... Ne olmuş yani... 2003 yılında bu isimlerin benzeri çalışmış olamaz mı ? O kadar benzer isim var.. Bunlarda öyledir... Konu mu yani şimdi bu...!!

Yine bu CD nin içinde "Liberal Avrupa Derneği" adı altında bir derneğin bölücü olmasından kapatılacağı yazılıymış.. Ancak, bu tarihlerde bu derneğin adı "Hür Demokratlar Derneği" imiş.. Nisan 2006 yılında Liberalli ismini almış... Aman canım sizde.. Ne olmuş yani, yok ismi buymuşta, şimdi bu olmuş.. Boş şeyler bunlar...!!

Daha buna benzer bazı hatalar olmuş ama bağımsız mahkemelerimiz elbette bu hataları telafi edeceklerdir... Ancak, bu ve buna benzer çok önemsiz hatalar nedeniyle, bu davadan yargılananların serbest bırakılacağını kimse düşünmesin....

Ortalara da dedikodu yayarak, Okyanus ötesinin kara şalının bu davaların üzerine örtüldüğünü falan da söyliyerek ağırlaştırılmış müebbetten kurtulacaklarını sanmasınlar...!! Yine yasalarımıza dua etsinler.. Ya idam kaldırılmasaydı...Kesinlikle haketmişlerdi...

Kuvvet Komutanları, Ordu Komutanları ve onlarca subay ve gazeteciler, hukukçular, öğretim üyeleri, doktorlar, rektörler ve kısaca aydın bilim adamları biraraya gelecekler ve altı yılda bir "Darbe"yi becerip kotaramayacaklar...!!!

İyi ki demokratik bir ülkede ve bağımsız mahkemelerce yargılanıyorsunuz da, giyotinden kurtuldunuz... Yoksa vay halinize...!!!