Banu Avar: „Ben Atatürk’üm!“

Banu Avar: „Ben Atatürk’üm!“

İletigönderen Feza Tiryaki » Sal Şub 01, 2011 3:33

Banu Avar: „Ben Atatürk’üm!“

Banu Avar bu Pazar günü Almanya’da konferans verdi.
Atatürkçü Düşünce Derneği’nin diğer Türk dernek ve kuruluşlarıyla dayanışarak düzenlediği bir toplantıydı bu. Konusu:

'Emperyalizmin Kıskacında Türkiye'

Banu Avar’ı nasıl anlatmalı bilemiyorum... Nasrettin Hoca’nın o ünlü fıkrasındaki gibi desek: „Bilenler bilmeyenlere anlatsın!“
Banu Avar’ın o inanılmaz insan sıcaklığını, alçak gönüllülüğünü nasıl tarif etsem... Hele o topluma hitap ederkenki büyümesini, kürsülere sığamamasını, sanki bir anda dev gibi oluvermesini, herkesi etkisi altına alarak kendini ilgiyle, coşkuyla dinletmesini, açık ve duru Türkçesini, tavrını, çalışma ve mücadele azmini... Korkusuzluğunu... Neyi, nasıl anlatsam...

Banu Avar, ülkemizin deyim yerindeyse sırat köprüsünden geçtiği bu günlerde halkımıza aslında halkımızın çoktan beri düşündüklerini, bildiklerini, tahmin ettiklerini evirip çevirmeden dosdoğru söylüyor.

Dinleyince, „Evet, aynen böyle olmalı, ben de bunu böyle düşünüyordum. Şimdi araştırmacı bir gazetecimizin ağzından duydum...Öyle böyle bir gazetecinin değil, Uğur Mumcu gibi bir gazetecinin ağzından...Türkiye’yi gönlünde taşıyan, vatan millet sevgisiyle dolu, gerçek Atatürkçü bir kadın gazeteciden duydum!“ diyorsunuz...

Hem içiniz ferahlıyor, tıpkı benim düşündüklerim gibi derken, hem alt üst oluyorsunuz, doğruymuş demek, ülkemiz korkunç bir düzenin içindeymiş, diye üzülüyorsunuz...

Türkiye’yi hiç durmadan geziyor Banu Avar. Tıpkı Erdal Sarızeybek albayımız gibi...Köy köy, kasaba kasaba, şehir şehir geziyor...Çağrılan yere gidiyor. Çağrılmayan yere de gidiyor. Kendisini sokmadıkları üniversitelerin kapısında gençlerle konuşuyor. Orada toplananlara anlatıyor bildiklerini, ayaküstü olur mu demeden.

Nerede haksızlığa uğramış memleket insanımız, işçimiz, köylümüz var, Banu Avar orada. Gazetelerde yer alamayan haberleri takip ediyor. Örneğin buradan bir kaç gün önce Karabük’te Demir çelik-Kardemir işçilerine sesleniyor, direnişlerine destek veriyor, bir gün sonra da Almanya’da Türk toplumunu kucaklayan ses oluyor.

Para vermeyin, gazetenizde yazayım dediği Cumhuriyet Gazetesinde yer bulamamış, Sözcü cevap vermemiş. Televizyonlarda bir ikisi dışında zaten yer bulamıyormuş… »Yemekteyiz « , İzdivaç »,Yetenek Sizsiniz » gibi halkın algılama sistemine müdahale eden programlar revaçtaysa bizim gibilere bu sistemde yer yoktur ! »diyor.
Güncel Meydan, İlk Kurşun… gibi ülkemiz ulusal çıkarlarını savunan , doğru habercilik yapabilen internet gazetelerine yazıyorum ben de artık diye durumu açıklıyor…

Toplantı başlamadan önce salonda, salonun ses sistemine, ses ayarlarında yardımcı olan Laylay Müzik Grubu’nun kasetleri çalındı. Güzel, coşkulu memleket havalarını çalıp söylediler.

Banu Avar, toplantıya « Güncel Meydan’dan » Türkân Hanım ile gelmişti.
Bu iki güzel kadının dostluğu, dayanışması görülmeye değerdi.

Bu toplantıyı Atatürkçü Düşünce Derneği Bir Türk kültür derneğiyle birlikte düzenlemişti. Dernek adına açılışı Gönül Köksal yaptı.
İkinci konuşmacı da kadındı : Şafak Çorum.
Toplantının konuşmacısı Banu Avar. Toplantı için yardımcısı Güncel Meydan » yöneticilerinden Türkân Hanım.
Derneklere yardım için yiyecek hazırlayan ,bağış yapan ve gönüllü satış yapanlar da kadın, hepsi kadın…
Dinleyicilerinde çoğu kadındı. Kimi bebelerin alıp gelmiş... Genç kızlarımız gelmiş, okuyan kızlarımız...
Duygu Türkiye’de ODTÜ’yü bitirmiş. Heilderberg’de doktora yapıyor. Soru sordu. Banu Avar, ODTÜ adını duyunca, gülerek bir anısını anlattı, bizleri de güldürdü : « ODTÜ Mezunlar Derneğinden, beni davet ettiler. Sonra „Yeterince solcu olmadığım için öğrenciler istemedi dediler.“« Dinci bu karı », demiş, Yalçın Küçük . Dinci değil, dindarım. Beni ben yapan dinimdir. Seviyorum dinimi.”
Melek Almanya’da öğretmenlik okuyormuş. Soru sordu. Duyduklarından heyecanlıydı, anlatılanlardan faydalanacağını, geldiği için çok memnun olduğunu söyledi.
Bir gencimiz tam 400 küsur kilometre öteden sırf bu konferans için gelmiş. Ayakta dinlemiş. Geldiği yere Banu Avar’ı davet etti, teşekkür etti.
Mehmet Şahin işçi temsilcilerinden. İşverenle olan sorunları için yardım istedi, Banu Avar’ın konuya ilgi göstermesiyle gelenlerden 2 Mart’taki direnişlerine yardım sözü aldı.
Tekerlekli sandalyesiyle gelen de vardı...Torun sahibi analar, babalar, aksaçlı dedeler...
Kimi ayakta kaldı, duvara dayanıp izledi konuşmayı. Kimi ta kapıda kaldı, kalabalığı almayan salona sığamadı...
Aydınlık Dergisi Avrupa temsilcisi Ali Mercan da oradaydı.
Ulusal Gönüllüler Derneği başkanı Şenay Doğan, ve Ulusal Kanal oradaydı…Aydınlık dergisi ay sonundan itibaren günlük gazete olarak yurtdışında çıkacakmış. Abone olun, olan bitenden haberiniz olsun, bizi destekleyin, diyorlardı.
Toplantıda İsmet Özdemir gibi internet sitelerinde devamlı yazı yazan, kendini kibarca eli kalem tutanlar diye tanıtanlar da vardı.

Her şey bu kadar güzel değildi tabii. Toplantıda duyduğunu anlamayanlar da vardı, yanlış anlayanlar da…Batının içyüzünü duymak bazılarını rahatsız etmiş ki itiraz eden de oldu…
Banu Avar böyle düşünenlere şu sözlerle hitap etti:
Alman kültürü, Amerikan kültüründen ziyade kendi kültürümüzü bilsek ne kadar güzel olurdu! Sizi buralara gönderdiler. Zorladılar…Bu kadar güzel ülkemizde olsaydık da burada süpürge olmasaydık…

Toplantının sonunda Banu Avar kitaplarını imzaladı, sevenleriyle fotoğraf çektirdi, sohbet etti. Bıkmadan her sorulana cevap verdi.
Evvelsi gece gelmiş oraya. Stutgart’a.
Bu gün yine yollara düşecek.
Bir yerlerde çoban ateşleri yakıp duracak…Aydınlatma koşusuna hiç durmadan devam edecek…
Kulaklarımızda şu sözleri yankılanacak, bizi uyaracak hep:
“Sizin basın yayından(medyadan) her duyduğunuz yalan, inanmayın !
Batı, medeniyeti temsil etmiyor! Sorun:
“Merhametin var mı”?
Başımızdaki adamları batıda eğiterek bir şekle sokarak başımıza koyuyorlar...
Ülke elden gidiyor!
Türkiye işgal altında!"


Bu uyarıları ve konuşmanın önemli bölümlerini sonra sizlerle yazılı olarak da paylaşacağız.
Değerli bir gazetecimiz şöyle söylerdi Türk kadınları söz konusu olduğun da:
Bir işe kadınlar el attığında o iş mutlaka halledilir, o iş artık bitmiştir! Mutlaka düzelecektir!

Şimdi şöyle bir bakıyorum da bu toplantıdaki ve ülkemizdeki duruma:
Bu toplantıda bütün başkanlar ve gönüllü çalışanlar, kadın.
Atatürkçü Düşünce Derneği Genel BaşkanıTansel Çölaşan, kadın.
YARSAV Başkanı Emine Ülker Tarhan, kadın.
Üniversite hocalarımız, hakimlerimiz, öğretmenlerimiz...çoğu kadın...
Burada izleyicilerin çoğu, kadındı. Çağdaş kadınlarımız...
Cumhuriyet kadınları görev başındaydı!

Konuşmasının sonunda Banu Avar şöyle bir olay anlattı:
Çok zaman önce Küba’da gazeteci olarak bir kadın müdürle konuşmak istemiş:
„Fidel ölünce ne olacak, ne düşünüyorsunuz bu konuda? demiş.
Kübalı kadın şöyle garip bir şekilde, kaşlar çatık, bakmış:
„Fidel benim!“demiş.
Sonra Banu Avar, dinleyicilere döndü, dedi ki:
“Ben Atatürk’üm!”cümlesini sık sık kurmaya başlayın!
“Ben Atatürk’üm!”

Bu çok önemli! Bu memleketi zaten hep beraber kurtarmadık mı?
Biz de bu güç var!
Kendimize gelelim, yeter !“

Feza Tiryaki, 1 Şubat 2011

Kullanıcı küçük betizi
Feza Tiryaki
GM Yazarları
GM Yazarları
 
İletiler: 996
Kayıt: Sal Kas 09, 2010 14:12

Şu dizine dön: Feza TİRYAKİ

Kİmler çevrİmİçİ

Bu dizini gezen kullanıcılar: Hiç kayıtlı kullanıcı yok ve 0 konuk

cron

x