Aliağa Belediyesi’nin davetlisi olarak kente gelen gazeteci, yazar televizyon programcısı Banu Avar’ın “Hangi Dünya Düzeni” konulu söyleşisi yoğun ilgi gördü…

GAZETECİ YAZAR BANU AVAR; “BU DÜZEN KÖLELİĞE GİDER”

(Aliağa 15.01.2010) Aliağa Belediyesi’nin davetlisi olarak kente gelen gazeteci-yazar Banu Avar’ın “Hangi Dünya Düzeni” konulu söyleşisi yoğun ilgi gördü. TÜPRAŞ Halk Eğitim Merkezi’nde yapılan söyleşiyi çok sayıda kişi ayakta izlemek zorunda kaldı. Aliağa Belediye Başkan Yardımcısı Uğur Eren, Belediye meclis üyeleri, il genel meclis üyeleri ve çok sayıda kişi Avar’ın konuşmasını pür dikkat dinledi. Yaklaşık 2 saat süren söyleşi sonunda Belediye Meclis Üyesi Bahar Deniz Karaman Avar’a teşekkür çiçeği sundu. Avar okurları için kitap imzaladı, sevenleriyle fotoğraf çektirdi.











İşçilerle bir araya gelmek için Aliağa’yı tercih ettim

Konuşmasına TRT’nin atılma süreci ile başlayan Avar kendi başına gelen işten atılma durumunun herkesin başına gelebileceğini vurgulayan Avar; Yakın bir gelecekte hepimizin başına gelecek olan budur.” dedi. Avar; “2004 2008 yılları arasında 82 ülkeden raporlar yayınladık. Amerikan, İsveç ve İsrail büyük elçilerinin emriyle işten atıldım. Bunu bizzat benim yüzüme söylediler. ‘Banu Hanım kusura bakmayın; Amerikan, İsveç ve İsrail Büyük elçileri çok baskı yapıyor. Sizi burada tutma imkânımız yok’ dedi. Bunu bizzat bana TRT’nin iki numaralı ismi söyledi. Bende ‘Nasıl olur sözleşmem devam ediyor’ dedim. Bana ‘Aç hizmet alım sözleşmesini oku’ dedi. Sözleşmeye baktım gerçekten de durum bu. Ayni bu durumda yapabilecek bir şey kalmıyor. Ya bu sözleşmeyi kabul et ya da defol git diyorlar. Yani biz köleyiz. Hatta bunun daha da ötesi var, 6 yıl önce bunları yazdım. Bugün benim başıma gelen hepinizin başına gelecek. Bunu bilin ve tedbirinizi alın. Torba yasadan sonra hepimizin durumu aynı olacak. Onun için buraya geldim. Özellikle işçilerle bir araya gelmek için Aliağa’yı tercih ettim.” dedi.


“Küresel çetelere esir olduk”

Dünya’yı ‘küresel çete’ olarak adlandırdığı şirketlerin kontrol altında tuttuğunu ve yönlendirdiğini belirten Avar; Bizim gibi AB ve ABD gibi ülkelerden yönlendirilen ülkeler işçilerle ilgili karar alıyor. Sendikasız ve iş güvencesiz çalışmak zorunda bırakılıyor. Tüm haklarımız elimizden alınarak çalışmak zorunda kalıyoruz. Bizim sizin hepimizin sorunu bu. Bu şekilde kapı önüne bırakılan binlerce işçi var, binlerce basın mensubu var. Dünyada 200–300 civarından küresel çete var. Bunlar küresel şirketlerin başında, onlar karar veriyor bizim hakkımızda. Ülkelerde şu şu şablonlar izlenerek teslim alınacak, şu şu konular işlenerek insanların beyinleri belli konulara yönlendirilecek. Bu çerçevede başımıza adamlar geliyor, bizi yönetiyor. Elimizi kolumuz bağlanıyor. Bu arada biz bol bol dizi izliyoruz. Altımızdaki halı iş ne varsa kayıyor. Onun için dolaşıyorum, konuşmalar yapıyorum. Biz hangi konumda olduğumuzu bilmemiz lazım, çok iyi düşünmemiz gerektiğini ve çözüm için nokta atışı yapmamız gerekiyor. Bu sorun o parti bu parti ile aşılabilecek bir sorun gibi görünmüyor. Atatürk mantığında hareket edilmesi gerektiğini düşünüyorum. İçine virüs girmemiş halk topluluklarının çözeceğini düşünüyorum. Bunun mücadelesini başlatacak işçiler, emekçilerdir PETKİM’i kaybedenlerdir. 1938’den beri bir oyun sürüyor, bir yanlışa düştük. Batıya bağlandık Batılı olan ideal olandır fikri beynimize sokuldu, bu en büyük yanlış.” dedi.

“Darbeleri dış güçler yaptırdı”

Konferans ve seminer vermesinin önüne sürekli engeller çıkarıldığını belirten İşsiz Gazeteci Avar; “Karabük’ten öğrencilerden davet aldım. Yolda telefon geldi. ‘Salonun elektrikleri kesik’ dediler. Nasıl olur ben bir rektörü arayayım derken başka bir yetkili ‘Aynı salonda sigarayla savaşanlar derneğinin etkinliği var dediler ve Esnaf Kefalet Odası Salonu’nu bize açtı. Orada da öğrencilere aynı konulardan bahsettim. Eğitimde dışa bağlıyız.1946’da yapılan anlaşma bugün yürürlükte, eğitimimize biri 2 oya sahip Amerika büyükelçisi 4 Amerikalı 4 Türk karar veriyor, dolayısı ile kararı Amerika veriyor. 1960’lı yıllarda barış gönüllüleri geldi. Aynı yıllarda Full Bright’lar geldi. Aldı götürdü, en çalışkan, en zeki öğrencileri, beyinlerini yıkadılar ve ülkemize geri döndüler ve başımıza geçirdiler. Bu kişiler kendi aldıkları eğitim doğrultusunda ülkeyi yönetmeye çalıştılar, bir noktadan ileriye gidemediler. Çünkü oranın kültürü ile yetiştirdiler. İlla bir şeyler başarmak yapmak isteyenleri de darbelerle düşürdüler.” dedi.

Karabük’te işten atılan işçilere destek olun. “Hangi Atatürk” kitabını mutlaka okuyun

Yaşanan olumsuzluklardan kurtulmanın çözümü Atatürk modeli olduğunu belirten Avar Karabük’ten çıkarılan işçiler için de destek istedi.” Onlara moral verelim, hiçbir şey yapamazsanız işçilerin internet sitesi olan karabuknethaber.com üzerinden destek mesajı yollayın” dedi. Ayrıca salondaki dinleyenlerine Atilla İlhan’ın “Hangi Atatürk” kitabını tavsiye ederek; “Bu kitabı mutlaka okuyun. Bu kitabı okuyarak üç üniversite okumuş sayılırsınız” dedi. Avar söyleşi sonunda izleyicilerin sorunlarını yanıtladı.

Ne güzel söylemissin 1938`den sonra...Evet 1938`den sonra ülkülerimize gem vurdular.Üretken is adamlarimizin önüne engeller koydular.Okudukca yüreyim yaniyor Vecihi Hürkus ve Nuri Demiragi.Oysa bu cografyada cok güclü ve tam bagimsiz olunmali.Ülkemizin kaynaklari yeter,yeterki bunu isleye bilelim.Ama ne gezer..Ata`mizin ölümünden sonra her sey tersine cevrilmisligini bugün daha acik bir sekilde görüyoruz.Yeniden bir tarih yazmali.Bu tarih bütün ciplakligiyla ortaya konmali.Ayrica birde siyasi tarih yazilmali.Hangi siyasetci Ulus ve Devlet cikarlarini düsünerek! is yapmis neden ve sonuclari ele alinmali.Inaniyorum ki o zaman Türk Ulusu yapilan calismalarin ayrintilarina kayitsiz kalmayacak öngörüsü daha acik olacaktir.