TGB de Üsküp’teydi

Ufuk Derneği’nin davetlisi olarak Makedonya’da bulunan TGB Heyeti birinci gününde Ufuk Derneği MYK üyeleriyle buluştu. Sohbet ortamında gerçekleşen toplantı oldukça neşeliydi. Toplantıda fikir alış verişinde bulunuldu. İleriye dönük kararların alınması başka bir güne ertelendi. TGB Heyeti bugün Ohri’de görüşmelerde bulunacaklar. TGB Heyeti 5 gün boyunca Makedonya’da olacak.
TGB Heyeti birinci günün sonunda Banu Avar’ın katılımıyla yapılan söyleşiye de katıldı. Söyleşiye çoğunluğu genç 200 civarında kişi katıldı.
Etkinlikte önce Yeni Yol Topluluğu tarafından Atatürk’ün sevdiği şarkılar seslendirildi. Ardından söz alan Ufuk Derneği Genel Başkanı Enes İbrahim derneğin çalışmalarından bahsetti. İbrahim konuşmasında Nisan ayında yapılacak nüfus sayımının önemi vurguladı ve dernek olarak nüfus sayımı için çalışmalarını başlattıklarını ifade etti. İbrahim konuşmasına bütün Türklerin nüfus sayımında Türk olarak yazılması gerektiğini söyleyerek son verdi.
İbrahim’in ardından söyleşi başladı. Bir buçuk saat süren söyleşi de Banu Avar şunları söyledi:

Sınırlar Arasında
‘Osmanlı çöktüğü zaman sınırlar arasında kalan akrabalarımız oldu… Böyle bir ülke Makedonya. TRT’de yaptığım programın adı bu nedenle Sınırlar Arasında’ydı.
82 ülkeye gittim çoğu sınırlar arasında kalanlarla doluydu…
Ve bu coğrafyada gittiğimiz yerlerde gördüklerimiz hep aynıydı., İşsizlik, Etnik çatışma, kimliksizleştirme ve kültürsüzleştirme ve evanjelistleştirme…’
Ricardione Emretti 163 Subayımız Tutuklandı
Dün Türkiye’de 163 subayımız ABD Ankara Büyükelçisi Ricardione’nin emriyle tutuklandı. Bakın Adalet bakanlığında Amerikalı ‘uzman’ Susan Hayden… Kararlar ABD memurlarından çıkıyor Silivri’ye uzanıyor! 163 onurlu Türk subayı tutuklandı.. Katiller dışarıya bırakılıyor. Domuz bağıyla insanları katleden Hizbullahçılar serbest ! Subaylarımız tutsak.
Tüm bunlar olurken halkta ‘algı bozukluğu’ yaratılıyor. Halkın üst kesimi kendi ülkesinde olan bitene Batı gözlüğüyle bakıyor. Aşağıda millet açlıkla boğusuyor. Kendi ülkelerine yabancıdırlar, Kendi müziğini dinlemezler. Bize ait ne varsa nefret ederler. Batı neyi öngörmüşse o olurlar. Batı’nın öngördüğü kadar dincidirler ya da Batı’nın öngördüğü/izin verdiği kadar mason.
Atatürk’ün kapattığı okulları bir bir açtılar. Ülkemizin başına geçenler Batı’nın uşaklığını yaptılar.
Özelleştirme, Etnik Kimliklerin Hortlatılması ve Dini Kullanarak Devletleri Bölüyorlar
Devletleri bölüyorlar, parçalıyorlar.
Birincisi: Önce özelleştirmeler yoluyla her şeyimiz satıldı. Sıra nehirlere ve denizlere geldi… Adeta işsizleştirme operasyonu yürütüldü.
İkincisi: Etnik kimlikleri kaşıdılar ve birbirine düşman ettiler. Artık sendikaların bile etnik şekilde kurulması gerektiğine karar verebiliyorlar. Makedon’un sendikası farklı olacak, Türk’ün fabrikası farklı olacak, Arnavut’un ki farklı…
Üçüncüsü: Dini çarpıtma hat safhada. Ya evanjelist olacaksın ya da Müslüman olamayan “Müslüman”.
Teoman Alili bu konuları çok güzel anlatıyor. Yugoslavya Dersleri kitabı müthiş bir kitap. Hepinize tavsiye ediyorum. Mutlaka okuyun…

Erasmus’la Gençliğimizin Beynine Kelepçe Vuruyorlar
İnsanımızı Batı manyağı yaptılar. Yeteneksizsiniz, İzdivaç ve benzeri programlarla insanlarımızı aşağılıyorlar. Hepsi Amerikan formatı programlar… Aldı değişim programı yaratan programlar.
Birde Tuna Bekleviç isminde Soros yetiştirmesi adamları ortalığa saldılar.
Adına Erasmus dedikleri programla gençlerimizin beynine kelepçe bağlıyorlar. Bir gidiyor dönünce bir de bakmışsınız geri dönen sizin çocuğunuz, sizin arkadaşınız değildir. Artık ülkesini aşağılayan, milletine düşman bir adamdır karşınızdaki. Çünkü öyle yetiştirilmiştir.
Sahte İktidar ve Sahte Muhalefetten Uzak Durarak Seçenek Yaratmak
Gittiğim konferansların sonunda “ne yapmalıyız” diye soruyorlar. Ne yapacağınızı siz bileceksiniz ve kendinizi donanımlı hale getirecek mücadele edeceksiniz. Sahte iktidar ve sahte muhalefetten uzak durarak nasıl bir ar araya gelebiliriz. Nasıl milli bir duruşla birleşebiliriz. Buna kafa yormalıyız.
Türkiye’nin Milli Hükümete İhtiyacı Var
Başımızda uzun süredir milli olmayan bir hükümet var. Milli ekonomi olmadan demokrasi olmaz. İnsan hakları da olmaz. Milli bir hükümetimiz olmadığı için eğitim sistemimiz çökertildi. Ordumuza yönelik ele geçirme programı uygulanıyor. Milli bir hükümetimiz olmadığı için Balkan Türkleriyle sıkı bir ilişki kuramıyoruz.
Ama uyanış başlamıştır. Artık insanımızda merak var. Daha fazla okumaya, daha fazla araştırmaya başladık. Brüksel’e, NATO’ya boyun eğmeyenler, hayır diyenler Silivri damlarına atılıyor.
Milli bir hükümete ihtiyaç var. Milli Hükümeti kurabilecek insanları içeri atıyorlar. Milli hükümetin kurulmasını bu yolla engelleyebileceklerini sanıyorlar ama yanılıyorlar. Tarih ileri gider.
Her birimiz birer Atatürk olacağız. Üzerimize düşen görevi bıkmadan, usanmadan, yılmadan yapacağız.
Ortak Tehdite Ortak Cephe Kurarak Cevap Vermek Gerekir
Dış politikada Atatürk’ü örnek almalıyız. Tıpkı onun yaptığı gibi ortak tehdide maruz kalanları birleştirmeliyiz. Aynı tehdit altında olan İran, Çin ve Rusya’yla kendi varlığımızı ve çıkarlarımızı koruyarak Batı’ya karşı setler çekebilmeliyiz. İttifaklar kurabilmeliyiz. Tıpkı İran gibi, Venezüella gibi dik duruş sergilemeliyiz. Venezüella ve İran ittifak kurdu dik duruyor. Biz de dik durmalıyız!


Haber: Yener Güneş
gunesyener@gmail.com