Baş örtüsü mü füze örtüsü mü?
Televizyonların iki ana konusu var. Birisi türban, diğeri “Kürt meselesi..” Bu iki konu etrafında dönüp dolaşıyorlar. Türkiye’nin üniter yapısının değiştirilmesi istenebiliyor!
Oysa ABD, NATO şemsiyesini kullanarak, füze kalkanını Türkiye’ye kurmak istiyor. Bu konu televizyonlarda gündeme bile getirilmiyor!
Bu durumda insan ister istemez, “Acaba füze kalkanı konusunu gündeme getirmemek için mi türban konusu bu kadar tartışılıyor” diye düşünüyor.
Böyle bir kasıt olmasa bile asıl meselelerin gündeme getirilmediği kesin! Hani Fatih’in kuşatması sırasında Bizanslıların meleklerin cinsiyetini tartışması gibi!
* * *
Washington Post gazetesi, “Projenin kabul edilmesi hâlinde, Avrupa’daki müttefik ülkeler kendi savunma sistemlerini, İran’dan gelebilecek olası saldırılara karşı Obama yönetiminin savunma amaçlı oluşturduğu daha kapsamlı füze kalkan sistemine dâhil edecekler. Avrupa’da füze kalkan sisteminin kurulma ve işletme giderlerinin büyük bir bölümünden ABD sorumlu olacak” diyor.
Asıl hedef İran gibi görünüyor ama ABD, bu bahaneyle yine Güneydoğu Anadolu’ya üs kurmuş olacak!
Washington Post, “Türk yetkililer füze kalkanının, İran’a sınırı olan Doğu bölgesini de kaplayacağı konusunda garanti temin etmek istiyor” diye bir ifade de kullandı. Bu ifade doğruysa, füze kalkanını İran sınırına kurmak isteyenin Türkiye olduğu anlaşılır! Dışişleri Bakanlığı, bu konuda bir açıklama yapmalıdır!
TÜRKSAM Başkanı Sinan Oğan, “Her ne kadar bu proje NATO projesi olarak devreye sokulsa da; öncelikle NATO üyesi olmayan İsrail için devreye sokulmak istendiği ortadadır. Çünkü eğer bu proje İran’a karşı yapılıyorsa bugün İran’ın Avrupa’ya saldırması, Türkiye’ye saldırması çok mantıklı görünmüyor. Amerika’ya saldıracak donanıma sahip değil. Dolayısıyla bu projeden ilk olarak faydalanacak ülke İsrail’dir. Bu sistem öncelikle İsrail’i korumak için tasarlanmış bir sistemdir. Ve bu kademeli bir projedir. En az 15 yılı kapsayan bir projedir” diyor.
* * *
Almanya’nın Nürnberger Nachrichten gazetesi ise “Türkiye’nin Batı’dan yüz çevirmesiyle ilgili endişeler daha yeni yeni yatışmışken, Ankara ülkeyi sınayan yeni bir kararla karşı karşıya. Türkler, füze kalkanı projesinin tamamen reddetmiş değiller. Ankara’nın açık bir ‘hayır’ı Batılı ortaklarıyla yeni bir gerginliğe yol açar. Diğer taraftan Ahmet Davutoğlu, Tahran’da provokasyon olarak algılanabilecek kararlarla İran’la olan ilişkileri tehlikeye atmak istemiyor. Bu yüzden Ankara’da ince bir çıkış yolu arayışı içerisine giriliyor” dedikten sonra “Basında çıkan haberlere göre Davutoğlu, ittifakın bütün üyelerinin dünyanın bu kısmından bir tehdit geldiği konusunda ikna olmaları durumunda, füze kalkanı planlarını onaylayacak. Fransa gibi NATO’ya üye ülkeler arasında füze kalkanı projesi konusunda fazla heyecanın yaşanmadığı dikkate alındığında bu, Türklere, ittifak içerisinde gerekli mutabakat sağlanıncaya kadar az da olsa nefes alma fırsatı sağlayabilir. Ancak, Ankara en geç önümüzdeki ay yapılacak olan NATO zirvesinde rengini belli etmek durumunda kalacak” ifadelerini kullanıyor.
* * *
CHP ve MHP de bu konuda yeterli bir tavır geliştirmiş değil! CHP de baş örtüsü tartışmasına kendisini kaptırmış durumda. Öyle ki bu tartışma yüzünden parti içinde derin ayrılıklar baş gösterebilecek bir ortama gelindi.
Türkiye’yi İran ile düşman haline getirecek, hatta savaşa tutuşturabilecek bir projenin türban kadar önemi yok mu?
Arslan BULUT, 19 Ekim 2010, YENİÇAĞ