Başbakan Helalleşecekmiş, Öyle Ya Kul Hakkı'nın Hesabı Ağır Olur...
Neden çıktı bu 'helalleşme' diye soracak olursanız, Kuran-ı Kerim-i bir kez daha okumak gerek, Allah buyuruyor ki; “Kul Hakkı Yemiş Olarak Karşıma gelmeyiniz…”
Hesabı ağırdır Kul Hakkı’nın, Allah huzurunda en ağır hesaptır… Anlaşılan o ki Başbakan bu ağır hesaptan kendi aklınca kurtulmak istiyor, ama bu iş sandığı kadar kolay değil… Başbakan bizi aldatabilir ama Allah’ı asla…
Başbakan sanıyor ki bu Kul Hakkı, miting meydanlarında ettiği küfürlerdir, değil, hem de hiç değil…
Sanıyor ki bu Başbakan, birkaç gazeteciye, birkaç siyasetçiye açtığı davaları geri çekerse ya da “SİZİNLE HELALLEŞMEYE GELDİM” diyerek, toplum psikolojisi içerisindeki halkımız “HELAL OLSUN” diye bağırırsa bu Kul Hakkı’ndan kurtulacak ve Allah’ın huzurunda kabul görecek, değil, hiç değil, Kul Hakkı bu değil…
Başbakan’ın “Kul Hakkı” sorumluluğu birkaç gazeteci ya da siyasetçiye karşı değil, Türk Milleti’ne karşıdır, Türk Milleti, Türk Tarihi ve Türk’ün geleceğine karşıdır…
Hesabı yaparken Başbakan, bu saydıklarımı dikkate almalıdır, kişisel davaları değil… Çünkü kendisi Başbakan’dır, Anadolu’daki son Türk Devleti’nin Başbakan’ıdır… Türk tarihi, Türk Milleti ve geleceğinize dair sorumlulukları vardır…
Kendisi Anayasal kimlik olarak Türk’tür, açsın okusun Anayasa Madde 66’yı… Dolayısıyla Başbakan Kul Hakkı hesabı yaparken yetmiş üç buçuk milyon Türk’ün hakkını masaya yatırmalıdır, birkaç kişinin değil… Üstelik hesabı yaparken şahsının hesabını değil, izlediği siyaset sonucu Türk Milleti’ni sürüklediği noktanın hesabını yapmalıdır, Kul Hakkı’nı vicdanen ödeyip HELALLEŞECEKSE eğer…
Başbakan’ın izlediği, dokuz yıldır izlenen siyasetin adı ERDOĞAN SİYASETİ’dir. Bakalım şu siyasete, Kul Hakkı neymiş, bilmeyenlere anlatalım…
“Tarih, bugün ve gelecek” bizim hakkımızdır ve bu “HAK” geçmişte ödediğimiz ağır bir bedelden doğmaktadır, Çanakkale’den, Gazze’den, Kut’ül Ammare’den, Sakarya’dan, Dumlupınar’dan, Allah-u Ekber Dağlarından…
Tarih, Türk Tarihi…
Erdoğan Siyaseti, bırakın tarihimize sahip çıkmayı, nerdeyse ayaklar altına aldı ve bir milletin geçmişini, tarihini nerdeyse yok olma noktasına getirdi, ağır bir Kul Hakkı’dır bu, ödemesi zordur… Bu siyasetin mimarlarından olan Mümtaz Türköne, “19 Mayıs bir İtalyan Faşist Uygulamasıdır” diyecek kadar ileri gitti ve bir milletin kurtuluş savaşının simgesi olan 19 Mayıs faşizmle yan yana getirildi…
Ya Ergenekon? Türk tarih destanı, şimdi terör oldu, bomba oldu, şiddet oldu ve çocuklarımızın hafızasından Türk tarihi silindi, insanlarımız nerdeyse “Ben Türk’üm” demekten korkar bir hale getirildi…
Kul Hakkı budur, Türk tarihine sahip çıkmaktır, silmek değil, Erdoğan’ın “Şerefsiz, Alçak…” gibi ettiği küfürler değil…
Bugün, yaşadığımız süreç…
Bırakın yoksulluğu, nasıl olsa bir lokma ekmek buluruz, bırakın borçlanmayı, nasıl olsa öderiz, bırakın özelleştirilip satılan mallarımızı, nasıl olsa geri alırız ama Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin hak ve çıkarlarını bugün korumaz isek, yarın bu topraklarda nasıl yaşayacağız?
Barzani… Irak kuzeyinde bir Kürt Devleti kurdu, şimdi de Büyük Kürdistan hayali peşinde koşuyor, bayrağı, parası, anayasası, polisi, jandarması, hepsi hazır, bir ilanı kaldı kurulan devletin… Barzani Güney Kürdistan diyor, bunun kuzeyi bizim topraklarımız, Barzani güç kazanıyor güç, kim yaptı? Erdoğan Siyaseti… Şimdi durduramaz isek bu Barzani’yi, yarın çocuklarımız savaş yapmak zorunda kalacak… Çıkmışlar şimdi Kul Hakkı diyorlar, işte Kul Hakkı bu, çocuklarımızın geleceğidir ve bu gelecek tehlikeye düşmüştür, düşürülmüştür!
Kerkük… Türkmen Kenti, şimdi Barzani’nin postalları altında, işgalde, petrol kaynaklarını Barzani yönetiyor, kim yaptı? Erdoğan Siyaseti… Kürtçülüğün başı olan bu Barzani’ye petrolle, Kerkük’le güç kazandırırsanız, Türkiye’de nasıl güvende yaşayacağız biz, çocuklarımız nasıl bir ülkede yaşayacak?
Kıbrıs… Rum Kesimi devlet oldu, üstelik adanın uluslar arası toplumda tanınan tek devleti oldu, kuzeyde Türkleri tanıyan yok, kim yaptı? Erdoğan Siyaseti, AB ile anlaşma yapıp Rumları tanıdı, şimdi Türkler Kıbrıs’ta güç kaybediyor, Rumlar ise güç kazanıyor… Akdeniz’i kontrol edemez isek, güneyden Türkiye’nin güvenliğini sağlayamaz isek, nasıl yaşayacağız bu ülkede?
Suriye, İran, Azerbaycan, Pakistan, Afganistan, Ermenistan… İzledikleri Erdoğan Siyaseti ile tarihten gelen gücümüz de kayboluyor yavaş yavaş, Türkiye bu ülkelerdeki siyasi ve ekonomik gücünü kaybediyor… Kul Hakkı işte budur, Türk’ün gücüne güç katmaktır, yok etmek değil, yoksa Erdoğan’ın ettiği küfürler değil!
Kardeşi kardeşe düşman ediyor bu Erdoğan Siyaseti, bir olan kardeşler Türk-Kürt diye, Alevi-Sünni diye ayrışıyor… Müslüman olan ülkemiz, dinler arası diyalogla Hıristiyanlaşıyor, çocuklarımız ise cemaatin elinde köleleşiyor, yabancı okullar çocuklarımızı devşiriliyor…
Peki, ya terör? Terörün gölgesinde Anayasa pazarlığı yapılır mı hiç!
Peki ya Ordu, bizim ordumuz? Terörist gibi muamele görüyor, teröristler ihbarcı oluyor, komutanlar ise terörist, birer birer hapse atılıyor!
Hâlâ çıkmış Başbakan ekranlara “HELALLEŞELİM” diyor, neyi helalleşeceksiniz, bir milleti yok ediyorsunuz, tarihini ve geleceğini yok ediyorsunuz, nasıl helalleşeceksiniz!
Ya geleceğimiz, geçmişi olmayan bir milletin geleceği olur mu hiç!
Ya çocuklarımızın geleceği, bugününe sahip çıkmayan bir milletin yarını olur mu hiç!
Başbakan helalleşecekmiş, bizi aldatabilir ama Allah’ı nasıl aldatacak bunlar!
Biz vazgeçtik kendi hakkımızdan, kul hakkımızdan, ama “Helal Etmeyeceğiz” bu Erdoğan Siyaseti’ne ve de bu siyasetin hukukuna kendi hakkımızı… Bakın halimize, ne teröristliğimiz kaldı, ne örgüt kasalığımız, ne PKK’lılığımız kaldı, ne de kaçakçılığımız… Bunlar ne Kul’unu biliyor Allah’ın, ne de hakkını kulunun…
Sineye çekeriz tüm bunları, helal etmeyiz ama sineye çekeriz…
Ama Türk Milleti ne olacak?
Türk Tarihi ne olacak?
Çocuklarımız ne olacak?
Bir milletin hakkı, inancımız odur ki Kul Hakkı kadar Allah’ın nezdinde önemlidir, kıymetlidir, büyüktür, ağırdır, hesabı öyle “HELALLEŞİN” demekle ödenmez!
Allah diyor ki; Kul Hakkı yemiş olarak karşıma gelmeyiniz…
Bu Erdoğan, bu Başbakan, bu Erdoğan Siyaseti, yine inancımız odur ki Allah huzurunda Türk milletine, tarihine ve çocuklarımıza yaptığı kötülüklerin hesabını veremeyecek, ne bu dünyada da, ne de öbür dünyada hakkımızı bunlara HELAL ETMEYECEĞİZ…
Erdal SARIZEYBEK, 17 Haziran 2011
erdalsarizeybek@gmail.com