Başbakanın dilini...
İYİ ki Başbakan dilini tutamıyor.
Tutsa, birçok niyetini bilemezdik.
Ama o bir anda açıklayıveriyor.
İşte; bizler türbanın "siyasi simge" olduğunu yazıp-çizdikçe yalanlayan Başbakan kendisi açıkladı:
"Türban siyasi simgeyse suç mu?.."
Ve ekledi:
"Bunu anayasaya koyacağız..."
Yani biz bu kadar güzel anlatamazdık.
Diline sağlık.
*
Başbakan söylediğine göre, herhalde artık anlamış olmanız gerekiyor:
Bir; türban siyasi simge...
İki; türban anayasaya girecek...
Böylece laik cumhuriyet karşıtlığının simgesi türban anayasada güvence altına alınacak ki, bu Türkiyenin ne hale geldiğini gösteriyor. Ve bu ülkenin laik yapısının nasıl paldır-küldür çöktüğünü ve nasıl başımıza yıkıldığını...
*
Duydunuz; "Türban siyasi simgeyse suç mu?" diyor, Başbakanın saygıdeğer dili.
Suçtur...
Anayasamızın "değiştirilemez" maddeleri arasındaki "laiklik" tanımına göre, Anayasa Mahkemesinin verdiği kararlara göre, Siyasi Partiler Yasasına göre ve en son gidilen Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin kararına göre kamuda türban olmaz.
Hukuku yok saymak ise suçtur.
Bu yüzden partiler kapatılmadı mı?
*
Ayrıca suç bir yana...
Günah da...
Genç kızların başlarındaki örtünün bir siyasi partiye simge yapılması, inancın siyasi çıkar için kullanılması, dinin günlük dünya işlerinde menfaatlere malzeme yapılması dine-imana sığar mı?
Ya da İtalyan kravat takanların, saf genç kızları tesettüre sokarak siyasi rant sağlamaları dürüstlük müdür?
Ama ne yapacaksınız?
Başbakan "türbanı siyasi simge olarak kullanmanın suç olmadığını ve bunu anayasaya koyacaklarını" söylüyor.
Bize inanmadınız...
İyi ki Başbakanın dili durmuyor.
Bekir Coşkun, 16.01.08