BAŞBUĞ’U TUTUKLAYAN HUKUK, ZAMAN GAZETESİ HUKUKU’DUR…
SAKIN ADALETİN KESTİĞİ PARMAK ACIMAZ DEMEYİN, ÇÜNKÜ BAŞIMIZA GELENLER ADALET DEĞİL!
Türk Ordusu’nun Başkomutanı emekli Orgeneral İlker Başbuğ tutuklandı, hem de “terör örgütü lideri” denilerek tutuklandı. Bunun anlamı çok derindir, en sade ifadeyle Başkomutan terör örgütü lideri ise eğer, “Türk Ordusu da terör örgütü oluyor” demektir ki bunu kabul etmek, içimize sindirmek mümkün değildir.
54 bin canın katili PKK terör örgütünün siyasi başları ve kıçları, Gazi Paşa’nın Meclisi’nde sözde vekil olarak oturur ve bizim yetim ve Kul Hakkı paradan maaş alır ve de devlete ve Türk Milleti’ne kafa tutarken, Türk Ordusu’nun Başkumandanı’nın terörist diye hapse atılması açık bir akıl tutulmasıdır, diyeceğim ama o da değil. Akıl tutulması değil, çünkü bunlar bilinçli, kasıtlı yapılan işler, bir senaryoya dayalı işler, hukuk katledilerek yapılan işler…
Mesele belli; bu AKP siyaseti Türk Ordusu istemiyor, zaten izledikleri siyasetle Türk ve Cumhuriyet düşmanı olduklarını açık açık sergiliyor bunlar. “Kurtuluş Savaşı şehitlikleri düzmece” diyen bir zihniyettir bu… “Kahraman bildiklerimiz hainmiş meğer”, diyen bir zihniyettir bu… “Ne Mutlu Türk’üm demek ilkelliktir” diyebilecek kadar alçak bir zihniyettir bu… Atatürkçü olmayı hakaret sayarım, diyebilecek kadar çakal bir zihniyettir bu…
İşin adiliği ise hukuku siyasete alet etmekte yatıyor çünkü hukuk demek, çağdaş ve evrensel hukuk, adalet demektir, hepimize gerek bir olan sistemdir… Zaten adilik de burada çünkü vicdanlar ve evrensel kurallar, bizim olmayan bir siyasete alet ediliyor, hukuk denilerek cinayet işleniyor. . Edenler kim? Bazı hâkim ve savcılar…
Bu bazı hâkim ve savcılara pek bir şey demek bile içimden gelmiyor çünkü bu bazılarını adam yerine koymuş olmak bile ağır bir yük gibi omzuma çöküyor… Siyasete vicdanını satan hâkim olsa ne yazar, savcı olsa ne yazar… Satılık mal gibi, satılık dükkân gibi, satılık Montofon gibi, satılık tezek gibi, hâlbuki fani bu dünyada satın alınamayacak bir şey varsa eğer, o da bir insanın onurudur, vicdanıdır, namusudur… Bu değerler bunlarda yok, bu nedenle fazla söze de gerek yok…
İlker Başbuğ’u tutuklayan hukukun zihniyetini kavramak isterseniz lütfen aşağıdaki belgeyi okuyunuz:
ZAMAN GAZETESİ manşet atmış bizim için, PKK ile uyuşturucu işi yapıyor demiş… Hukuk bu ya, gittik başvurduk hukuka, aşağı ve yukarıda okuduğunuz TEKZİP KARARI’nı bağımsız mahkemeden aldık.
Bakın lütfen bakın, ZAMAN GAZETESİ bu karara üç kez itiraz etti, üçünde de itirazı reddedildi ve okuduğunuz bu karar kesinleşti. Mahkeme ne diyor: BU TEKZİP KARARI’NI BİR HAFTA SÜREYLE YAYINLAYACAK VE BU YANLIŞ HABERİ DÜZELTECEKSİNİZ” diyor.
ZAMAN GAZETESİ BU TEKZİBİ YAYINLAMIYOR, evet bu gazete bağımsız mahkeme kararına bile kafa tutuyor ve bu tekzip metnini yayınlamıyor.
Tekrar gittik mahkemeye ve dedik ki bu gazete kesin mahkeme kararını yayınlamıyor, diyerek şikâyet ettik.
Savcı, şikâyetimizi anlamamış olacak ki, dosyayı hemen kapattı, yani şikâyetimize karşın TAKİPSİZLİK KARARI verdi, yani bu gazetenin bu kararı yayınlamasına gerek yokmuş….
Hemen tekrar mahkemeye koştuk ve itiraz ettik… Şimdi bakın şu Zaman Gazetesi hukukukun kararına, işte belgesi:
Şu hukuka bakın; Ankara 8. Asliye Ceza Mahkemesi diyor ki; bu “Zaman gazetesi haberi yalandır, insan hakkı ihlalidir, derhal düzeltin bu haberi ve tekzip kararımızı bir hafta süreyle yayınlayın” diyor…
İstanbul 21. Ağır Ceza Mahkemesi de diyor ki, “bu kararı aman ha yayınlamayın”, hukuka bak hukuka…
Dedim ya İlker Paşayı tutuklayan Zaman Gazetesi hukukudur bu diye, işte bu hukuk, işte belgeleri…
Onun için bu hukuk AKP hukukudur, siyasidir, vicdanla adaletle bir ilgisi yoktur, sakın “adaletin kestiği parmak acımaz” demeyin, çünkü bu adalet değildir!
Türk Metal Sendikası Başkanı Mustafa Özbek tahliye edildiği zaman Bülent Arınç televizyonlara çıkıp ne dedi, hatırlayınız; ”Bak Özbek, tahliyenin sevincini çıkar, sakın konuşma, konuşursan içeri atarlar seni, Mustafa Balbay örneğine iyi bak demişti”…
Hal böyle iken MHP’nin şimdi ortaya çıkıp da “işi hukuka bırakalım” demesi boş ve anlamsızdır…
CHP’nin ortaya çıkıp “siyaset karar verdi, mahkeme tutukladı” demesi de boş ve anlamsızdır…
Katlediliyor, hukuk katlediliyor, insanların onuru katlediliyor, insanlık hak ve hukuku katlediliyor, halk güvenip oy vermiş size, muhalefette de olsanız, halkın desteği var ardınızda, çıkın, çıkın meydanlara çıkın, nefes alamaz hale geldik, boğuluyoruz artık çıkın meydanlara, çıkın da bu haksız ve hukuksuz Silivri katliamını durdurun!
Yoksa halkımız, sizin de bu ihanetin içinde olduğunuzu düşünmeye başlayacak, değilseniz çıkın meydana ve bu Silivri katliamını durdurun!
Erdal SARIZEYBEK, 7 Ocak 2012