gönderen gerçeği arayan » Sal Şub 09, 2010 3:31
Emekli general Solmaztürk şimdiye kadar gördüğüm en akıllı en aklı başında asker. Konuştuğunu bilerek konuşuyor ve tavırları olgun.
Nazlı Ilıcak’ın söylediklerini sonuna kadar dinledim, acaba samimi olabilir mi, acaba kendi dediklerine inanıyor mudur diye. Sözümona laiklik adına beş yaşındaki çocuklara Kuran kursu serbestisini savunduğunda film koptu. Güya bu özgürlük Avrupa’da varmış. Artık hiçbir şekilde samimiyetine inanmıyorum, AKP ve küresel sermaye ile çıkar ilişkileri içinde olduğunu düşünüyorum. Çoğu kaçak Kuran kurslarının gerici tarikatlerin elinde olduğunu, bu kurslardan Atatürk ve laik cumhuriyet düşmanı nesiller yetiştiğini sanki bilmiyor mu? Hangi Avrupa ülkesinde beş yaşındaki çocukların beyni gerici tarikatler tarafından yıkanıyormuş?
İrtica tehlikesi Avrupa’da çok daha az olmasına rağmen en ufak bir tehdite karşı derhal önlem alınıyor. Antievrimci yaratılışçılık ABD’den Avrupa’ya yayılıyor diye AB hemen toplandı, eğitimde ciddi önlemler aldı. İrtica ve cehalet yaydıkları için Almanya’da artık Türklere camilerde imamlık izni verilmemesinden söz ediliyor. Sayısı çok az olduğu için eskiden türban umursamıyorlardı. Ama yayılması üzerine bir çok eyalette kadın öğretmenlere türban yasağı getirildi. Önümüzdeki yıllarda göreceğiz Avrupa’da islamcı irticaya karşı yeni önlemler mutlaka alınacaktır.
Türkiye’de laiklik karşıtı belli bir kesim kurnazlaştı, artık laiklik karşıtı olduklarını açıkça söylemiyorlar. Efendim laikliğin tanımı konusunda toplumsal mutabakat yokmuş. Eğer orta çag sonu rönesans döneminde ve fransız devriminden sonra laikliğin tanımı konusunda toplumsal mutabakat aransaydı Avrupa içinde olduğu yobazlık batağından, engizisyonlardan falan hiçbir zaman kurtulamazdı.
Beş yaşındaki çocuk komünizm veya vahşi kapitalizm kurslarına gönderilse kabul eder misin? Eğer bu tür ideolojik beyin yıkamaları sakıncalı görüyorsan, neden laik bir ülkede dinsel beyin yıkamaya izin verilecekmiş? Çocuklar öncelikle eleştirel ve özgür düşünceyi öğrenmeli. Bilgi toplumu olmanın da, demokrasi olmanın da gereği budur. Hurafelerle yetişmiş dogmatik düşünen bir toplumdan demokrasi çıkmaz, ancak gerici totaliter rejimler çıkabilir.