BASİRETİ BAĞLANMAK
Yetmiș bilmem kaç milyon insanın, bir anda, basireti bağlanır mı ?
Demek ki bağlanabiliyormuș.
Bir hafta sonra, Tūrkiye’de olmayan Cumhuriyet’e bir bașkan seçilecek gibi yapılacak.
Ȫncelikle böyle bir ‘seçim’in yolu yordamı belli değil.
‘Yasa’sı yok, ‘kural’ı yok.
‘Aday’ların nasıl belirleneceği, propaganda sūrecinin nasıl yūrūtūleceğı, seçim giderlerinin nasıl karșılanacağı belli mi?
Değil.
Tam yedi yıl önce, Cumhurbașkanı’nı halk seçsin denildi ve yedi yıl boyunca ‘bu parlamento’dan bir milletvekili, bir parti grubu, bir parti bașkanı çıkıp da ‘iyi ama seçim nasıl yapılacak?’ diye sormadı.
‘Adaylar nasıl belirlenecek’ diye soran olmadı.
Sanki bir ‘görūnmez el’ Tūrkiye’nin ‘basiretini bağladı’.
Dr Recep de, eli kolu, ağzı dili, beyni ve basireti bağlanmıș bir toplumda ben ‘Bașkan’ olacağım diye tutturup geldi.
Ve, būyūk olasılıkla, olacak.
‘Ben bașka tūr bir bașkan’ olacağım diyor ama, iște ‘orası pek belli değil’.
Yine būyūk olasılıkla ‘bașka tūr bir bașkan’ olamayacak.
Çūnkū Dr Recep’i bașkan seçecek olan Kemal Karabulut, Devlet Bahçeli ve onbir diğer parti genel bașkanları, bașkan kalamayacaklar da ondan..
Ve Tūrkiye’nin basireti açılacak.
Bu denli haksız, bu denli hukuksuz, bu denli denetimsiz bir toplumsal dūzenin sūrdūrūlebilmesinin olanak ve olasılığı yoktur.
Bu dūzenin bugūnlere değin sūrdūrūlmesi Y-CHP ve MHP genel bașkanlarının varlığına bağlı idi.
AKP’nin Cumhuriyet’ten kopardığı her tuğlada bu iki liderin payı yadsınamaz.
Bu iki lider murcu tutmuș, Dr Recep de balyozu indirmiștir.
10 Ağustos akșamı her ikisinin de valizlerini toparlayacaklarını dūșūnūyorum.
Dr Ekmeleddin’i ‘aday’ diye ileri sūren ya da sonradan destekleyen on kūsur siyasal parti bir yana, Y-CHP’nin genel bașkanı Kemal Karabulut bir yana olsun.
Zavallı Dr Ekmeleddin’e bir diyeceğimiz olamaz.
Adam zaten ‘Cumhuriyet’ travmalı.
Ondan Cumhuriyetimizi koruyup kollamasını beklememiz ‘eșyanın doğası’na aykırı.
Basireti bağlanmıș bir ortamda ‘aday’ diye ortaya çıkması bile kendilerinin son ‘onuru’ olacaktır.
Seçimden sonra ardından gidecek olanlar ise, ya akıllarını peynir ekmekle yemiș olanlar ya da ‘belli çevrelerin ada mı’ olanlar olacaktır.
Ne var ki, adında ‘Cumhuriyet’ ve ‘Halk’ olan bir partinin genel bașkanına cumhuriyetçi ve halkçı olarak söyleyeceklerimiz olacaktır.
Tūrkiye’yi 10 Ağustos’lara getiren bir bașına Kemal Karabulut’un kendisidir.
CHP’nin yönetimine getirdiği ‘AKP’den de gerici’, ‘Fetullahçı’, ‘Liboș’ ve ‘Demirkırat’ adamları ile birlikte, baș artist Kemal Karabulut’un kendisi.
Bu ‘kadro’ gitmesine gider de; ben daha çok, Dr Ekmelddin’in adaylığı ile birlikte CHP’ye yanașan CHP eskisi politikacılara șașırıyorum.
Bunlar Kemal Karabulut sonrası için mi koșup geldiler partiye?
Ȫyle ise Ertuğrul Gūnaydın’ı unutmasınlar.
Hūsamettin Ȫzkan’ı da çağırsınlar.
Ki Tuncay Ȫzkan yalnız kalmasın.
Bunların 10 Ağustos’tan sonra da basiretleri açılmayacak sanki.
Habip Hamza Erdem