Bay Abdullah Gül, Apo'yu da Köşk'e davet edecek mi?
Dindar Cumhurbaşkanı söylemi ile Çankayaya oturan Abdullah Gül, Ankaraya resmi ziyarette bulunan Bahreyn Kralı Hamad bin İsa El-Halife onuruna bir akşam yemeği verdi.
Genelkurmay Başkanı Orgeneral Yaşar Büyükanıt, Anayasa Mahkemesi Başkanı Haşim Kılıç, Dışişleri Bakanı Ali Babacan, Maliye Bakanı Kemal Unakıtan, Milli Savunma Bakanı Vecdi Gönül, Sanayi ve Ticaret Bakanı Zafer Çağlayan, TOBB Yönetim Kurulu Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu, Dışişleri Bakanlığı Müsteşarı Büyükelçi Ertuğrul Apakan, YÖK Başkanı Prof. Dr. Yusuf Ziya Özcan ve TBMM Dışişleri Komisyonu Başkanı Murat Mercanın da katıldığı yemekte, dikkatleri üzerinde toplayan bir kişi daha vardı:
DTP milletvekili Sebahat Tuncel.
Davetiyeyi eline alan herkes, büyük bir mutluluk içerisinde Çankaya Köşkünün yolunu tuttu.
O kadar insanın arasından bir babayiğit çıkıp da, şu tavrı gösteremedi:
- Bu kişinin Çankayada ne işi var?
Eğer o varsa, ben yokum.
* * *
1975 yılında Malatyada doğan Sebahat Tuncel, istihbarat kaynaklarına göre, Mersinde üniversite öğrenimi gördüğü yıllarda PKKnın Kuzey Iraktaki kamplarında askeri ve psikolojik eğitim gördü.
PKK propagandası yaptığı gerekçesiyle İstanbul emniyeti tarafından defalarca gözaltına alınan Sebahat Tuncel, 5 Kasım 2006da DTP İstanbul Bağcılar İlçe Başkanlığına düzenlenen operasyonda, 9 arkadaşı ile birlikte gözaltına alınarak tutuklandı. İstanbul Cumhuriyet Savcılığı tarafından hazırlanan iddianamede, Sebahat Tuncelin 12 Haziran 2004de Kuzey Iraka geçtiği, Temmuz ayında yapılan PKK/KONGRA-GEL/PRD kongresine örgüt mensuplarının giydiği kıyafetlerle katıldığı, 28 Ağustos 2004de yurda giriş yaptığı, 5 Kasım 2006 günü örgüt üyelerinin Bağcılarda yaptığı bir toplantı sırasında yakalandığı ifade ediliyor. Gebze M Tipi Kapalı Cezaevinde 9 ay yatan ve 15 yıl hapis istemiyle yargılanan Sebahat Tuncel, 22 Temmuz 2007 genel seçimlerinde DTPden bağımsızmilletvekili seçilerek tahliye edildi. Yargılaması halen devam ediyor.
* * *
Türk milliyetçiliğini tasfiye etmekle görevli bir memur gibi hareket eden Dr. Devlet Bahçelinin olağanüstü desteği sayesinde Cumhurbaşkanlığı koltuğuna oturan Abdullah Gül, kendisini bir yerlere kabul ettirebilmek için devletin kesesinden her tarafa mavi boncuk dağıtmaya başladı.
Gün geliyor, Türklüğe hakareti düzenleyen TCK 301inci maddeden yargılanan Orhan Pamuku ve Elif Şafakı ağırlıyor.
Gün geliyor, kendilerini İkinci Cumhuriyetçi olarak ilan eden Cengiz Çandar, Mehmet Barlas, Nazlı Ilıcak, Ali Bayramoğlu, Mustafa Karaalioğlu ve Gülay Göktürkü konuk ediyor.
Gün geliyor, PKKya asla terörist örgüt demem diye direnen Ahmet Türk başkanlığındaki DTP heyetine kucak açıyor.
Ama milliyetçi/muhafazakârlara her nedense Gülün davet listesinde hiç yer yok.
Ve sıra geldi Sebahat Tuncele.
PKKyı bundan böyle, Kandil veya Cudi dağlarında aramaya ne gerek var?
PKK artık Köşke çıktı.
* * *
Abdullah Gül, Anayasa hükümleri uyarınca aynı zamanda Türk Silahlı Kuvvetlerinin de Başkomutanı sıfatını taşıyor.Ordu dağlarda teröristlerle mücadele ediyor, Başkomutan ise örgüt üyesi olduğu gerekçesiyle yargılanan kişiyi Köşkte ağırlıyor.
Çok sayın Abdullah Güle soruyoruz:
1-) TSK, teröre bulaşmamış DTPlileri bile toplantılarına çağırmazken, Başkomutan sıfatını taşıyan Abdullah Gülün örgüt üyesi olduğu gerekçesiyle yargılanan bir kişiyi Çankayada ağırlaması çok garip bir çelişki oluşturmuyor mu?
2-) Bugün örgüt üyesi olmaktan yargılanan birini Çankayada ağırlayan Abdullah Gül, yarın o kişinin lider kabul ettiği Abdullah Öcalan serbest bırakılırsa eğer, onu da aynı şekilde ağırlayacak mı?
3-) PKKnın Güngörende çoluk çocuğu katlettiği günün ertesinde, PKKya destek veren birini Çankaya Köşkünde ağırlamak Abdullah Gülün hiç mi vicdanını sızlatmadı?
4-) Çankayada ağırlanmak için ille de dağa mı çıkmak gerekiyor?