"Atatürk yaşasaydı Türkiye'nin AB üyeliğini isterdi.''
Dışişleri Bakanı ve Başmüzakereci Ali Babacan, "Atatürk'ün şimdi yaşasaydı Türkiye'nin AB üyeliğini isteyeceğini" söyledi.
Hollanda ziyaretini sürdüren Babacan, de Volkskrant gazetesiyle yaptığı söyleşide, Türkiye'nin AB üyeliğinden başka seçeneği bulunmadığını belirterek, "Bugün farklı bir zamanda yaşıyor olmamıza rağmen, Atatürk şimdi yaşasaydı Türkiye'nin AB üyeliğini isterdi" dedi. Babacan, Atatürk'ün Türkiye'nin modernleşmesini savunduğu için AB üyeliğinden yana olacağını ifade etti.
Türkiye'nin AB üyesi olmasının her açıdan çok önemli olduğunu vurgulayan Babacan, bu önemin, Türkiye kadar Kuzey Afrika ve dünyanın öteki Müslüman ülkeleri için de geçerli olduğunu savunarak, şöyle dedi:
"Türkiye, Müslüman bir ülke olarak Avrupa Birliği ideallerini paylaştığını göstermek, kanıtlamak istiyor. İslam Konferansı Örgütünün Dakkar'daki toplantısına katıldım. Orada herkes Türkiye'nin AB üyeliğinin kendileri için de ne kadar önemli olduğunu bana ilettiler. Biz AB'ye üye olarak laiklik, demokrasi ve İslam'ın bir arada olabildiğini göstermek istiyoruz."
Babacan, Avrupa kamuoylarında Türkiye'nin AB üyeliğine verilen destek ve güvenin azalmasında, Almanya Başbakanı Angela Merkel'in sürekli olumsuz görüşler öne sürmesi, aynı şekilde Fransa'nın yeni Cumhurbaşkanı Nicolas Sarkozy'nin de seçimler sırasında sarf ettiği görüşlerin etkili olduğunu belirtti.
AK Parti'nin kapatılması isteminin "aşırı milliyetçilerle bir güç mücadelesi olup olmadığı" yolundaki bir soruyu yanıtlayan Babacan, bu şekilde bir mücadele tanımlamasına karşı çıkarak, "bunun, farklı güçlerin iktidarının yer değiştirmesi gibi değerlendirilmesinin daha doğru olacağını" kaydetti.
"Türkiye daha demokratik ve daha açık bir toplum oluyor. Bunu geriye döndüremeyiz" diyen Babacan, bu hükümet döneminde müthiş aşama ve atılımların gerçekleştirildiğini, sonuçta bu mücadelede kazananın mutlaka demokrasi olacağına inandığını, demokrasinin belli kalıp ve kurallar içine kapatılamayacağını kaydetti.
Babacan, Türkiye'nin Afganistan'a askeri desteğini artırıp artırmayacağı sorusu üzerine de, Türkiye'nin kendi tarihinde en çok yatırımı bu ülkeye yaptığını, iki kez Uluslararası Güvenlik Destek Gücü (ISAF) komutanlığını üstlendiğini belirtti.
Türkiye'nin geçen dönemde bu ülkede yaptıklarını değerlendirdiğini ve asker taleplerine karşılık yakın zamanda yeni bir karar alacağını bildiren Babacan, Afganistan'a uluslararası desteğin şart olduğunu, "bırakıp gitmenin seçenek olmadığını" kaydetti.