BATAN GEMİNİN MALLARI… KUZEY ORMANLARI...

Dr. Noyan UMRUK

17 Ocak 2014 tarihli Resmi Gazetede Kuzey Ormanları köylerimizi de kapsayan taşınmazların, yasanın, savaş, doğal afet gibi olağanüstü nedenlerle ilgili hükümleri öne sürülerek, yangından mal kaçırırcasına acele kamulaştırma kararı yayımlandı! Ve talan başlatıldı

Hayrola, TIR’ları geçirmeyen Bulgaristan’a savaş falan mı açıyoruz?

Yoksa Suriye’ye savaş açmak için cephe gerisini falan emniyete mi alıyoruz? O zaman bu işte bir yanlış var abisi… Bu işin cephe gerisi başka yerde ve de bayağı sorunlu… İyice şaşırdılar galiba…

Neyse, şaka bir yana geçtiğimiz günlerde KOS(Kuzey Ormanları Savunması) insiyatifine destek amacı ile Milli Merkez Göktürk-Kemerburgaz Temsilciliği olarak bölge sakini yurttaşlarımızla kucaklaştık.

İşin insani yanı…

İlk durağımız Odayeri köyüne yakın, hayatının yegâne anlamı gözü gibi baktığı hayvanları, tarlası ve sebze-meyve bahçesiyle toprağı TOKİ tarafından elinden alınmaya çalışılınca kahrından 10-15 gün önce ölen İsmail amcanın mütevazı evi oldu... Kendisi son derece sağlıklı, güçlü, kuvvetli bir adammış. Ailesi bu gelişmelerin ölümüne yol açtığı inancında… Eşi Saime teyzenin gözleri hala yaşlı… Sarıldık, mübarek ellerinden öptük, elimizden geldiğince teselli etmeye çalıştık, başsağlığı diledik. İçimiz parçalandı, çok çoook üzüldük…

Dert bir değil…

Bölgede, kuşaklardır yaşayan köylüler, arazilerine, ormanlarına yapılmak istenenler konusunda, habersiz! Şimdiye kadar hiçbir resmi kurum onları muhatap almamış, dertlerini dinlememiş, gelecek kaygılarını giderecek bir teminat vermemiş. Köylerin pek çok ortak derdi var. Bunların en çok öne çıkanı geçim derdi ve gelecekleri konusunda umutsuzluk.



Odayeri Köyünde Muhtar Hıdır Şimşek, durumu şöyle izah etmekte: ‘Bu proje yüzünden sayısız ağaç kesildi. 3. Havalimanı bizi sıkıntıya soktu. Hayvancılık bitti, tarım bitti. Göletlerimizi doldurdular. Gariban insan bunlar. Bir kenarda, gecekonduda bir ekmekle yaşarız …”

Ağaçlı Köyü Muhtarı Güngör Korkmaz ise ‘Köylünün odun istihkakı kesildi; bizlere, otlatmaya çıkardığımız hayvanlarımız için ceza kesilmekte, piyasada satılan ithal ot ise ateş pahası." Oysa gezilen köylerin asıl geçim kaynağı hayvancılık. Biliyor musunuz? Bölge, ülkemizde nesli tükenmekte olan sütü, yağı ve yoğurdu ile ünlü mandanın halen yaşadığı ender yerlerden biri.

Yukarı Ağaçlı Bölgesi de, 3.Havalimanı için acele kamulaştırma kapsamında. İnsanlar evlerimizi vermeyiz diyorlar. Desteğe, özellikle hukuki desteğe ihtiyaçları var.

Akpınar Köyü Muhtarı Ali Genç, olası bir değişimin ve etkilerinin farkında; "Bize istimlakle ilgili bir tebligat gelmedi. Ancak gelirse, tüm köylümüz, nereye gideriz” diye endişe içinde... Ailesi yüzlerce büyükbaş besleyen C.A. isimli genç ise "Biz bu hayvanları ne yapacağız, mezbahaya mı göndereceğiz? Burada bu durumda birçok aile var. Kamulaştırma olursa ciddi olaylar çıkar diyor..."

Yeniköy ise havalimanı projesi güzelim kıyısına yerleştirilen doğa harikası köyümüz… İstimlake ilişkin tebligatlar geçtiğimiz kısa zaman önce ellerine ulaştı. Topraklarının kamulaştırılmak istenmesi, köylüyü çileden çıkardı...Yeniköy’ün Mustafa abisi ise“ 91 milyon m2 alana havalimanı yapılması demek, köylünün elinden malının alınması demek. Atatürk Havalimanı 2 milyon m2. Havaalanı yapmaya çok meraklıysan, Atatürk, Sabiha Gökçen Havalimanlarını niye genişletmiyorsun?”



Götürecek pek bir şey kalmayınca…



Ülkeyi içine sürükledikleri ekonomik krizi ertelemek için Cumhuriyetin asırlık miraslarını şaibeli yöntemlerle yerli yabancı eşe dosta peşkeş çektikten sonra, satacak bir şeyleri kalmayınca şimdi de yurdun dört bir köşesinde ormanlarımızı, tarım arazimizi, havamızı, suyumuzu satıyorlar...

Kuzey Marmara Otoyolu, 3.köprü, 3.havalimanı, Kanal İstanbul gibi fizibilitesi(yapılabilirliği) ve maliyet-fayda analizi(getirdikleri-götürdükleri) ve ekolojik denge açılarından çok detaylı çalışmalara ve tartışmalara muhtaç mega projeler ileri sürerek ve söz konusu projeler için gerekli olandan çok daha fazla milyonlarca metre arazi kullanıma açıyorlar…

Bu tartışmalı projelerden hareketle halkın giremeyeceği 5 yıldızlı oteller, rezidanslar, kaşaneler, AVM'ler yapıp, bilmem kaçıncı kez köşeyi dönmeleri için…

Tıpkı Bodrum'un eşsiz koyları gibi, HES’ler, Urla, Sinop, Mersin, Polonezköy'ler gibi…

Bu doğa katliamının iştirakçilerinden, ihale paylaşımı karşılığı ATV- SABAH yeniden alımı için zaten milyonlarca dolar avans toplandı.

Sonuç:

Köylüler, geçtiğimiz günlerde TEM otoyolu-Ağaçlı kavşağında hafriyat kamyonlarının yolunu keserek ilk protesto eylemlerini yaptılar.

Dün de bir çok S.T.K. nun katılımı ile iştirakçilerin karargâhı ATV önünde renkli bir eylem yapıldı.

Yerel seçimlerde alınacak sonuç da bir umut…

Gazamız mübarek ola… Ama geniş ve ciddi destek lazım… Bu daha başlangıç diyelim…

AYDINLIK G; 09.02.2014