BBBBO (2009)

Türkiye ve dünya gündemindeki gelişmeler hakkındaki fikirleriniz, yayınladığımız izlencelerin bölümleri hakkındaki düşüncelerinizi paylaşabileceğiniz alan.

BBBBO (2009)

İletigönderen Habip Hamza Erdem » Çrş Ara 21, 2016 15:25

BBBBO (2009)
Koç olacak kuzu ağıl önünde belli olur derler.
Kısaltılırsa KOK, yani koç olacak kuzu olur ki, gerisi hemen getirilebilir.
Yukarıdaki kısaltmanın ne demek olduğu da yazının sonuna doğru ortaya çıkacaktır.
Kamuoyunda yer eder mi etmez mi bilemem. Ne ki, bugün, 9 Eylül 2009 günü ben böyle düșünmekteyim.
Șu Yunan’ı İzmirde denize döktügümüz gün mü ne?
Hani ulusal coșku günlerimizden birinde.
Mustafa Kemal’in derme-çatma ordularının ulusal kurtuluș savașımıza son noktayı koyduğu gün belki de.
09/09/09 tarihinde, Türkiye’nin doğu illerinde, yabancı ülke televizyonları, CCN mi ne, yabancı ülke ajanları ile birlikte program yapmaktalar.
Tüm börtü-böcek, sürüngen ve çöl hayvanı türleri bir aradalar.
Çanlısı ve çıngıraklısı ‘tekmili birden’.
Ordumuzu eleșireni mi dersiniz küfredeni mi hep oradalar.
Ordumuz sıkıșmıș, ‘psikolojik savaș’ içinde muharebeden muharebeye koșmakta.
Oysa Avrupa da değil, Amerika standartlarında bir komuta kademesi var.
Kültürlü mü kültürlü.
Sabırlı mı sabırlı.
Bilgili mi bilgili.
Uyanık mı uyanık.
Saman altından su yürütür de düșmanın haberi olmaz, mı ne?
Çok konușmaz; az ve öz konușur ama izler.
Neyi ne zaman yapacağını çok iyi bilir.
Falan da filan.
Bütün bu saptamalar bana ait değil, İlker Pașa Hazretlerine ait.
İște bu İlker Pașa Hazretleri, ya da hazreti Bașbuğ 09/09/09 gecesi Irak sınırını da geçip Kandil Dağı’nı düz bir ova yapacak mı yapmayacak mı, soru budur.
09/09/09 günü yedi askerin kalleșçe vurulduğu gün yapılabilecek tek șey..
CNN gibi yabancı bir televizyonun Türkiye’nin doğu illerinde program yapmasını bırakın, Türkiye genelinde yayın yapmasını ‘Yassak kardeșim’ diye kesip atabilecek mi?
Türkiye Radyo Televizyonları’nı Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin biricik yayın kurulușu olarak yeniden elegeçirip, Türkiye halkının doğru bilgilendirilmesi için kullanabilecek mi?
Diğer tüm yerli ve yabancı basın yayım kurulușlarının etkinliklerini, yeni bir emre kadar, durdurabilecek mi?
Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin tüm kurum ve kurulușlarını ‘olağanüstü toplantıya’ çağırıp, uluslararası ekonomik ve toplumsal bunalımlar karșısında ‘genel bir seferberlik’ ilan edilmesini sağlayabilecek mi?
Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nde ‘gayri meșru’ tüm makamların yetkilerini ellerinden alabilecek mi?
Hayır yapamayacak.
Demokrasileri bozulurmuș.
Vay ben sizin demokrasinizi.. sevsinler diyecek oluyorum.
Ve yerim kalmadığı için yukarıdaki bașlığı açıyorum;
Bu Bașbuğ’dan Bir B Olmaz.
Habip Hamza Erdem, 9 Eylül 2009
Dikkatinizden kaçmış olabilir.
Bu yazı tam yedi sene önce yazılmış.
Dönüp İlker Paşa’dan özür mü dilesem yoksa.
Hayır. Keşke özür dileyeceğim bir iş becerebilseydi.
Hatta adam tutup Atatürk üzerine kitap yazarak ABD’lerde ‘konferans’lar bile verdiği halde kendisini affettiremedi.
20 Aralık 2016 günü çıkıp televizyonda ‘ne olduysa benden sonra oldu’ diyor.
‘Devlet’in altı oyulmuş, ‘haber veren olmadı’ diyor.
‘Ordu’ içeriden çökertilmiş; ‘ben görmedim’ diyor.
Yahu ‘padişahlığa geçiyoruz’ diyorlar.
‘Vallahi ayıp olur, yapılmasa iyi olur’ diyor.
Şu’nun ‘demokrasi’ anlayışına bakın Tanrı aşkınıza.
Canlarını dişlerine takmış silah arkadaşları bangır bangır bağırırken.
O ‘kibarlıktan çatlayacak’.
Tarihe ‘not düşmek’le meşgul.
Tarihin ‘yazılacak’ bir şey değil ‘yapılacak’ bir şey olduğunu, Tanrı uzun ömür versin, öğrenmeden gitmesini istemem.
‘Komutanlık’ yapan biri olarak yazıyorum.
İkibuçuk ay ‘takım komutalığına vekalet etmiş biri’ olarak...
İkibuçuk ay takım komutanlığına vekalet eden biri olarak, tam yedi yıl önce, genelkurmay başkanının yerinde olsam hükumete bir ‘Genel seferberlik’ zorunluluğunu anlatırdım.
Millî Güvenlik Kurulu’nda elimi masaya vururdum.
Ve tarihe nasıl not düşüleceğini göstermiş olurdum.
Kuşkusuz ‘Başçavuşun istihbaratı’na (*) dayanarak değil, kendi bilgi ve öngörüme dayanarak..
Atalarımız boşuna ‘Koç olacak kuzu’ dememişler.
Habip Hamza Erdem
(*) O hâlâ ‘Başçavuşun istihbaratı’nın o günkü başkanına ‘Devlet adamı’ diyor. İşte bunların ‘Devlet anlayışı’. ‘Devlet-Ulus’un Sonu’nu getirenler de işte bunlar. Bu oğlaklar, sonunda gidip ÖSO’nun ‘genelkurmay başkanı’ dahi olurlar.. Tanrı Türk Ordusu’nu bunlardan korusun. Ve laddalin...
Kullanıcı küçük betizi
Habip Hamza Erdem
GM Yazarları
GM Yazarları
 
İletiler: 1627
Kayıt: Cum Haz 26, 2009 20:01

Şu dizine dön: Tartışma ve Fikir Meydanı

Kİmler çevrİmİçİ

Bu dizini gezen kullanıcılar: Hiç kayıtlı kullanıcı yok ve 4 konuk

x