Haydi bakalım, gündem yine değişti. Bu sefer konumuz kürtaj oldu. Bağırıp çağıran hükumeti gördük:

Allah'ın verdiği canı sen nasıl alırsın?
Çocuğun suçu ne, anne kendini öldürsün.
Siz tecavüz edin, devlet bakar.

Olmadı ama hükumetim. Zaten fakir bir anadan doğsa, asgari ücret alan ve yaşam şartlarını umursamadığın bir ailenin çocuğu olsa o çocuk zaten ölecek açlıktan.

Bakacak mısın?

Öküzün trene baktığı gibi bakarsın ancak.

Anne kendini öldürsünmüş, çocuğunun günahı neymiş!

Annenin günahı nedir Melih Gökçek?

Kadın ''Bana tecavüz edecek biri aranıyor.'' diye ilan vermedi ya!

Lütfen aklını başına devşir, tabii varsa.

Allah'ın verdiği can alınmazmış. Lafa bak, lafa!

Dinime küfreden müslüman olsa bari.

Bunu söyleyen hükumet abi şunu unuttun mu:

Sene 2010 yanlış hatırlamıyorsam.

Recep Tayyip Erdoğan rektörlerle toplantı düzenliyor.

Ve hamile bir genç kız.

Recep Tayyip Erdoğan'ın orada bulunmasını eleştirdiği için polis tarafından dövülüyor, bebeğini kaybediyor.

Peki bu sefer ben sana sorarım hükumet:

Sen Allah'ın verdiği canı nasıl alırsın?


Beyza Selen ÇAVUŞ, 5 Haziran 2012

Beyza Selen Çavuş yazdı:Recep Tayyip Erdoğan'ın orada bulunmasını eleştirdiği için polis tarafından dövülüyor, bebeğini kaybediyor.

Peki bu sefer ben sana sorarım hükumet:
Sen Allah'ın verdiği canı nasıl alırsın?

Hükümetin bekası için, arada gerçekleşen böylesi "resmi kürtajları" doğal karşılamalıyız.
Gazice, vicdanı olmayanın karşısına dikilmesi öğütlenen polisimiz, bugün "rejim te(r)minatörlüğü"ne soyunduğundan, boşta kalan eliyle vicdanından çok, genelde copunu yokluyor...