Besle beslenmek kime yarıyor

Besle beslenmek kime yarıyor

İletigönderen zafer atun » Pzt Eyl 24, 2018 20:46

Yeni ekonomik programda (YEP) 45 yaş ve altı kişilerin Bireysel emeklilik sistemine zorunlu üye yapılacakları ve sistemden üç seneden önce (36ay) çıkamayacakları belirtilmiş.
Hükümetin bu Bes sevgisi ve ülke vatandaşlarına bu sisteme girişi tekrardan mecbur kılması ilginç. Daha önce 2017 yılında sisteme alınan 12 milyon insanın %60’ı süresi dahilinde istemleri dışında alındıkları bu sistemden kendi iradeleri ile çıkmışlardı (7,5 milyon kişi).
Uygulama o zaman başarısızlıkla sonuçlanmıştı.

Bes (Bireysel Emeklilik Sistemi) sigorta şirketlerine uzun soluklu finansman sağladığı için bu şirketler açısından gayet kârlı bir olaydır.
Sisteme girdiğinizde neredeyse ilk beş sene doğru dürüst kazanç edinemezsiniz. Çünkü ilk üç sene sigortalıdan yönetim giderleri ve diğer masraflar adı altında çokça kesinti yapılır. Her sene sonunda ise kâr ve zarar ortaya çıkar. Öyle her yıl sonunda, para kazanacaksınız diye bir kural da yok, neticede bu bir portföy yönetimi sene sonunda zarar da edebilir kâr da.
En son olarak da insanlar zannediyorlar ki bu sisteme girerlerse ölene kadar maaş alacaklar.
Bu bilgi de yanlış. Sistemde ne kadar paranız biriktiyse, alabileceğiniz, size ödenecek olan da o biriken paranız kadar. İsterseniz paranızı toplu olarak tek seferde, dilerseniz de belli bir süre belirleyerek 3 yıl, 5 yıl belli periyotlarda (aylık veya 3 aylık vb.) paranız bitene kadar geri ödeme alabilirsiniz.
Neyse olayın kârı zararı ve detayları beni ilgilendirmiyor. Beni ilgilendiren bu işin mecburi tutulması. Türkiye’de bugün 61 tane sigorta şirketi var (Mayıs 2014). Yabancı şirketler şu anda Türk sigortacılığının %75 ‘ne sahip. Gerisi yerli sermayeli sigorta firmaları.
Bugün hükümetin yaptığı şu; Vatandaşa, diyor ki cebindeki parayla her ay şu işletmeyi destekleyeceksin. Buna mecbursun ancak 36 ay sonra, istersen artık desteklemeyebilirsin.
Yapmayın, insanlar ay sonunu zor getirirken %75’i yabancı güdümünde olan şirketlere bizlerin sırtından kaynak yaratmaya çalışmayın.
Hele ki zorunlu, mecbur hiç yapmayın.
Benim cebimdeki paradan veya benim bütçemden size ne.
Hani Kapitülasyonlar Cumhuriyet döneminde kalkmıştı ya bugün siz kapitülasyonları geri getiriyorsunuz.
Bugün ayda yirmi lira bile günümüz koşullarında kişisine göre büyük para, o parayla bir öğün yemek yer karnınızı doyurursunuz. Bes’de insanların maaşından kesilecek rakamlar maaşları ile orantılı olacak, yüksek maaş alan sisteme daha çok para ödeyecek.
Birey olarak zaten memleketin bütün yükü asgari ücretli, dar gelirli ve bordrolu büyük çoğunluğun sırtında. Bugün her yüz kişinin abartısız sekseninin borcu var. Borç sarmalında boğuluyor. Bir de üstüne siz tüy dikin.
Özel sektörü destekleme adına veya belli yabancı şirketlere para kazandırma adına hiçbir hükümet vatandaşlarına böyle bir zorunluluk ve zorlama yapamaz. Böyle bir şey yurt dışında olsa o hükümet iktidarda kalamaz. O ülkede yer yerinden oynardı.

Yabancı sigorta şirketleri ülkemize 1872 yılında gelerek, temsilcilikler açmış ve faaliyete başlamışlardır. Ancak o dönem gerek ülkede okur yazarlığın çok az olması, insanların sigorta kavramına çok yabancı olmaları gerekse bu konuyla ilgili herhangi bir düzenleme, yaptırım veya yasanın olmaması, sektörün başıboşluğu, süreç içerisinde bu iş kolunun dejenere olmasını ve insanların hasar ödemelerini de alamamaları ile sektöre güvenin kaybolması sonucunda teker teker bu acentelerin kapanarak, şirketlerin ülkeyi terk etmesi ile sonuçlanmıştır. (Poliçeler İngilizce ve Fransızca düzenlenip dava mercii olarak Londra mahkemeleri veya ilgili şirket merkezinin bulunduğu yerel mahkemeler gösteriliyordu)
Cumhuriyetin kuruluşu ile bu yabancı şirketler tekrar yurdumuza gelmeye başladılar. Günümüzde ise sigortada sektör ağırlığı tamamen yabancıya geçmiştir. Yerli firmalar yabancı dev şirketler tarafından yutulmuş milli sermayeli şirketler %25 civarında kalmışlardır.

Devlet ise, sigorta lobilerinin çabaları sonucunda vatandaşı bu şirketlere tekrar peşkeş çekmeye hazırlanmaktadır. Kısaca benim cebimdeki para ile ne yapacağım, nasıl harcayacağım beni ilgilendirir. Tasarruf yapacaksam gene ben yaparım. Devlet zoruyla, mecbur tutularak ne tasarruf yaparım nede yabancı şirketleri desteklerim.
Yoksa ülke itiraf edemeseniz de müstemleke oldu kapitülasyonlar da haberimiz olmadan geri mi kondu. Bilelim de ona göre yaşayalım.

Zafer ATUN
24/09/2018
zaferatun.wordpress.com
Müstemleke : Sömürge
Kapitülasyon : Yabancılara tanınan hâk ve ayrıcalıklar
Kullanıcı küçük betizi
zafer atun
Üye
Üye
 
İletiler: 153
Kayıt: Pzr Ara 09, 2012 15:26

Şu dizine dön: Sizin Makaleleriniz

Kİmler çevrİmİçİ

Bu dizini gezen kullanıcılar: Hiç kayıtlı kullanıcı yok ve 1 konuk

x