BİLİM ve İDEOLOJİ (3)
« Kūrt sorununda bölgesel gelișmeler : Tūrkiye’nin beka sorunu ve görūnūrdeki manzarası » (1)
Gūzel bir bașlık değil mi ?
Hele Fransa’nın seçkin stratejik kurumlarından IRIS (2) tarafından dūzenlenmiș ise..
Ve hele EHESS (3) ve IISMM (4) gibi yine seçkin kurumlarda görev yapan seçkin bir bilim adamı (5) tarafından yapılacak ‘bilimsel bildiri’ye bașlık olarak konulmușsa..
Gidip ‘bilimsel’ ve ‘strajtejik’ konularda yeni șeyler öğrenmek istemez misiniz?
Üstūne ūstlūk otuzun ūzerindeki katılımcıların çoğu, bu konularda kafa yorup kalem oynatan ‘bilimsel araștırmacılar’ ise...
26 Mart 2014 gūnkū toplantıya ben de katıldım.
Sunum bittikten sonra ilk ‘bilimsel’ soruyu yönelten de ben oldum:
Nasıl oluyor da, dedim, bölgenin dört būyūk devleti için yașamsal önemdeki bir konu ele alınırken, bașta ABD olmak ūzere, Rusya, Çin ve AB’den bir tek sözcūkle olsun sözedilmiyor?
Her șey bir yana, toplumsal olgu ve olaylar, genel būtūnlūk içinde ele alınmak zorunda değil midirler?
Konușmacının yanıtı ise ABD’nin bölgedeki karıșıklıklardan ‘yorgun dūștūğū’ biçiminde oldu.
AB ve Çin ile Suriye konusu dıșında Rusya’nın da bu tūr ‘karıșıklıklarda ‘taraf olmaktan çekindikleri’ni bile söyledi.
Oysa bölgedeki gelișmelerin böyle olmadığını, bașta ABD olmak ūzere gerek AB’nin birlik olarak ve gerekse ayrı ayrı Batı’lı devletler olarak bu olayların destekçisi ve yönlendiricisi olduklarını bilmek için ‘bilim adamı’ olmaya gerek yoktu.
Aklı bașında olmak, ve ‘batılı gūçlerin aygıtı’ olmamak yeterli idi.
Tartıșmanın ilerleyen bölūmlerinde, o seçkin araștırmacının, yani Kūrt kökenli Fransız ‘bilim adamı’nın Kemalizm’e olan ‘hıncını’ da öğrenmiș olduk.
Fransa’da söylenilen biçimiyle ‘Kemalizm’ dūșmanı olunmadığı sūrece bu tūr ‘adam’ların Fransa’da ‘seçkin bilim adamı’ olamayacaklarını ben biliyordum.
Bu bilgim bir kez daha ‘somut gerçek’le sınanmıș oldu.
‘Doğru’luğu kanıtlanmıș oldu da denilebilir.
Kemalizm, ya da șimdilerde söylenildiği biçimiyle, Atatūrkçūlūk’ūn, kendi dönemindeki ‘nasyonal sosyalizm’le bir tutulup tutulamayacağına ilișkin ‘ideolojik çatıșma’lardan (6), kușkusuz bir ‘bilimsel’ bir sonuç çıkacaktır.
Ancak bu çatıșmayı mekanik-matematik bir modelle açıklamanın olanağı da yoktur.
Ve Avrupa’nın ‘seçkin’ bilimsel kurumlarındaki ‘seçkin bilim adamları’ militanca Tūrkiye dūșmanlığı yapmaktadırlar.
Bugūn, zaten bu ideolojik çatıșmalar her iki taraf için de ‘militan’lık dūzeyinde sūrdūrūlmektedir.
İki kere iki yirmibeș, elde var bizim ‘demokrat’ aydınlarımız!
Habip Hamza Erdem
(1) « Les évolutions régionales de la question kurde : enjeux et perspectives pour la Turquie»
(2) Institut de Relations İnternationales et Stratégiques
(3)Ecole Haute Etudes Sciences Sociales
(4) ) Institut d’Etudes de L’Islam et des Sociétés du Monde Musulman
(5) Doçent Doctor Hamit Bozarslan
(6) Bu çatıșmalar, Bilim ve İdeoloji serisinin ilk yazısında sözū edilen yumurtanın içindeki kimsayal ve organik dönūșūme benzetilebilir....!