BİLİNECEĞİ BİLMEK
Anayasa Mahkemesi (AM) anayasa değișikliği paketinin küçük düzeltmelerle halkoyuna sunulabileceğine karar verdi.
Paketin neresinde ne değișiklik yapıldı da paket düzeldi dersiniz?
AM üyeleri dıșında bilen yok.
Onlar bile kendi aralarında zor anlaștılar denilmekte.
Ve Tanrı așkı için bir hukukçu, bir politikacı, bir öğretim üyesi, bir yargıç, bir savcı, bir savunman, bir gazeteci, bir yazar, köydeki köylü, kentteki tüccar, dağdaki çoban ya da sen, ben, o; gönül rahatlığıyla bu kararı kabullenebildik mi?
Kamu vicdanı deniyor ya, toplumsal bulunç rahatladı mı?
Rahatlamadı.
Kaldı ki bir bulunçtan sözedebilmek için önce bilincin olması gerekmektedir.
Bilmek ya da en azından ayırdında olmak!
Buluncun olmazsa olmazı bilinçtir, bilincinki de bilgi, değil mi ama?
Tarikatın, cemaatin, kulluğun geçerli olduğu bir ülkede bilinç olmaz ki bulunç da ola.
Bilgiye de gerek yoktur.
‘Büyüklerimiz nasıl uygun görmüșse’ onda bir hayır vardır.
Bu yirmialtı maddelik paketi ‘büyüklerimiz’ hazırlamadı mı? Hazırladı.
AM de minnacık değișiklerle paketi anayasaya uygun bulmadı mı? Buldu.
Hem ‘biçem’ hem de ‘içerik’ olarak; mukavva ve muhteva bakımından diyelim.
Yetmedi!
Madem ki bu bir anayasa değișikliğidir, ulusal istencin öz kaynağına da sorulmalıydı. Egemenlik kayıtsız koșulsuz ulusta değil miydi?
O halde halka da sorulacaktı.
Ve 12 Eylül 2010 günü halkoylaması yapılacak.
Ey yüce ulus, yüce Meclis’ten her nasılsa geçen ve Yüce Divan da denilen AM tarafından anayasaya uygun bulunan bu paketi nasıl bilirsin?
Elini vicdanına, buluncuna da denilebilir, koy da söyle.
AM bu paketin hangi maddelerinde değișiklik yaptı?
İyi mi yaptı kötü mü?
AM’ne dil uzatmadan önce, bu maddeleri de bilmek durumunda değil misin?
Yoksa ‘egemenlik sende’ denilip bir ‘oyun’un içine mi çekilmektesin?
‘Hap’ mı ne deniyordu, göz göre göre sana hap yutturulmak istenmesin.
Bu pakette Tanrı așkına senin için ne var?
AM’ne bireysel bașvuru hangi maddedir biliyor musun?
Bilmiyorum, bilmiyorsun, bilmiyor; bilmiyoruz, bilmiyorsunuz, bilmiyorlar.
Senin, benim, onun bilebildiği tek șey bu hükûmetin ‘gidici’ olduğudur.
‘Açılım paketi’ ile bir yıl, ‘anayasa değișikliği paketi’ ile de altı ay kazanmıș oldular.
12 Eylül’den sonra bu hükûmetin yeni bir ‘paket’ düzenlemesi, bir bașka ‘hap’ hazırlamasının olanak ve olasılığı da kalmadı denilebilir.
Halkoylaması ertesinde bu hükûmetin hazırlayabileceği tek paket, ișgal ettikleri makamlardaki kișisel malzemelerini koydukları paketler olabillir ancak.
İște Anayasa Mahkemesi asıl o zaman bu paketlerin mukavvasına değil muhtevalarına bakacaktır.
Her belge, her onay ve her emir.
Tek tek ve birer birer.
Ayıklanıp değerlendirilecektir.
Anayasa maddeleri ile Anayasa Mahkemesini asıl o zaman tanıyabileceğiz.
Değișiklik ‘paket’inin amacını, kapsamını, gereğini ve hızını öğreneceğiz.
Halkoylamasında evet de denilse hayır da, su testisi su yolunda kırılacaktır.
Hiçbir șey bilmiyorsak, bunu da bilimiyor değiliz ya..
Habip Hamza Erdem