Bir Emekli Paşa

Bir Emekli Paşa

İletigönderen Habip Hamza Erdem » Pzt Haz 20, 2011 1:36

BİR EMEKLİ PAȘA

İlker Bașbuğ bir konferansta yine ‘asker politika yapmaz’ demiș. Türk Ordusu ‘profesyonel’ olmalı da demiș mi? Demiș. Liberal ‘aydınlar’ onun için mi kendisini çok beğeniyorlarmıș acaba?

Joan Robinson ‘ulus’u tanımlamayı kör bir adamın fili tanımlamasına benzetmiști; İlker Bașbuğ da ‘asker’i tanımlamayı fil tanımlamasına benzetmiș.

Muhafazakar liberal ‘aydınlar’ filin fil olduğunu ve İlker Bașbuğ’un da iyi bir ‘asker’ olduğunu bilebiliyorlarmıș demek. ‘Eskisine benzeyen CHP’li Süheyl Batum bir ara İlker Bașbuğu ‘kağıttan kaplan’a benzetecek olmuștu da kıyamet kopmuștu. Fil olduğunu nasıl bilebilirdi ki; hatta mamut. Yeter ki evcilleștirilebile. Sonrasında sırtına binmek de değil, çadır kurup gerçek kaplan avına bile çıkılabilir.

Muhafazakar iberal ‘aydınlar’, onların ağababaları ve onların da efendileri olan uluslararası sermaye Türk Ordusu’nu ‘fil’ gibi görmekte ve evcilleștirip kaplan avına çıkmayı tasarlamaktalar. Ergenekon savcıları da hortumundan tutmuș bakın bu fildir diyorlar; İlker Bașbuğ da kuyruğu...

Sen kalk yarım yüzyıl Türk Ordusu içinde görev yap, tüm orduların komutanı ol ve sonra da ‘ordu profesyonelleșmeli’dir diye akıl ver. Öyle de ki, muhafazakar liberal ‘aydınlar’, onların ağababaları ve onların da efendileri olan uluslararası sermaye sana ‘afferim pașa’ desin. Ancak, Türk ordusunun Mehmet Ali Çelebi gibi teğmeninden ordu komutanı ve hatta kuvvet komutanı olan orgeneraline değin tüm ‘kaplan’ gibi subayları; onların ana-babaları, eșleri ve çocukları ne diyor diye baktın mı pașa?

Bu ülkenin gerçek aydınları, yurtseverleri, koșarak askere gidenleri, cephede can verenleri ne diyor acaba?

Bu ülkenin gerçek sahipleri, kurucu iradenin savunucuları, Kemalistleri, Atatürkçüleri ve ulusalcıları ne diyorlar acaba?

Yoksa sen ve senden önceki komutanların gibi ‘kağıttan kaplan’ birkaç komutan da Joan Robinson gibi ‘biz’i file benzetiyor olmayasınız. Yasa ile hukuku biribirine karıștırıyor olmayasınız. Meșruiyet ile meșrutiyeti biribirinden ayıramadığınız için hala cumhuriyeti de fil gibi görüyor olmayasınız.

O halde sizin anlamakta zorluk çekeceğiniz bu tür konuları bir yana koyalım koymasına da, Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin gerçek, sıcak ve kaçınılmaz bir ‘savaș’a girmiș olduğunun da ayırdında değil misiniz yoksa? Pașa pașa ‘savaș’ sizin uzmanlık alanınız değil miydi tanrı așkınıza? Sizin ünlü asimetrik-masimetrik savașınız da değil, simetrik mi simetrik bir savaș kapımızda. Doğrudan ‘cephe savașı’. Sizin fil gibi görüp tanıyamadığınız bizler yine en ön saflarda öleceğiz yakında.

Yine ağlayacak olan bizim anamız babamız olacak. Ve sizi șimdi alkıșlıyor olanlar; muhafazakar ‘aydınlar’ ve onların ağababaları ‘vicdanî ret’çi olacaklar. Bozuk bir saatin yirmidört saatte bir kez doğruyu göstermesi örneği, Bülent Ersoy’a hak vererek diyeceğim o ki, iyi ki siz bu dönemde Genel Kurmay Bașkanı değilsiniz. Bugünlere gelmemizde çok günahlarınız oldu, çok beceriksizkliğiniz...

Siz bu orduyu bu hallere düșürenlerin önde gelenlerindensiniz. Susun artık, hortumumuzu da bırakın lütfen. Siz bizi tanıyamayacaksınız.

Biz sizi tanıdık tanımasına da; keșke tanımaz olaydık.

Habip Hamza Erdem
Kullanıcı küçük betizi
Habip Hamza Erdem
GM Yazarları
GM Yazarları
 
İletiler: 1665
Kayıt: Cum Haz 26, 2009 20:01

Şu dizine dön: Habip Hamza ERDEM

Kİmler çevrİmİçİ

Bu dizini gezen kullanıcılar: Hiç kayıtlı kullanıcı yok ve 14 konuk

x