Bir gecede zengin olanlar

Güncel Meydan | Güncel Haberler Köşesi

Bir gecede zengin olanlar

İletigönderen Pınar » Sal Eyl 30, 2008 22:00

AKP son bir yılda Cumhuriyet tarihinin en büyük yolsuzluklarına imza attı.

“Yolsuzluk, yoksulluk ve yasağı” ortadan kaldıracağı iddiasıyla iktidara gelen AKP son bir yılda, Cumhuriyet tarihinin en büyük yolsuzluklarına imza attı. İstanbul, İzmir, Antep gibi çeşitli illerde art arda ortaya çıkan milyon dolarlık yolsuzluklara Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın yanı sıra, partinin iki genel başkan yardımcısından belediye başkanlarına, sivil toplum örgütlerinden belediye meclis üyelerine çok sayıda AKP’linin adı karıştı.

AKP Genel Başkan Yardımcısı ve Sakarya Milletvekili Şaban Dişli’nin, İstanbul Silivri E-5 Karayolu üzerinde bulunan araziye ilişkin imar planlarında değişiklik yapılması karşılığında aldığı “1 milyon dolarlık rüşvetin protokolü” AKP’nin kamuoyuna sızan ilk yolsuzluk dosyası oldu.

Dişli’nin adının karıştığı yolsuzluk olayı daha soğumadan, başka bir yolsuzluk da Gaziantep’te patlak verdi. Fıstık arazilerini yurttaşlardan ucuza toplayan ve Gaziantep Belediye Başkanı Asım Güzelbey aracılığıyla imar planını değiştirerek yabancı şirkete satan AKP’li işadamı milyonlarca YTL vurgun yaptı.

Art arda ortaya çıkan yolsuzluk olaylarında en çok yankı bulan ise Almanya’da başlayan Deniz Feneri Derneği e.V soruşturması oldu. Almanya’da faaliyet gösteren Deniz Feneri Derneği’nin topladığı milyonlarca Avro’nun AKP iktidarı yanlısı medyaya aktarıldığı ortaya çıktı. AKP’lilerin her gün yenisi ortaya çıkan yolsuzluklarına, partilileri dahi dayanamadı.

Bu kez de İzmir’in Aliağa ilçesinde de AKP’li meclis üyesi Şafi Teymur, kendi partisinden belediye başkanlığı yapan Aliağa Belediye Başkanı Tansu Kaya’yı 3.3 milyon YTL’lik kömür vurgunu yaptığını belgeleriyle açıkladı. Dişli’nin ardında bir başka AKP Genel Başkan Yardımcısı Dengir Mir Mehmet Fırat’ın adı da, geçmişte ortağı olduğu ve bir TIR’ında eroin bulunan MENAS adlı şirketin “kırmızı hattan” çıkarılması için siyasi nüfuzu kullandığının ortaya çıkması skandalına karıştı.

AKP Genel Başkan Yardımcısı ve Sakarya Milletvekili Şaban Dişli’nin, İstanbul Silivri E5 Karayolu üzerinde bulunan araziye ilişkin imar planlarında değişiklik yapılması karşılığı aldığı “1 milyon dolarlık rüşvetin protokolü” AKP’nin kamuoyuna sızan ilk yolsuzluk dosyası oldu. CHP Grup Başkanvekili Kemal Kılıçdaroğlu’nun ortaya çıkardığı rüşvet protokolüne göre, Dişli, Akademi Ofset AŞ’nin sahibi Mehmet Karasu ile Silivri Alibey mevkiindeki 79 Ada 6-7-8 No’lu parsellerin imar planlarında konut alanından çıkartılarak yüksek imar izniyle ticaret alanına alınması işini takip edeceği ve bu iş karşılığında 1 milyon dolar alacağı garantiye bağlandı.

İstifaya götüren itiraf

Dişli’nin “rüşvet değil teminat” açıklamasının ardından ortaya çıkan yeni belgeler Dişli’nin savunmasını kısa sürede çürüttü. Birbiri ardına ortaya çıkartılan 3 ayrı belge, bankaya verilen asıl teminatlarda Dişli’nin adının geçmediğini ortaya çıkardı. Söz konusu teminat belgelerine göre Mehmet Karasu, Ağustos 2006’da kredi başvurusu için Silivri’deki arazilerini bankaya teminat gösteriyor. Karasu’nun kredi başvurusu ise 29 Ağustos’ta banka tarafından kabul ediliyor. Bankanın kredi ödemesini kabul ettiği tarihten 2 gün sonra ise Şaban Dişli 1 milyon dolarlık rüşvet protokolünü imzalıyor.

Kredi ödemesinin ardından banka ödemenin garanti altına alınması için başlattığı ipotek işlemlerine ilişkin “İpotek talep yazı örneklerini” Silivri Tapu Kadastro Müdürlüğü’ne gönderiyor. Belgelerde Karasu’nun adı geçmesine karşın ipotek işlemlerinin hiçbirinde Şaban Dişli’nin adının geçmediği ortaya çıkması ise fazla uzun sürmüyor. Kılıçdaroğlu’nun belgeleriyle ortaya çıkardığı usulsüzlüğün ardından 1 Eylül’de yapılan AKP Merkez Karar ve Yürütme Kurulu (MYKY) toplantısında parti üyeleri Dişli’yi istifaya davet etti. Dişli ise çareyi yalnızca partideki görevinden istifa etmekte buldu.

Fıstık gibi vurgun

Dişli’nin adının karıştığı yolsuzluk olayı daha soğumadan, başka bir yolsuzluk da Gaziantep’te patlak verdi. İldeki fıstık tarlaları, AKP’li İskenderunlu işadamı Nuri Üysen tarafından 12 Şubat 2008’de Buyuran ailesi vârislerinden 14 milyon 990 bin YTL’ye satın alındı.

İmar izni olmayan ve toprak sahiplerinin 2 katlı ev dahi yapamadığı arazi, 24 gün içinde 1/5000’lik imar planı değişikliği ile ticari alana dönüştürüldü. İmar rantının ardından metrekaresi 125 YTL’ye alınan arazi, 15 Şubat’ta metrakeresi bin YTL’den satıldı.

Gaziantep Büyükşehir Belediye Başkanı Asım Güzelbey’in, arsaları 84 milyon YTL’ye satıldığını söylemesine karşın, mal sahipleri, arsaların metrekaresi 125 YTL’den sattıklarını banka makbuzlarıyla kanıtladı. Başbakan Erdoğan’ın, “Araştırdım, belediye başkanı masum” açıklaması yapmasına karşın, hak sahiplerine yapılan banka havaleleri büyük vurgunu belgeledi.

AKP medyasını besledi

Art arda ortaya çıkan yolsuzluk olaylarında en derin bağlantılar ise Almanya’da başlayan Deniz Feneri Derneği soruşturmasıyla belirlendi. Almanya’da faaliyet gösteren Deniz Feneri Derneği’nin topladığı paraların AKP iktidarı yanlısı medyaya aktarıldığı ortaya çıktı.

Frankfurt Savcılığı yürüttüğü “Deniz Feneri e.V” adlı derneğin Almanya’da yardım amacıyla topladığı 41 milyon Avro’yu amacına aykırı kullandığı gerekçesiyle açılan davada Deniz Feneri davasında 18.6 milyon Avro’nun Türkiye’ye kaçırılması suçuyla yargılanan dernek yöneticisi Mehmet Gürhan 5 yıl 10 ay, Mehmet Taşkan 2 yıl 9 ay, Firdevsi Ermiş 1 yıl 10 ay hapis cezasına çarptırıldı. Kanal 7, 1995 yılında, Almanya’da Media 7 GmbH adıyla bir şirket kurdu. Gurbetçileri dolandıran Yimpaş’tan Media 7’ye, Media 7’den de Kanal 7’ye yüz binlerce dolar aktarıldı.

Gurbetçiler, paralarını Yimpaş’a ve patronu Dursun Uyar’a kaptırırken bu paralar ile Media 7 ve Kanal 7 güçlenerek büyüdü. Bu operasyonda görev yapan isimler daha sonra Deniz Feneri Derneği’nin Avrupa merkezinde bir araya geldiler. Almanya’daki gurbetçilerin paralarını hortumlayan Yimpaş’ın da ortak olduğu Media 7 daha sonra iflas ettiğini açıkladı. O dönemde bu şirketin başında İsmail Karahan ile son operasyonda tutuklanan Mehmet Gürhan bulunuyordu. Hortumlanan paralar, bu isimlerin görev yaptığı Kanal 7’ye aktı. Media 7 iflas edince yerine Euro 7 kuruldu.

Kanal 7’nin de ortakları İsmail Karahan, Mustafa Çelik ve Zekeriya Karaman aynı zamanda Euro 7’nin de ortakları olduğu da ortaya çıktı. Euro 7’nin kaumoyunca tanınan diğer ortaklarının da Mehmet Gürhan ve RTÜK Başkanı Zahid Akman olduğu belirlendi.


Resim
Kullanıcı küçük betizi
Pınar
Üye
Üye
 
İletiler: 1380
Kayıt: Çrş Haz 06, 2007 7:47

Şu dizine dön: Haberler

Kİmler çevrİmİçİ

Bu dizini gezen kullanıcılar: Hiç kayıtlı kullanıcı yok ve 1 konuk

cron

x