Bir Hikaye: Hırsız Ve Annesi
Geçmiş zaman içinde bir beldede hırsızlık yapan bir delikanlı vardır. Gün gelir, yakalanır. Yargılanır. İdam cezası alır. İdam sehpasına gitmeden önce son isteği sorulur. Hırsız;
-Annemi görmek istiyorum.
Der.
Annesi gelir. Ah oğlum, vah oğlum söylemi bitince delikanlı;
-Anneciğim, ölmeden şu dilini çıkar, bir öpeyim.
Der. Anne dilini çıkarınca delikanlı annesinin dilini ısırıp koparır. Sonra da;
-Ben hırsızlık yaptım, sen o dilinle beni hırsızlığa yolladın. Ben de beni ipe yollayan o dilini kopardım.
Der.
Erdoğan geçmiş yıllarda;
“Çocuklar hırsız olmaz, babalarından öğrenir” diye bir konuşma yapmıştı.
17 Aralık Rüşvet ve yolsuzluk operasyonları ile başlayan resmi dinleme kayıtları Erdoğan’ı haklı çıkarıyor.
Babalar ve oğulları…
Erdoğan çocuklarına öyle bir miras bıraktı ki, yedi göbek geçse unutulmayacak kötü bir miras.
Kendi evlatlarını hırsına, aç gözlülüğüne kurban eden bir babanın kimseye merhameti de olmaz, bir faydası da. Olmadı da zaten.
Zulmünden bütün ülke, hatta ağaçlar, börtü-böcek, taşlar bile nasibini aldı.
Ülke yağmacı AK Çete sayesinde devletler liginde küme düştü. Mahalle takımı oldu.
Ve Erdoğan bir kötürüm gibi bokunun üzerinde otururken, bokuyla oynamaya da devam ediyor.
Utanç verici.
Zahide UÇAR, 25 Şubat 2014
http://www.zahideucar.com
zahide@zahideucar.com
http://www.milliiradebildirisi.org
http://www.milliiradebildirisi.biz