Bırak Mıymıntılığı!!. / Zahide UÇAR

Hrant Dink’in katli davasında verilen karar, AKP+Gülen iktidarında, hukukun kendi başlarına çökmesidir.

Karar üzerine Arınç ve Erdoğan’dan kem-küm…

Davanın hakim ve savcısı birbirine düştü(!)..

Yargı kararına tepkiler sürerken, hepsi “Ermeni” olan malum gurup gene yürüyüş yaptı.

Kendini Ermeni hissedenin, hepimiz “Ermeni’yiz” demesi normaldir.

Hrant Dink’in Ermeni kimliği kasten ileri sürülüyor. Oysa Hrant Dink’te bu ülkenin bir vatandaşıdır. Öyleyse, “hepimiz Hrant Dink’iz” diye yürünseydi “amacın üzüm yemek” olduğu ortaya çıkardı. “Hepimiz Ermeni’yiz” diye yürümek ise bağcı(devleti) dövmektir. “Dink’in” Ermeni kimliğini öne çıkarmak, Türk Milleti’ni Ermeni ve yabancılar nezdinde suçlu ilan etmektir.

O zaman soralım;

“Necip Hablemitoğlu, Uğur Mumcu, Muammer Aksoy, Isparta uçağının yere çakılmasıyla öl(dürül)en bilim adamları, PKK ayağına getirilip petrol aradığı için katledilen mühendisler ve binlercesi… Söyler misiniz onlar niye öldürüldü?

Bu ülkenin faili meçhullerinin arkasında yabancı devletlerin parmağı vardır. Aynı devletlerin birtakım uzantıları aynı devletlere hizmet etmek ve hedef saptırmak için “hepimiz Ermeni’yiz” diyor.

İt itliğini, puşt puştluğunu, kış kışlığını yapacak ta, benim öfkem “mızmız, mıymıntı, sürekli ağlayan” muhaliflere. İşte bu mıymıntı, sürekli ağlayan tavır bizi durağan hale getirdi.

Her yerde şöyle yorumlar okuyorum;

“Hrant Dink öldüğünde hepsi Ermeni olanlar, Necip Hablemitoğlu öldürüldüğünde niye hepimiz Türküz, Necip Hablemitoğlu’yuz demiyor? Neden şehit cenazelerinde “hepimiz Mehmet’iz demiyor?”

A benim güzel kardeşim; itin havlamasına, eşeğin tekme atmasına, kokarcanın kötü bir gaz çıkarmasına şaşılır mı?

Sen kendini Ermeni hissedenlerin protestosuna şaşıracağına, kendi tepkisizliğine şaşır. Neden onlar kadar “inandığım bir davam” yok, neden savunduğum değerler uğrunu “hepimiz Ermeni’yiz” diyenler kadar ses çıkaracak gücü kendimde bulamıyorum?

İşte asıl sorgulaman gereken budur!!.. Onlar niye böyle yapıyor demek yerine;

“BEN NİYE YAPAMIYORUM” diye sorup, cevabını samimiyetle verebilmelisin.

O niye yapıyor değil,

BEN NİYE YAPMIYORUM?

İşte mesele budur!!.

Hrant Dink’i sevenler ile kullananların bilinçli veya bilinçsiz oluşturduğu ittifak, hakim ve savcıyı birbirine düşürebilecek bir KAMUOYU oluşturdu. Oluşan bu kamuoyu siyasileri ve yargıyı “kekeme” yaptı.

Böyle bir kamuoyunu milli cephe oluşturabilseydi; bugün Necip Hablemitoğlu’nun dava süreci de sorgulanabilirdi.

Uğur Mumculara bu kadar kolay yeni Uğur Mumcular eklenmez, yerli işbirlikçiler bu kadar kolay iş birliği yapamazdı.

Silivri-Hasdal esir evinin oluşturulması, parasız eğitim isteyen öğrenciler ile demokratik hak isteyen her muhalif oluşumun “terör örgütü” yaftası ile bertaraf edilmesi, “hepimiz Ermeni’yiz” diyenler kadar tepki oluşturamadığımız içindir.

Hepimiz Ermeni’yiz diyenleri sorgulamak; bizleri “hepimiz Uğur Mumcu, Hablemitoğlu, Mehmet Perinçek, Mehmetçik, Engin Alan, Serdar Öztürk, Kemal Kerinçsiz, Sevgi Erenerol’uz(bütün bertaraf edilen milli beyinler için) diye haykıramamanın sorumluluğundan kurtarmaz.

Bize lazım olan;

“Küresel elitin yerli işbirlikçileri kullanarak” BOP önünde takoz olan milli güçlere yaptığı operasyonlara neden karşı duramıyoruz?”

Sorusudur!!.

“Hepimiz Ermeniyiz” diye bağıranlar kadar sahiplenecek bir milli simgemiz yoksa…

Var olduğunu söylediğimiz simgelerimize ve bu millet için kendini feda edenlere “hepsi Ermeni” olanlar kadar sahip çıkacak İRADEYİ oluşturamıyorsak;

Sorgulamamız gerekenler “meşrebi gereği” hepsi Ermeni olanlar değil,

Hepsi Türk olduğunu iddia ettiği halde, aynı sahiplenme ve tepkisel iradeyi kendinde bulamayanlardır!!.

Yani,

BİZLERİZ!!.

Bu durumu idrak edip harekete geçmedikçe, mızmız-mıymıntı-huysuz görüntülü bir muhalif, durağan insanlar olmaktan öte geçemeyiz!..

Oturarak, yatarak üretim yapan(yumurtlayan) tek varlık tavuktur.

Sahi, biz neden “hepimiz Ermeni’yiz” diyenler kadar olamıyoruz?

Bu sorunun cevabını herkes samimiyetle, kaytarmadan, bahane üretmeden versin.

Çünkü çözüm, “hepimiz Ermeni’yiz” diyenlerden medet ummakta değil, “hepimiz Türk’üz” diye düşünen ve bu ülke için canını vermekte bir an bile tereddüt etmeyecek insanları harekete geçirebilmektedir.

Zaman, Gırnata yakılıp yıkılırken kayaların arkasından şehri seyredip ağlayan sultan gibi klavye arkasında ağlaşmanın zamanı değildir.

Zaman “er gibi” er meydanına çıkma, “hepimiz Türk’üz” diyebilecek iradeyi gösterebilme zamanıdır.

VAR mısınız?

Zahide UÇAR, 25 Ocak 2012
zahide@zahideucar.com