Birinci Görev Sınıfı'nın Tarih Dersindeyiz, Konu Amasya Genelgesi... / Prof. Dr. Cihan DURA

Birinci Görev Sınıfı'nın Tarih Dersindeyiz, Konu Amasya Genelgesi... / Prof. Dr. Cihan DURA

İletigönderen Oğuz Kağan » Pzr Haz 19, 2016 21:43

Birinci Görev Sınıfı'nın Tarih Dersindeyiz, Konu Amasya Genelgesi...

Birinci Görev sınıfının derslerinden biri de Cumhuriyet tarihimiz… Bu derslerde Cumhuriyet tarihimiz, en önemli olayları esas alınarak adım adım takip ediliyor. Bilenler bilgisini pekiştiriyor. Bilmeyenler öğreniyor. Katılımcılar çok önem veriyorlar tarih dersine, çünkü biliyorlar ki tarih, dil ve kültür ile birlikte bir milleti oluşturan üç unsurdan biridir. Cumhuriyet tarihini bilmemek, bir Atatürkçü için affedilmez bir eksikliktir.

- Bugün 19 Haziran 2016… Cumhuriyet tarihimiz açısından çok önemli bir gün… Amasya görüşmeleri bu tarihte başladı. 21/22 Haziran 1919 gecesi ünlü Amasya genelgesinin yayınlanması ile sonuçlandı. Amasya Genelgesi konusunu, daha önce ödev olarak Gökhan’a vermiştik. Hazır olduğunu görüyorum. Buyur Gökhan, seni dinliyoruz.

Gökhan- Teşekkür ederim.

Belirttiğiniz gibi, Amasya kararları Cumhuriyet tarihimiz bakımından son derecede önemlidir. Genelgede vatanın tehlikede olduğu, sorumluların görevlerini yerine getirmediği, işin milletin azim ve kararına kaldığı, bunu sağlamak için bir ulusal kurulun oluşturulması gerektiği, Sivas’ta bir millî kongrenin toplanmasına karar verildiği ilan edilmektedir.

Atatürk 12 Haziran’dan beri Amasya’dadır. Ali Fuat Cebesoy ve Rauf Orbay Amasya’ya gelerek Atatürk’e katılmıştır. Refet Bey de hazırdır. Görüşmeler Amasya Genelgesi ile sonuçlanır. Atatürk toplantının amacını şöyle açıklar: “18 Haziran 1919 tarihinde, Trakya'ya verdiğim direktifte işaret ettiğim bir noktanın uygulanma zamanı gelmiş bulunuyordu. O nokta, Anadolu ve Rumeli'deki millî teşkilâtları birleştirerek, tek bir merkezden temsil ve idare etmek üzere Sivas'ta genel bir millî kongre toplamaktı.”

Amasya görüşmeleri sürecini, bununla ilgili koşulları ve genelgenin mahiyetini doğrudan Atatürk’ün ağzından dinlemekte fayda görüyorum. Kaynak Nutuk’tur. Hocamızın WEB sayfasında ise özetini buluyoruz 1 . Oradan, başlık ve ara başlıkları da alarak aşağıda aynen naklediyorum.

* * *

Artık Faaliyetler Bir Millî Heyet Adına Yürütülmeliydi

Anadolu’ya geçeli bir ay olmuştu. Bu süre içinde ordu birlikleriyle bağlantı sağlanmış, halk aydınlatılarak uyanık bir duruma getirilmiş, millî teşkilat düşüncesi yayılmıştı.

Genel durum artık bir komutanla yürütülemezdi. Geri çağrılma emrine uymamış olmamın yanı sıra, millî teşkilat hazırlığını sürdürdüğüm için, asi konumunda sayılırdım. Sonraki girişimlerim daha köklü ve şiddetli olacaktı. O halde bu faaliyetler şahsilikten çıkarılmalı, milletin birliğini temsil edecek bir heyet adına yapılmalıydı.

Sivas’ta Genel Bir Millî Kongre Toplama Kararımı Uygulamaya Koydum

Artık, daha önce belirttiğim bir noktanın uygulama zamanı gelmişti: Anadolu ve Rumeli’deki millî teşkilatlar birleştirilerek, Sivas’ta bir milli kongre toplanmalıydı.

21/22 Haziran gecesi Amasya’da Cevat Abbas Bey’e bu amaçla yazdırdığım genelgenin esasları şunlardır:

-Vatanın bütünlüğü, milletin bağımsızlığı tehlikededir.

-İstanbul hükümeti sorumluluğunu yerine getiremiyor.

-Milletin bağımsızlığını, yine milletin azim ve kararı kurtaracaktır.

-Milletin, durumun gereğini yerine getirmek ve haklarını dünyaya duyurmak için her türlü baskıdan uzak millî bir heyetin varlığı zorunludur.

-Sivas’ta hemen millî bir kongrenin toplanması kararlaştırılmıştır.

-Bunun için, bütün illerden üç temsilcinin derhal yola çıkarılması gerekmektedir.


Bu genelgenin müsveddesinde benim, Albay Kâzım, Hüsrev, Muzaffer beylerle bir memur efendinin imzaları, başka imzalar da vardır. Bunların müsveddeye konması iyi bir şans eseridir.

Rauf ve Refet Beyler Millî Kongre Toplanması Kararına Katılmakta Çekingen Davrandılar

Ben müsveddeyi yeni gelen arkadaşların da imzalamasını istedim.

Rauf Bey imza için kendisini ilgili ve yetkili görmediğini ifade etti. Ben ısrar edince imzaladı.

Refet Bey imzadan çekindi ve kongrenin yararını anlayamadığını söyledi. İstanbul’dan beri yanımda olan bu arkadaşın tutumu bana pek acı geldi.

Fuat Paşa, maksadımı anlayınca derhal imza etti.

Kendisine Refet Bey’in tutumunu anlamadığımı söyledim. Paşa daha ciddî açıklama isteyince, Refet Bey müsveddeye kendine göre bir işaret koydu. Öyle ki bunu müsveddede güçlükle bulursunuz.

İlgili Makamlar ve Bazı Kimseler Millî Kongreye Davet Edildi

Kongreye davet genelgesi sivil ve askerî makamlara, İstanbul’daki bazı kimselere gönderildi. Mektubun özeti şöyledir:

-Yalnızca gösterilerle büyük gayeler gerçekleştirilemez. Bunlar ancak milletin ortak gücüne dayanırsa kurtarıcı olur.

-Acı olan durumu ağırlaştıran asıl sebep, İstanbul’daki muhalif akımlar ve milli davayı yüzüstü bırakan propagandalardır. Bunun cezasını görmekteyiz.

-Artık İstanbul Anadolu’ya egemen değil, bağlı olmak zorundadır.

-Size düşen özveri pek büyüktür.


Ve bir gün sonra… Tarih 23 Haziran… Dâhiliye Nâzırı Ali Kemal Bey benim görevden alındığımı bildiren bir genelge yayımlıyor!

* * *

-Teşekkür ederiz, Gökhan. Bütün arkadaşlar çok faydalandık. Bilgimizi tazeledik, yeni şeyler öğrendik. Bakıyorum, çarpıcı bir bilgi ile bitirdin ödevini: Genelge yayımlanır yayımlanmaz İstanbul hükümeti Mustafa Kemal Paşa’yı görevden alıyor! Bunu talimat olarak daha önce İngilizlerden almıştı. Son olarak Amasya görüşmelerinin tarihimizdeki yeri ve işlevi nedir? İstersen, bununla bağlayalım dersimizi.

Gökhan- Amasya Genelgesi Atatürk’ün millete yaptığı ilk çağrı, ilk işbaşı davetidir. Hedef bir ulusun en etkili silahı olan Millî Birliği oluşturmaktır, ana işlevi budur. Tarihî önemi bundan ileri gelir. Birlik Anadolu ve Rumeli'deki millî teşkilâtların, tek bir çatı altında birleştirilmesi ile sağlanacaktı. Hedefe Sivas’ta toplanacak olan Millî Kongre ile ulaşılacaktır.

İki dava arkadaşının, genelgeye imza koymaktan kaçınması anlamlıdır. Bu, Atatürk’ün ilk karşılaştığı zorluklardan biridir; ne var ki, Millî Mücadele boyunca, bunun gibi pek çok zorluk ve engelle boğuşacaktır. Ancak kutsal görevinden asla geri adım atmayacaktır. Bir örnek de İstanbul hükümetinin tutumudur: Genelge’nin yayımlanmasının hemen ardından Paşa’yı görevden alıyor. Padişah ve hükümeti ile mücadelesi, savaşın sonuna kadar devam edecektir.

Bazı koşullar farklı olsa da, bugünkü Türkiye de böyle bir davet bekliyor.


 1  http://cihandura.com/nutuktan-ozetler/979-nutuktan-oezetler-iii-mlli-kongreye-doru.html

Prof. Dr. Cihan DURA, 18 Haziran 2016
Namık KEMAL:
"Vatanın bağrına düşman dayamış hançerini,
Yok mudur kurtaracak bahtı kara maderini?"


Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK:
"Vatanın bağrına düşman dayasın hançerini,
Bulunur kurtaracak bahtı kara maderini."



http://www.guncelmeydan.com/pano/tayyip-erdogan-a-gonderilen-cfr-muhtirasi-kuresel-ihale-t18169.html
http://www.guncelmeydan.com/pano/abd-disisleri-abdullah-gul-u-biz-yetistirdik-t23656.html
http://www.guncelmeydan.com/pano/dun-malta-surgunleri-vahdettin-bugun-ergenekon-tayyip-t18151.html

KAÇAMAYACAKSINIZ!
Kullanıcı küçük betizi
Oğuz Kağan
Genel Yetkili
Genel Yetkili
 
İletiler: 12355
Kayıt: Sal Oca 27, 2009 23:04
Konum: Ya İstiklâl, Ya Ölüm!

Şu dizine dön: Cihan DURA

Kİmler çevrİmİçİ

Bu dizini gezen kullanıcılar: Hiç kayıtlı kullanıcı yok ve 4 konuk

x