Biz artık biz değiliz

Biz artık biz değiliz

İletigönderen Pınar » Cmt Mar 15, 2008 8:13



ÜÇ ülkeye benzemeye başlıyor Türkiye. Birbirinden çok farklı, ikisi Ortadoğu, biri Uzakdoğu’da üç ayrı ülkeye. Farklı başlıklarla.

Odak AKP iktidarı. Üç farklı ülkeye benzemeye başlamak, AKP iktidarının getirdiği sonuç. AKP iktidarıyla gelinen talihsizlik.

Türkiye önce Mısır’a benzemeye başlıyor. Parti-devlet eşitliği anlamında. Partinin devlet üzerinde egemenliği artıyor. Parti devleti ele geçiriyor. Ele geçiremediği devlet kurumlarıyla kavga ediyor. Kavga ederek ve suçlayarak, onları yıpratmayı amaçlıyor.

Bu otoriter bir devlet anlayışı. AKP’nin demokrasiden uzaklaşma sinyali. Her eleştiriye öfkeyle karşılık veriyor. Kendini hep haklı görüyor. Her işi kendi takımıyla yürütüyor, müthiş bir sır perdesi altında. Yapılanları hep yaldızlayarak halka sunuyor. Her şey tıkırında masalı.

Türkiye Mısır’a benzemeye başlıyor, partiyi devletten üstün gören, partiyi kutsal sayan anlayışla.

SIRADA MALEZYA

Türkiye ikinci olarak Malezya’ya benzemeye başlıyor.

İslamlaşma anlamında Malezya’ya. Türkiye’de alışkanlıklar hızla değişiyor. Dini motifler ön plana çıkıyor. Günlük yaşamda dini kabuller revaç görüyor.

Lokantalarda, havaalanlarında, kongre merkezlerinde ve daha bilmem nerelerde mescitler açılıyor. İşyerlerinde alaturka tuvaletler çoğalıyor. İçki ruhsatları arka arkaya iptal ediliyor. Okullarda namaz kılındığı haberlerine karşı, "namaz kılmasın da, kötü yola mı düşsün" gibi, okulda namaz kılmayı kabullendirme denemeleri yapılıyor.

Aksini yaparsa, işlerinin yokuşa sürüleceği kaygısıyla, büyüklü-küçüklü pek çok işadamı, sıradan insanlar İslamlaşma gidişe ayak uydurmaya çabalıyor. Bazıları, inanmadıkları halde, sırf maddi çıkar nedeniyle, bazıları da, ne olur, ne olmaz, onların yanında görünmek kaypaklığı ile.

Türkiye Malezya’ya benzemeye başlıyor, İslami alışkanlığın ağır bastığı anlayışla.

ÜÇÜNCÜSÜ DUBAİ

Türkiye son olarak Dubai’ye benzemeye başlıyor.

Ekonomik globalleşme anlamında Dubai’ye. Her yere kuleler dikiliyor. Her türlü yabancı sermaye, önü arkası bilinmeden davet ediliyor. Arap sermayesi önde, borsa ve bankalarda yabancı sermaye oranları gelişmiş ülkeleri bile geride bırakıyor. İşçi hakları yerlerde sürünüyor. Kural tanımaz özelleştirme furyası, kamu kurumları ve vakıflar üzerinden kapılarını sonuna kadar açıyor.

Ekonomi öyle yabancılaşıyor ki, kulaklar hep sıcak parada. Orada en küçük bir oynama, ekonomide büyük çalkantıların yolu.

Türkiye Dubai’ye benzemeye başlıyor, ekonomide yabancılaşmanın ve kuralsızlığın ağır bastığı anlayışla.

Mısır, Malezya ve Dubai benzerliğinin toplamı var. Türkiye İslam rehberliğinde kendine yabancılaşıyor.

Yabancılaşma, kendi içinde lavlar biriktiriyor. Farklı bir siyasal çıkış için.

İKÖ, Türkiye’ye sırt çevirdi

BÜYÜKELÇİSİNİ Ankara’dan çeken Sırplar, yine de bizden ricada bulunuyor:

"Siz Kosova’nın bağımsızlığını tanıdınız, bizde Müslüman azınlık var. O nedenle, bize yardım edin, İK֒de derdimizi anlatalım".

Türkiye bu fırsatı kaçırıyor, Sırpları geri çeviriyor. Bununla kalmıyor, halen Dakar’da toplanan İKÖ (İslam Konferansı Örgütü) ülkelerine "Kosova’yı tanıyın" diye bastırıyor.

İKÖ de, Türkiye’yi geri çeviriyor. Neden? Çünkü, Kosova etnik bir sorun. Çünkü, her biri kendi içinde etnik sorun yaşıyor. İşte Endonezya, işte Azerbaycan. Ya da Ruslarla arasını bozmak istemeyen pek çok İslam ülkesi.

AKP’nin İslam üzerinden yürüttüğü dış politika, İslam ülkelerinde bile geri tepiyor.

O gelişmişlikleri çok tartışılır ülkeler bile, din üzerinden yürütülen dış politikaya sırt çeviriyor.

Yalçın DOĞAN
Halk tarafından devlete "Sen bana hizmet etmek için varsın, bunun ötesinde senin bir anlamın yok" dendiğinde herşey yoluna girecektir...

(Osman Pamukoğlu)
Kullanıcı küçük betizi
Pınar
Üye
Üye
 
İletiler: 1380
Kayıt: Çrş Haz 06, 2007 7:47

Şu dizine dön: Gazete Köşe Yazarları

Kİmler çevrİmİçİ

Bu dizini gezen kullanıcılar: Hiç kayıtlı kullanıcı yok ve 4 konuk

cron

x