Hatip Dicle: Doğan Güreş, Tansu Çiller'e, Ya DEP'lilerin dokunulmazlıklarını kaldırın ya da teker teker öldüreceğiz' dedi
Eski DEP'li Hatip Dicle, "Bizi ölümden Çiller kurtardı. Tutuklanmasak öldüreceklerdi, Orgeneral Güreş bunu Başbakan Çiller'e söyledi" dedi. Eski DYP'liler ise yalanladı..
Kapatılan DEP'in Genel Başkanı ve eski Diyarbakır Milletvekili Hatip Dicle'nin, "Hapse atılmasaydık öldürülecektik" iddiası gündeme damgasını vurdu. Dicle, dönemin Genelkurmay Başkanı Doğan Güreş'in, Başbakan Tansu Çiller'e, "Ya DEP'lilerin dokunulmazlıklarını kaldırın ya da teker teker öldüreceğiz" dediğini öne sürdü. Eski DEP Milletvekili Selim Sadak da, dönemin DGM Başsavcısı Nusret Demiral'ın kendisine, "Sizi can güvenliğiniz için aldık" sözlerini anımsatarak , "Can güvenliği için 10 yıl hapis yattık" dedi.
Dönemin Başbakanı Tansu Çiller'in yakın çalışma arkadaşları Nahit Menteşe ve Bekir Sami Daçe ise bu iddiaları yalanladı. DTP Genel Başkanı Nurettin Demirtaş'ın tutuklanması, DEP'li milletvekillerinin 1994'te Meclis'te dokunulmazlıkları kaldırılarak tutuklanmasını yeniden gündeme getirdi. Taraf gazetesinin gündeme getirdiği, DEP eski Genel Başkanı Hatip Dicle'nin iki ay içinde yayınlanması beklenen "Yargılananlar Yargılanıyor" kitabında ilginç iddialar yer alıyor. Dicle, dönemin Genelkurmay Başkanı Doğan Güreş'in, Başbakan Çiller'e "Ya DEP'lilerin dokunulmazlıklarını kaldırın ya da teker teker öldüreceğiz" uyarısında bulunduğunu öne sürdü. İddiaya ilişkin olarak, Dicle, eski DEP Milletvekili Selim Sadak ve Çiller'in yakın arkadaşları ise şunları söyledi:
MGK'DA SÖYLENDİ
Hatip Dicle: Güreş, bu sözleri MGK toplantısında Çiller'e söyledi. Çiller de apar topar dokunulmazlıkları kaldırdı ve biz tutuklandık. Bu bilgilere çok sonra ulaştık. Duyduğumuzda gülmüştük. Ama sonradan can güvenliğimiz için alındığımızı öğrendik. DTP Genel Başkanı Nurettin Demirtaş'ın durumu bundan farklı. Koşullar çok farklı. Faili meçhul cinayetlerin yoğun olduğu bir dönemdi. Demirtaş'a yapılan hukuki değil siyasi bir tavır. DTP'ye yapılan yeni değil.
SADAK'TAN DESTEK
Eski DEP Milletvekili Selim Sadak: Doğan Güreş'in Çiller'e talimat verdiğini biliyoruz. Çiller yargıdan rica etti. 'Bu işi bitirin, dokunulmazlıkları kaldırın' dedi. Biz zaten öldürüldük. Mehmet Sincar öldürülmedi mi? Öldürüldüğünü, nasıl kimler tarafından hedef alındığını biliyoruz. DEP'lilerin öldürülmesi gerektiğini söylediklerini biliyoruz. Parlamento dışına atın talimatını verdi. O dönemki mahkemelerdeki savunmalarımızda da var. Nusret Demiral'a 'Niçin gözaltına aldınız?' diye sordum. O da, "Can güvenliğiniz için sizi aldık" dedi. Her ne hikmetse can güvenliğimiz için 10 yıl içerde kaldık. Yaşamımız tehdit altındaydı. Ölümle tehdit ediliyorduk. Mehmet Sincar'la ölmeden iki gün önce yemek yedik. 'Bu alçaklar bizi öldürecekler' dedi. Ve dediği oldu. Nurettin Demirtaş, DTP genel başkanı olmasaydı kimse bu dosyayı karıştırmazdı. Bu da Türkiye'nin bir ayıbıdır.
DEP'LİLER 10 YIL HAPİS YATTI
Yıllarca hapis yatan eski DEP'liler serbest kaldıktan sonra basın toplantısı yapıp böyle poz vermişti. Hatip Dicle'nin "Öldürülecektik" iddiasına, Selim Sadak da, dönemin DGM Başsavcısı Nusret Demiral'ın sözlerini anımsatarak destek verdi. Demiral'ın kendisine, "Sizi can güvenliğiniz için aldık" dediğini belirten Sadak, "Can güvenliği için 10 yıl hapis yattık. Güreş'in Çiller'e talimat verdiğini biliyoruz" dedi.
'İDDİALAR DOĞRU DEĞİL'
ESKİ DEP'liler 1994 yılında Meclis'te dokunulmazlıkları kaldırıldıktan sonra apar topar gözaltına alınmıştı. Dönemin DYP'li bakanları 13 yıl sonra o günleri gündeme taşıyan Hatip Dicle'ye tepki gösterdi. Çiller kabinesinde Devlet Bakanı olan Bekir Sami Daçe: Böyle bir şey söz konusu olmadı. Sayın Güreş böyle bir şey söylemiş olsaydı mutlaka haberim olurdu. Terör meşgul olduğum alanla ilgiliydi. Dönemin İçişleri Bakanı Nahit Menteşe: Dokunulmazlıkların kaldırılmasından bir gün önce Çiller'e gittim. 'Kaldırmayalım, nasılsa bunlarla uğraşıyorum' dedim. Çiller, 'Size bırakıyorum' dedi. ANAP ve DYP'li milletvekilleri ile görüştüm, dokunulmazlıkların kalkmaması için ikna olmuşlardı. Ancak Mahmut Alınak'ın Genel Kurul'da yaptığı konuşma her şeyi değiştirdi. Milletvekillerini öyle tahrik etti ki önleyemedim. Benim bilgim dahilinde kesinlikle böyle bir şey olmadı.