BOĞAZLIYAN KAYMAKAMINI İDAMA GÖTÜREN MÜFTÜ HANGİ ÜNLÜ GAZETECİNİN AMCASI?
Boğazlıyan Kaymakamı Kemal Beyin dramatik hikayesinden alınacak dersler vardır.
Hikayeyi hatırlayalım:
Birinci Dünya Savaşı yılları..
Savaş ortamında terör yaratan ve düşmanla işbirliği yapan Gregoryan Ermenileri dönemin hükümetinin çıkarttığı bir kararname ile tehcire (zorunlu göçe) tabi tutulur.
Tehcir esnasında hastalık ve kış şartlarından ötürü doğal ölümler de olur.
Savaşın sonunda yaşanan işgal sürecinde İngiltere ve Fransa bu doğal Ermeni ölümlerini ilerini sürerek Osmanlıdan diyet ister.
İşte bu diyetin kurbanlarından biri de Boğazlıyan Kaymakamı Kemal Beydir.
Kemal Bey türlü isnatlarla Yozgat İstinaf Mahkemesinde yargılanır, ancak beraat eder.
Bu beraat kararı üzerine işgal kuvvetleri dayatır ve ikinci bir yargılamayı kabul ettirir.
Bu kez mahkeme İstanbulda kurulur.
Yargılamayı yapan Mahkemenin 8 üyesinden 4ü azınlıklardan oluşturulur.
Divan-ı Harp Reisi Mahmut Hayret Paşa, uzun yargılamadan sonra Kemal Beye, Merak etme Kaymakamım suçsuzsan bu mahkeme onu ibra etmekle mükelleftir der ve bunu dediğinin ertesi gün başkanlıktan alınır.
Mahkemeye Mahmut Hayret Paşanın yerine Kürt Mustafa atanır.
Peki bu Kürt Mustafa kim midir?
Cumhuriyetin ilanı ile beraber vatan hainliği isnadıyla sınır dışı edilen 150 kişiden biridir.
Mahkemede onlarca tanık dinlenilir.
Ve hüküm beklendiği gibi idam olur.
İdam Beyazıt Meydanında infaz edilir.
İnfazdan önce Kaymakam Kemal Bey son sözleri olarak şunları haykırır:
Allah şahidimdir ki ben kimsenin öldürülmesi için emir vermedim.. Borcum var, servetim yok. Üç çocuğumu milletime emanet ediyorum. Allah vatanıma ve milletime zeval vermesin.
10 Nisan 1919 tarihi, yaşanan bu olayla Türklüğün utanç günüdür.
Ama her şerden bir hayır doğar sözünde olduğu gibi bu idamla beraber bütün İstanbul galeyana gelerek sokaklara dökülmüş ve milli mücadelenin psikolojik ikliminin yeşermesine sebep olmuştur.
Cumhuriyetten sonra Mustafa Kemalin teklifi ile TBMM tarafından şehid-i milli ilan edilen Boğazlıyan Kaymakamı Kemal Beyin ailesine de maaş bağlanır... Dahası Atatürk, Kemal Beyin babası Arif Beyi de, Vatanın babası ilan eder.
Şimdi sıkı durun.
İşte bu milli şehidin idam cezası almasına, işgal kuvvetlerinin arzusuna binaen yalancı şahitlik yaparak katkı sunanlardan biri de kim, biliyor musunuz?
Yozgat Müftüsü Hulusi Efendi.
Peki bu Hulusi Efendi kim midir?
Gazeteci-Yazar Taha Akyolun özbe öz amcasıdır..
Tam bu noktada bir parantez açalım ve Güriş Holdingin sahiplerinden Tevfik Yamantürkün bizim aracılığımızla Taha Akyola yönelttiği iki soruyu soralım:
1) Taha Akyolun oğlu Mustafa Akyolun Soros vakıflarından burs ve proje çalışmaları için fon aldığı doğru mudur?
2) Mustafa Akyolun Dinlerarası Diyalog toplantısında Türklerin, Cumhuriyetle beraber Kürtleri ve inançlıları ezip, asimile ettiği ve onlara zulüm yaptığını söylediği doğru mudur?
Tevfik Yamantürkün sorduğu bu soruların cevabı evet ise, tarih tekerrür etmiş, yani dün Hulusi Efendi ne ise bugün de Mustafa Akyol aynı konuma düşer mi dediniz?
Böyle durumlarda soya çekim olur mu ya da genler ne kadar etkilidir onu ben bilemem. Uzmanları cevap vermelidir.
Kaynak