Bombaların hedefi ve yeni Lawrence!
Mersin ve Adana’da HDP binalarına yapılan bombalı saldırılar, 50 kişiyi aynı anda katlederek seçim öncesi kaos ortamı oluşturmak hedefine dönüktür. İktidarı kaybetmek tehlikesiyle karşı karşıya bulunan AKP’nin TSK’yı Suriye’ye sokamamasının ardından bu türde organize saldırıların yapılması manidardır.
Bombalı saksı terasa bırakılmasa ve eylem hedefine varsaydı, seçimler yapılabilir miydi? Yapılsa bile buna seçim denilebilir miydi?
* * *
Kuzey Irak’taki Bölgesel Kürt yönetimi İmar ve İskân Bakanı Derbaz Kosret, ABD Başkan Yardımcısı Joe Biden’in, Washington’da Mesud Barzani’ye, “İkimizin de ömrü Kürt devletini görmeye yetecektir” dediğini söyledi.
Kosret, Obama’nın ise Barzani’ye, “Taleplerinize karşı değiliz. Ancak, şu durumda bizim için öncelikli olan IŞİD örgütünün bitirilmesidir” dediğini belirtti.
Anlaşılıyor ki Türk Milleti’nin 7 Haziran kararını veya Türkiye’nin bombalı saldırılarla karışmasını bekliyorlar!
Barzani’nin devlet kurmak istediği Musul-Kerkük, Osmanlı Meclisi’nin aldığı son karar olan Misakı Millî içindedir ve “ana vatanın ayrılmaz bir parçası”dır.
İngiltere, 1926’da henüz dünyaya kendini kabul ettirmeye çalışan Türkiye’nin askeri harekât ile Kerkük-Musul’u almasını önlemek için Şeyh Sait isyanını başlatmıştı.
Türkiye, kendi içinde isyan eden Kürtleri durdurmaya çalışırken, nüfusunun yarısı Kürt olan Kerkük-Musul bölgesine müdahale edememişti. Sonuçta 7 Haziran 1926 Ankara Antlaşması’nı imzalamak zorunda kalmıştı. Türkiye, petrol geliri hakkından da sonradan vazgeçmişti.
Arapları Osmanlı’ya isyan ettiren Lawrence ise “Bir Kürt devleti kurabilseydim, Türkleri tarihten silecektim, başaramadım” demişti.
* * *
Joe Biden, Lawrence’in başaramadığı işe soyunduğunu gösteriyor. Zaten Biden, 1987 yılında Türkiye’nin Filistinlileri desteklemesi üzerine, “Türkiye’nin etrafını ateş çemberine çeviririz” tehdidinde bulunmuştu. Biden’in birinci önceliği, İsrail’in güvenliğidir. Kurulmasını istedikleri devlet de Kürt devleti değil, ikinci İsrail olacaktır.
ABD, Türkiye’yi kullanarak Suriye ve Irak’a IŞİD’i soktu. Böylece Barzani yönetimine, IŞİD işgalinden savaşarak kurtardığı bölgelere hâkim olma fırsatı verdi.
Diğer taraftan Türkiye, zaten PKK terör örgütüyle masaya oturarak özerkliği, federasyonu hatta konfederasyonu tartışmaya başladı.
Bu süreci, “Yeni Osmanlı” diye gösteren AKP iktidarı, halkı ikna etmek için dini de kendi sermayesi gibi kullanmaya başladı. Son olarak Manisa’da Şahinbey Camisi’nde yapılan Kur’an kursu mezuniyet töreninde, Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç’ın da aralarında bulunduğu AKP’liler için cami içinde kırmızı şeritler çekilip protokol sırası uygulamak suretiyle, nasıl Müslümanlar olduklarını da gösterdiler.
Anlaşılıyor ki 19 Mayıs’ta, Samsun’a çıkan Atatürk gibi, bu yapı karşısında daha cesur ve daha kararlı olmak gerekiyor.
Hırsızlığa karşı tedbir: Oyları Kurtarma Timi
Seçimler yapılabilirse, bu defa da AKP’nin gerek Yüksek Seçim Kurulu’na gerekse il ve ilçe seçim kurullarına yaptığı atamalarla, sonuçları değiştirmesi gibi bir endişe var vatandaşta... Aynı endişeyle hareket eden TGB’li gençler, “Bu seçimlerde huzur ve güvenle oy kullanılmasını sağlayarak, sandığa gitmenin önündeki engelleri kaldırmaya ve AKP karşıtı oyların sandıklardan çalınmasını engellemeye çalışacağız. Bunun için ‘Oyları Kurtarma Timi - OKUT’ adıyla bir platform oluşturduk. 7 Haziran günü Oy ve Ötesi Platformu, Türkiye’nin Oyları Platformu ve siyasi partilerle birlikte sandıklara sahip çıkacağız. Seçimin hilesiz gerçekleşebilmesi için çok sayıda gönüllüye ihtiyacımız var” açıklamasını yaptı.
Türkiye, bu şartlarda seçime gidiyor!
İktidarın oy çalmasını önlemek için ekipler kurma ihtiyacı duyuluyor...
Hırsızlığa karşı tedbir almak şart!
Arslan BULUT, 19 Mayıs 2015
arslanbulut@yenicaggazetesi.com.tr