İsrail Ordusu'ndan "hedef tahrip edildi" mesajını alan Olmert'in ilk yaptığı işlerden bir tanesi Türkiye Başbakanı Tayyip Erdoğan'ı aramak oluyor.
Arabulucu olma konusunda aşırı istekli bir portre çizmekten çekinmeyen AKP hükümetinin bu iştahı Olmert'in dikkatinden kaçmamış olacak ki; Olmert Tayyip Erdoğan'a Suriye'ye olan taleplerini iletmek için bir santral işlevi yüklüyor. Olmert'in saldırıdan hemen sonra Tayyip Erdoğan'la yaptığı görüşmede şu mesajı verdiği belirtiliyor :
"One Minute"'a Giden Yolda İsrail AKP'yi Nasıl Kullandı?
Operasyonun kod adı "Meyve Bahçesi".İsrail'in "nükleer santral" olduğu iddiası ile, alışık olduğu üzere bütün uluslararası normları ve hukuk kurallarını ihlal ederek Suriye'ye yaptığı ve yapım aşamasında binayı imha ettiği operasyon bir yönü ile Tayyip Erdoğan'ın "one minute" çıkışı ile sembolleşen sürecin de başlangıcı idi.
Alman Der Spiegel dergisi; İsrail'in bu operasyonuna giden süreçte yaşananları özel bir haberle okuyucularına aktardı.
Haberde; Suriye ile Kuzey Kore arasındaki olağandışı telefon trafiğinin tespit süreci ile tetiklenen ve İsrail devlet aygıtı içerisinde farklı cepheleşmelere yol açan bu operasyona dair ayrıntıları bulabilirsiniz. Haberde Türkiye'yi de ilgilendiren bazı ayrıntılar mevcut.
Der Spiegel; bu operasyon öncesinde, İran Savunma Bakan Yardımcısı Ali Rıza Asgari'nin İstanbul'da ortadan kaybolmasının önemine dikkat çekiyor. Der Spiegel'e göre; kaçakçılar yardımı ile Türkiye sınırını geçen Asgari Istanbul'da, daha önce İran'dan iltica etmiş bir arkadaşı aracılığı ile CIA'ya teslim oluyor. CIA Asgari'yi belli bir süre İstanbul'daki bir güvenli evde saklıyor.
CIA, daha güvenli olacağı gerekçesi ile Asgari'yi yanındaki CIA görevlileri ile birlikte daha sonra
Frankfurt yakınlarındaki Rhein-Main Hava Üssüne naklediyor. Habere göre Asgari oradan Washington'a götürülüyor ve şu anda kimliği değiştirilmiş bir şekilde Texas'ta yaşıyor.
Ağustos ayında İsrail'in bölgeye sızdırdığı özel bir ekip aracılığı ile yaptığı ölçümler sonrasında Suriye'deki tesise saldırma kararı alınıyor ve 5 Eylül 2007 tarihinde liman şehri Hayfa'nın güneyinde yeralan Ramat David hava üssünden kalkan 10 uçaktan 7'si rotalarına devam ederek bombalamayı gerçekleştiriyor.
Der Spiegel'in haberine göre İsrail Ordusu'ndan "hedef tahrip edildi" mesajını alan Olmert'in ilk yaptığı işlerden bir tanesi Türkiye Başbakanı Tayyip Erdoğan'ı aramak oluyor.
Arabulucu olma konusunda aşırı istekli bir portre çizmekten çekinmeyen AKP hükümetinin bu iştahı Olmert'in dikkatinden kaçmamış olacak ki; Olmert Tayyip Erdoğan'a Suriye'ye olan taleplerini iletmek için bir santral işlevi yüklüyor. Der Spiegel; Olmert'in saldırıdan hemen sonra Tayyip Erdoğan'la yaptığı görüşmede şu mesajı verdiğini belirtiyor :
"İsrail bir nükleer santrale daha tahammül etmeyecektir ama yeni bir saldırı planımızda yok. Biz bu olayı büyütmeyi düşünmüyoruz ve hala Suriye ile barış yapmaya istekliyiz. Esad bu saldırıya dikkatleri çekmemeyi seçerse, biz de aynısını yapacağız"
Türk medyasına ; "İsrail'e tavır koyma" olarak geçen bu süreçte, AKP'nin İstanbul'da CIA ve MOSSAD'a güvenli geçiş sağlamak ve İsrail'in saldırı sonrası mesajlarını Suriye'ye iletmek dahil önemli görevler üstlendiği anlaşılıyor.
Açık İstihbarat