Gazze bir yana İsrail'e ihale bir yana

Hükümet Sözcüsü Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Cemil Çiçek, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın, Gazze'deki gelişmelerle ilgili olarak 31 Aralık 2008 Çarşamba günü Suriye, Ürdün, Mısır ve Suudi Arabistan'ı kapsayacak ziyaretlerde bulunacağını bildirdi. Çiçek, geçtiğimiz günlerde İsrailli bir firmaya verilen 140 milyon dolar değerindeki ihalenin durumuna ilişkin bir soru üzrine, "o konu başka" yantını verdi.

Hükümet Sözcüsü Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Cemil Çiçek, Bakanlar Kurulu toplantısının ardından yaptığı açıklamada, toplantıda, İsrail'in Gazze'ye gerçekleştirdiği saldırının da ele alındığını belirtti.

Çiçek, ''Evvela Türkiye insani yardım çabalarını eksiksiz bir şekilde sürdürmektedir. Burada çok üzücü manzaralar var. Çoluk, çocuk, genç, yaşlı, ihtiyar, kadın bu atılan bombalar sebebiyle hayatını kaybetti. Yaralananlar da var. Gerekli ilaç ve sağlık yardımının yapılması çok sıkıntılı. Onun için Türkiye bu insani yardımlarını sürdürüyor. Başta Dünya Sağlık Teşkilatı olmak üzere Türkiye'nin gönderdiği, bundan sonra da göndermeyi arzu ettiği hem gıda, hem de ilaç ve sağlık yardımını yapmak istiyor. Ümit ediyoruz bunlar kısa sürede gerçekleşir.

Türkiye biran evvel ateşkesin sağlanmasından yanadır. Diyalog kanallarının kapatılmaması gerekir. Mevcut sorunun daha da derinleşmemesi açısından herkesin konuyu biraz daha soğukkanlı düşünüp sorunların barış yoluyla çözümü yönünde bir çabanın gayreti içindedir.

Şunu herkesin iyi bilmesi lazım gelir ki Türkiye'nin bu çabaları insanı maksatlıdır. Bölgede barışın ve huzurun sağlanmasının bölge ve dünya barışına büyük katkı sağlayacağı düşüncesiyle barış noktasından hareketle bu çabaları sürdürmektedir. Bu noktadan hareketle, Sayın Başbakanımız, başta Suriye, Ürdün, Suudi Arabistan ve Mısır olmak üzere Çarşamba gününden itibaren bir bölge ziyaretine çıkmış olacaktır. Bu maksatla, ne yapılabiliri birlikte değerlendirebilmek için sadece bu dört ülke ile değil başka ülkelerle de konuya katkı sağlayabilecek her kesimle, herkesle Türkiye bu çabalarını sürdürmek istemektedir.'' dedi.

Cemil Çiçek, ziyaretlerin iki gün süreceğini bildirdi.

"KONULARI BİRBİRİNE KARIŞTIRMAMAK LAZIM"

Çicek, ''İsrail ile ilişkileri gözden geçirme durumu var mı? Özellikle, geçen hafta bir ihale yapılmıştı. 140 milyon dolar tutarında bir savunma projesi İsrail'li bir firmaya verilmişti. Bu proje askıya alınabilir mi, böyle bir ihtimal var mı?'' sorusunu şöyle yanıtladı:

''Konuları birbirine karıştırmamak lazım. Türkiye bir taraftan bu çabalarını, insani çabalarını sürdürür, bu noktada gayret eder. Bir katkısı olacaksa da onu yapmaktan geri kalmaz. 6 yıllık iktidarımız döneminde bunu herkes gördü. Sadece Orta Doğu meselesinde değil, Kafkaslar'da da, Balkanlar'da da birçok konuda Türkiye barış için katkı vermeye çalışıyor. Sadece bu üç bölge için de değil, Afrika dahil biliyorsunuz Türk Silahlı Kuvvetleri barışa katkı sağlamak için Afganistan dahil yurt dışında görev yapıyor. Türkiye'nin bir barış misyonu var. Dış politikasının özünde de bu var. Bu işin bir yönü. Öbür taraftaki konular ülkenin menfaatleri ile ilgili konulardır. Bu konuları birbirine karıştırmamak gerekir''

Cemil Çiçek, Sağlık Bakanlığının Gazze'deki yaralıların Türkiye'ye getirilmesi için yaptığı girişimlerle ilgili bir gelişme olup olmadığına ilişkin soru üzerine, ''Henüz bir cevap alınamadı. Türkiye bu türlü taleplerini değişik kanallardan ilgili makamlara iletiyor, Dünya Sağlık Örgütü olmak üzere. Ümit ederiz olumlu bir sonuç alınır ve biz de bu yönde gerekeni yaparız. Zaten ilaç ve gıda yardımı konusunda Türkiye'nin hazırlıkları var. Bölgeye önceden gönderilmiş tırlar var. Bunlar bir an evvel ihtiyaç sahiplerine ulaştırılabilirse herhalde acılar bir nebze olsun dindirilmiş olur diye düşünüyoruz. Teşebbüsler var, ama olumlu bir sonuç şu ana kadar çıkmış değil'' diye konuştu.

TBMM'de 361 İsrail dostu çıktı

Filistin’e gerçekleştirdiği hava saldırılarıyla Gazze’yi harabeye çeviren İsrail’in Meclis’teki dostlarının isimleri açıklanmıyor. Başkanlığını AKP’li Nur Suna Memecan’ın yaptığı Türkiye-İsrail Dostluk Grubu’nda 361 milletvekili bulunuyor.

İsrail’in sivilleri de katlettiği Gazze saldırısına tepkiler sürerken, Meclis’teki suskunluk dikkat çekiyor. Başkanlığını AKP’li Nur Suna Memecan’ın yaptığı Türkiye-İsrail Parlamentolar arası Dostluk Grubu’nda 361 milletvekili üye olarak bulunuyor. Ancak bu isimlerden bugüne kadar sadece Eskişehir milletvekili Murat Mercan dostluk grubu üyeliğinden istifa etti.

Filistin’e gerçekleştirdiği saldırılarla Gazze’yi tam bir harabeye çeviren İsrail’in TBMM’deki dostluk grubu sessizliğini koruyor.

361 milletvekili ile rekor denecek seviyede üyeye sahip olan ve Başkanlığını AKP’li Nur Suna Memecan’ın yaptığı Türkiye-İsrail Parlamentolar arası Dostluk Grubu’nun üyeleri ilginç bir gerekçe ile kamuoyuna duyurulmuyor. Pek çok ülkenin dostluk grubu üyeleri TBMM’nin internet sayfasında yer alırken, Türkiye-İsrail Dostluk Grubu’nun üyeleri kamuoyuna açıklanmıyor.

BAŞKAN SESSİZ

AKP milletvekillerinin ağırlıkta bulunduğu 316 kişilik dostluk grubunda başkan Memecan, milletvekillerine olayı kınadıklarını söylemekle yetindi. Meclis’te geçen dönem de Türkiye-İsrail Dostluk Grubu gerilimi yaşanmıştı. Geçen dönem toplam üye sayısı 160 civarında olan Dostluk Grubu’nun yönetimini CHP’nin alması üzerine, Başbakan Tayyip Erdoğan’ın talimatı ile gruba üye kaydının arttırılması ve yönetime geçilmesi istenmişti. Başbakan’ın talimatının ardından, AKP’li milletvekilleri harekete geçmiş ve grubun üye sayısı 273’e çıkmıştı. Yönetimi de AKP’li milletvekilleri almıştı.

2 AKP'li İsrail Dostluk Grubu'ndan istifa etti

AKP Eskişehir Milletvekili Murat Mercan ve AKP Şanlıurfa Milletvekili Abdülkadir Emin Önen Türkiye-İsrail Parlamentolararası Dostluk Grubu üyeliğinden istifa ettiklerini açıkladı.

Akşam saatlerinde de AKP Şanlıurfa Milletvekili Yahya Akman üyesi olduğu, Türkiye-İsrail Parlamentolararası Dostluk Grubu'ndan istifa ettiğini açıkladı.

Akman yaptığı yazılı açıklamada; "Barış için uğraş verdiğimiz, Ortadoğu'yu yeniden kan kan gölüne çeviren İsrail'in, saldırısından sonra barışa ilişkin ümitlerim azalmıştır. Saldırıları kınıyorum ve İsrail dostluk grubundan istifa ediyorum" dedi.

Arkadaslar hic sasirmiyorum.
Bunlar iste bu cift yüzlü para nerede bunlar orada.
Vatani satip hovardaca harcayip cocuklari disarda degilmi.
Yav su tayip ne zaman mal varligini aciklamayi düsünüyor.

aciklamasina gerek var mi?bozkurtlar diyari sultan tayyip ve sadrazam abdullahin tum turkiye onlarin.canin cigerin yakinda namusun herseyin onlarin..unutma celik pasa nasil daha iyi geysa olunur okullarinida acinca islem tamam(!)..

Katliama rağmen dostluğa devam!



Katliamcılarla dostluğu devam ettirecek!..

İsrail’i protesto amacıyla 136 üyesinin istifa ettiği Türkiye-İsrail Parlamentolararası Dostluk Grubu’nun Başkanı AKP’li Nursuna Memecan, “Ben ilişkilerin yürümesi için görevimin başındayım” dedi

Türkiye-İsrail Parlamentolararası Dostluk Grubu Başkanı ve Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’e yakınlığıyla tanınan karikatürist Salih Memecan’ın eşi AKP İstanbul Milletvekili Nursuna Memecan, İsrail’in Gazze’ye yönelik saldırılarını kınayarak, “Bu uygulamalar her türlü uluslararası hukuk kuralına aykırı olduğu gibi, İslam ve Musevilik başta olmaküzere hiçbir dini inanca da sığmaz” dedi. Dostluk Grubu’ndan şimdiye kadar 136 kişinin İsrail’i protesto amacıyla istifa ettiğini belirten Memecan, “Faaliyetlerimizi sürdürebilmek için ben görevime şimdilik devam edeceğim. Sonra bakarız” diye konuştu.

Acil işbirliğine çağırdı

Parlamentoda, Dostluk Grubu’ndan istifa etmeyen AKP’li Yönetim Kurulu Üyeleriyle basın toplantısı düzenleyen Nursuna Memecan, “İsrail’in, Gazze şeridinde kadınlar ve çocukları da hedef alan saldırılarını şiddetle kınadıklarını, çok büyük acılar içinde olduklarını” kaydetti. İsrail’i, “acilen saldırıları durdurmaya” çağıran Memecan, bütün dünya ülkelerini ve uluslararası örgütleri göreve davet etti.

İstifalar haklı

Memecan, Filistinlilerin maruz kaldığı eziyeti protesto etmek, İsrail’le dostluk ilişkilerinde uğranılan hayal kırıklığı ve ileriye dönük ümitlerini yitirmelerinden dolayı Dostluk Grubu’nun büyük bölümünün istifa etmelerini yönetim olarak çok iyi anladıklarını ifade etti. Memecan, “İsrail yönetimi, İsrail halkının bölgede barış, huzur ve istikrar içinde yaşamasını hedefliyorsa; bölgede güçten ziyade, dostlukları geliştirmeye özen ve gayret göstermeli” dedi. Memecan, grubun 300’den fazla üyesinden 136’sının istifa ettiğini, “istifaların geleceğini beklediğini” söyledi. İstifaların haklı gerekçeleri olduğuna dikkati çeken Nursuna Memecan şunları kaydetti: “Bu istifalardan memnunuz da diyebiliriz yani. Yönetim olarak bir takım girişimleri yapabilmemiz, mektupları göndermek ve tepkilerimizi gösterebilmek için altında ’Türk-İsrail Dostluk Grubu’ imzasının bulunması faydalı olacaktır. Önce bu gayretleri yapalım, sonra bakarız. Şu an yönetim olarak varız, faaliyetlerimize devam etmek için buradayız. Yoksa istifa edebilirdik.” (AA)

Hiçbir inanca uymaz

Nursuna Memecan, İsrail’in Gazze’ye yönelik saldırılarını kınayarak, “Bu uygulamalar her türlü uluslararası hukuk kuralına aykırı olduğu gibi, İslam ve Musevilik başta olmak üzere hiçbir dini inanca da sığmaz” dedi.

Gazze’deki soykırımı PKK’yla savundu

Türkiye’den yükselen sert tepkiler üzerine İsrail’den ilginç bir savunma geldi. İsrail’in Sosyal İşlerden Sorumlu Bakanı ve Güvenlik Kabinesi üyesi Isaac Hertzog, Kudüs’ten yapılan bir telekonferansla, Ankara’da gazetecilerin sorularını yanıtladı. Hertzog, Başbakan Erdoğan’ın operasyona sert tepkisini “kesinlikle anladıklarını” söyledi ve ekledi: “Ne Türk Başbakanı’nı, ne de Türk halkını utandırmak gibi bir niyetimiz yoktu. Ancak Olmert’in Ankara ziyareti sırasında operasyon kararı alınmamıştı...” Olmert’in Ankara’ya 22 Ar alık’ta gittiğini, operasyon kararının ise 24 Aralık’ta alındığını belirten İsrailli Bakan Türk gazetecilerin sorularını yanıtlarken, ilginç benzetme yaptı; Hamas ile PKK’nın, ikisinin de “bölge barışını bozmaya çalışan, demokrasi karşıtı, radikal terör örgütleri” olduğunu söyledi. “İsrail, Türkiye’nin terörle mücadelesini anlamakta ve desteklemetedir” diyen Hertzog, aynı anlayışı Hamas’a karşı operasyon için Türkiye’den beklediklerini de ima etti.

Siyasilerin siyonistlere tepkisi sürüyor

Gazze’de yaşanan insanlık dramına tepkilerini sürdüren siyasiler, vahşetin bir an önce durdurulmasını istedi. Çeşitli partilere mensup milletvekilleri, Türkiye’nin, İsrail’e karşı harekete geçmesi ve saldırıların durdurulması için bu ülkeye yaptırım uygulaması gerektiğini ifade etti.

Biri İsrail’e ‘dur’ desin

MHP Grup Başkanvekili Oktay Vural, “İnsanlık dramına ’dur’ diyecek bir adım atılmalı” dedi. Vural, “Bu yönüyle bir çağrım var; Başbakan da Büyük Orta Doğu Projesi Eş Başkanlığı’ndan istifa etsin. Kabul makamı var mıdır, yok mudur, bilmiyorum ama bölgede uygulanan politikaların yol açtığı bu dram, bir medeniyete yönelik saldırganlık halini almıştır” diye konuştu.

Saldırıyı nefretle kınıyoruz

İşçi Partisi (İP) Genel Başkan Yardımcıları Ceyhan Mumcu ve Bület Esinlioğlu, Filistin Büyükelçiliği’ni ziyaret ederek, saldırıları kınadı. Mumcu ve Esinliöğlu, Filistin’in Ankara Büyükelçisi Nebil Maruf ile görüştü. Saldırılardan duydukları tepkiyi dile getiren İP’liler, hayatını kaybedenler için başsağlığı diledi.

Soykırımı ve devlet terörüdür

TBMM İnsan Hakları Komisyonu Başkanı AKP Çorum Milletvekili Murat Yıldırım, İsrail’in Gazze’ye saldırılarını lanetlediklerini belirterek “Bu vahşettir, insanlık suçu, soykırım ve devlet terörüdür” dedi. Yıldırım Meclis’te düzenlediği basın toplantısında, “İsrail’in yaptığı bu son hareket tüm dünya insanlığının nefretini kazanmıştır” diye konuştu.

Türkiye yaptırım ortaya koymalı

BBP Genel Başkanı Muhsin Yazıcıoğlu, Türkiye’nin İsrail’e yönelik net, anlaşılabilir bir şekilde yaptırım ortaya koyması gerektiğini söyledi. Yazıcıoğlu şöyle dedi: “Gazze’deki katliam süratle durdurulmalıdır. Türkiye, hemen inisiyatif ele almalı ve bu inisiyatifini başta Orta Doğu olmak üzere dünya çapında genişletmelidir.”

Ambulans ve yardımlarımız Gazze’ye ulaştı

Türkiye’den Filistinlilere 330 ton gıda ve 5 ambulans gönderildi

Türkiye’nin Filistin’e yardım programı çerçevesinde gönderdiği tam teşekküllü 5 ambulans, dün Kerem Şalom geçiş noktasından Gazze Şeridi’ne ulaştırıldı. Ambulanslar, Gazze’deki Şifa Hastanesi başta olmak üzere, Han Yunus’taki Han Yunus Hastanesi, Deyr El Bala’daki El Aksa Hastanesi, Beyt Lahya’daki Feta Rehabilitasyon Merkezi ve Cebaliya mülteci kampındaki El Awda Hastanesinin hizmetine veriliyor. Ambulanslarla birlikte, Türkiye’den gönderilen gıda yardımının 70 tonluk bölümü de dün sabah Gazze’ye girdi. Birkaç gün içinde Gazze’ye ulaştırılan gıda yardımının toplamı 330 tonu buldu.

Jeneratör de verilecek

Türkiye, bu ay içinde 10 tam donanımlı ambulansı da Batı Şeria’daki Filistin Yönetimine teslim etmişti. TİKA, Gazze’deki elektrik darboğazını da göz önünde bulundurarak, söz konusu hastaneler için jeneratör göndermeyi de planlıyor.

ÖFKE DİNMİYOR!

İsrail’in bombardımanında Gazze’de aralarında çocukların da bulunduğu sivillerin katledilmesine ülkenin her yerinde düzenlenen gösterilerle tepkiler yağıyor.

İsrail’in Gazze’de bütün dünyanın gözü önünde yaptığı katlima bütün yurtta tepkiler çığ gibi büyüyor. Türkiye Barolar Birliği, bu vahşet karşısında yaptırımsız ve suskun kalmanın insanlık suçu olduğunu bildirdi. Yapılan açıklamada, saldırılar kınandı. Açıklamada, çocuklar başta olmak üzere masum halkın yaşadığı drama yol açan ölçüsüz ve orantısız saldırıların hiçbir haklı nedeni olamayacağı vurgulanarak, “Gazze’de, katliama varan şiddeti uygulayanların yarattığı dayanılmaz vahşet karşısında yaptırımsız ve suskun kalmanın insanlık suçu olduğuna inanıyoruz” denildi.

Filistin kan ağlıyor

Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği (TMMOB) Elektrik Mühendisleri Odası (EMO), İsrail’in katliam düzeyine varan saldırılarını kınadıklarını belirterek, saldırıların derhal durdurulmasını istedi. EMO Yönetim Kurulu tarafından yapılan yazılı açıklamada, ” Gazze; İsrail’in katliam yaptığı bir hapishane! “ görüşü belirtildi. İsrail’in Filistin’e yönelik hava operasyonlarıyla düzenlediği saldırılarda çoğu sivil halk olmak üzere ölü sayısının 400’e yaklaştığı, yaralı sayısının ise 1400’ü aştığının bildirildiği kaydedilen açıklamada, ” Filistin; çoğu çocuk, yüzlerce insanın öldüğü, binlercesinin yaralandığı bu saldırılarla yine kan ağlamaktadır “ denildi.

Vurulan halktır

Öte yandan, İsrail’in Gazze’ye yönelik hava saldırılarını protestlar tüm yurtta sürüyor. Ankara Kızılay Yüksel Caddesi’ndeki İnsan Hakları Anıtı önünde toplanan bir grup, ” Gazze’de vurulan halklardır. Katil İsrail hesap verecek “ yazılı pankart açıp, İsrail aleyhinde slogan attı. Burada grup adına yapılan açıklamada, saldırılarda 400’e yakın insanın öldüğü hatırlatılarak, tüm dünyanın gözleri önünde katliam yapıldığı savunuldu. Gazze’ye yapılan saldırıların Hamas’ın füzeleri ile açıklanamayacağı görüşü dile getirilen açıklamada, hiç kimsenin ” katliamcılara “ destek vermemesi istendi.

İsrail bayrağı yaktılar

Yalova Alperen Ocakları da İsrail’i kınamak amacıyla bir gösteri düzenledi. 60 kişilik grup, Uğur Mumcu Kültür Merkezi önüne kadar pankartlarla yürüdü. Burada Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’a seslenen Alperen Ocakları Yalova Şubesi Başkanı Bülent Kanyılmaz, ” İsrail’le tüm ilişkiler durdurulsun. Anlaşmalar askıya alınsın. Gazze’de atılan her bombada şunu anlıyoruz ki; İsrail ve Amerika’nın Müslüman ülkelerle asla barış gibi bir niyeti yok. Şimdiye kadar kandırdılar. Bundan sonra da kandırmaya devam ediyorlar“ dedi. Konuşmanın ardından sloganlar eşliğinde İsrail bayrağını ateşe veren grup, İsrail ve Amerika’ya lanetler yağdırdı. (AA)

İSRAİL’İN GAZZE’DE GİRİŞTİĞİ MÜSLÜMAN SOYKIRIMI DÜN DE DEVAM ETTİ. HAYATINI KAYBEDENLERİN SAYISI 370’E ÇIKTI

Katil devletin katliam kadrosu ortak karar aldı
ATEŞKESİ UNUTUN!
Gazze soykırımının mimarları İsrail Başbakanı Olmert, Bakan Barak ve Livni, Genelkurmay’ın da onayıyla operasyonların amacına ulaşana kadar devam edeceğini açıkladı

Gazze’de Filistinlilere soykırımı başlatan İsrail, vahşetin dördüncü gününde de sivillerin üzerine bomba yağdırdı. Önceki gece geç saatlerdeki hava saldırısında 10 kişi daha katledilirken, 50’ye yakın kişi de yaralandı. Filistin hastane kaynaklarına göre yaşamını yitirenlerin sayısı ise 370’i aştı.

Ev ve camiler yerle bir

İsrail, Hamas’a ait eğitim kamplarını, Hamas komutanlarının evlerini, camileri, tünelleri, silah bulunduğu iddia edilen konutları vururken hem can kaybı artıyor hem de bölgede yaşayan halkın günlük yaşamı daha da zorlaşıyor. Gece saatlerinde İsrail Hamas’ın yönetim merkezlerini vurdu, saldırılarda merkezlerin yakınındaki evler de zarar gördü.

Barışa yer yok

İsrail İçişleri Bakanı Meir Şetrit, İsrail radyosuna yaptığı açıklamada, “Ateşkese yer yok” derken, İsrail hükümetinin güneydeki roket tehdidini ortadan kaldırmaya kararlı olduğunu ifade etti. Bu nedenle İsrail ordusunun operasyonunun durmaması gerektiğini savunan Şetrit, Gazze’de Hamas ile mücadelenin haftalar sürebileceği mesajını verdi ve “Operasyonun amacı budur ve yerine getirilmelidir” diye konuştu. İsrail Savunma Bakanı Yardımcısı Matan Vilnai de ordunun haftalar alabilecek bir savaşa göre hazırlandığını kaydetti.

’Ağzınıza dahi almayın’

İsrail Başbakanı Ehud Olmert ise Dışişleri Bakanı Tzipi Livni, Savunma Bakanı Ehud Barak, Genelkurmay Başkanı Gabi Aşkenazi’nin de aralarında bulunduğu üst düzey yetkililerle yaptığı toplantıda, ateşkes ihtimalini ağza almaktan kaçınmalarını istedi. Olmert, “Çıkış stratejisinden söz etmiyoruz, işgalin hedeflerinin gerçekleştirilmesine çalışıyoruz” dedi ve saldırılar devam ettikçe, İsrail operasyonunun genişleyeceğini vurguladı. İsrailli yetkililer, şimdilik böyle bir ateşkes ihtimalinin kabul edilmemesi üzerinde görüş birliğine vardı.

Çıkış stratejisinden Amacımız Hamas’ı yok etmek bahsetmiyoruz. Saldırılarımız devam edecek ve hedeflerimize ulaşmakta kararlıyız.

Amacımız Hamas’ı yok etmek

İsrail’in BM Büyükelçisi Gabriela Şalev, Gazze’de yürüttükleri operasyon ve katliamın amacının Hamas’ı “tamamen yok etmek” olduğunu söyledi. Büyükelçi Şalev, verdiği bir demeçte, asıl amaçlarının “terörist çete” diye tanımladığı, Gazze’de yönetimi çökertmek olduğunu belirtti. Şalev, yeni biten 6 aylık ateşkes koşullarına dönmenin, saldırıyı durdurmaları için yeterli olmayacağını kaydetti. Büyükelçi, Gazze’den, İsrail’e roket saldırılarının sona ereceği konusunda daha güçlü güvenceler istediklerini de söyledi.

Cebaliye ve Han Yunus’ta bebekleri katlettiler

İsrail ordusunun Gazze Şeridi’nin kuzeyinden güneyine hava saldırıları devam ederken, dün sabah erken saatlerde bölgenin kuzeyindeki Cebaliye’de 2 çocuk, güneydeki Han Yunus’ta ise bir sivil katledildi.Cebaliye mülteci kampı bölgesinde, cadde üzerinde bir eşeğin çektiği araçta bulunan biri 4, diğeri 11 yaşlarındaki iki kız kardeş, bombardımanda öldü. Sağlık görevlileri, bir füzenin çocukların bulunduğu aracı doğrudan vurduğunu bildirdi. Ülkenin güneyindeki Han Yunus’un doğusundaki El Karara bölgesinde de Hamas’ın polis karakollarından birinin vurulması sırasında, İsrail savaş uçaklarından düşen bir parçanın bir sivili öldürdüğü kaydedildi.

İşte AB’nin çirkin yüzü

İsrail savaş uçaklarının Filistinli masumlara yönelik sürdürdüğü katliam son hızıyla devam ederken, Medeni (!) dünyanın sessizliği devam ediyor. Avrupa Birliği’nin (AB) 2009 yılında dönem başkanlığını Fransa’dan altı aylık süreç için devralacak olan Çek Cumhuriyeti’nin tepkisi ise şok etkisi yaptı.Çek Dışişleri Bakanı Karel Schwarzenberg , Mlada Fronta Dnes gazetesine verdiği demeçte, Hamas’ı suçlayarak İsrail’in kendini savunma hakkı bulunduğunu iddia etti.

BM ve İKT’den ‘durdurun’ çağrısı

Birleşmiş Milletler (BM) Genel Sekreteri Ban Ki-mun New York’ta yaptığı açıklamada, şiddetin artmasının “kabul edilemez” olduğunu belirterek, “İsrail ve Hamas şiddet eylemlerini durdurmalı ve derhal ateşkes ilan etmeli” dedi. Genel Sekreter Ban, Arap liderleri de şiddeti durdurmak için hemen harekete geçmeye çağırdı.

Şiddet asla kabul edilemez

İsrail’in saldırısı Pakistan, Afganistan, Malezya ve Endonezya tarafından kınanırken, İslam Konferansı Teşkilatı’nın (İKT) dönem başkanı, Senegal Devlet başkanı Abdulaye Wade de, İsrail’in “kabul edilemez” saldırılarının, Hamas’ın roket atmasıyla açıklanamayacağını bildirdi. Brezilya hükümeti de, İsrail’in Gazze Şeridi’nde “orantısız güç” kullandığı saldırılarını kınayarak, taraflardan şiddeti bir an önce durdurmalarını istedi.

VAHŞETE LANET

ENDONEZYA:
Başkent Cakarta’ta İsral’in Gazze saldırılarını protesto eden binlerce kişi, Mısır elçiliğinin önünde toplanarak İsrail yönetimine karşı slogan attı. İsrail’in insanlık suçu işlediğini belirten göstericiler, saldırıların durdurulmasını istedi

HİNDİSTAN:
Başkent Yeni Delhi’de Gazze’deki soykırımını protesto eden göstericiler, İsrail ve Amerikan bayraklarını yırtarak Bush ve Olmert’in maketlerini yaktı. “Katil İsrail, Katil ABD” sloganı atan eylemciler zulme karşı sessizliğe tepki gösterdi.

LÜBNAN:
“Gazze saldırılarını durdurun” yazılı dövizler taşıyan protestocular, Beyrut sokaklarında İsrail ve işbirlikçi Amerika’yı kınadı. S.Arabistan’da ise 200-300 kişinin katıldığı gösteriye polisin müdahale ettiği, 8 kişinin yaralandığı ileri sürüldü.

ALMANYA:
Hamburg’ta çoğunluğunu Filistinlilerin oluşturduğu göstericiler yürüyüş düzenledi. Çok sayıda Türkün de katıldığı protesto yürüyüşünde İsrail aleyhine slogan atan ve pankartlar taşıyan göstericiler, Filistin ve Türk bayrakları da taşıdı.

SAVUNMA Sanayi İcra Komitesi (SSİK), RF-4E uçaklarına yerleştirilecek pod ihalesini, bir önceki ihaledeki yükümlülüklerini yerine getirmeyen ve ürünü reddedilen İsrailli Elbit firmasına verdi. İhaleyi kazanan İsrailli firmanın, önceki ihaleyi de kazanan El-Op konsorsiyumunun alt firması olduğu ortaya çıktı.


1999'da Milli Savunma Bakanlığı'nın açtığı "Yüksek irtifa keşif podu" LOROP ihalesini, İsrail El-Op konsorsiyumu kazandı. İhale şartlarına göre 2001'de takılması gereken podlar El-Op firmasına avans ödenmesine rağmen 2004'e kadar takılamadı. Hava Kuvvetleri Komutanlığı, 2004'de konan ürünü de teknik şartnameye uygun olmadığını belirterek reddetti.

Yeniden ihaleye girdi

MSB'nin ihalesi başarısız olunca Savunma Sanayii Müsteşarlığı Kasım 2006'da ikinci ihaleyi ASELSAN üzerinden açtı. İngiliz Thales UK firması, deneme uçuşu zamanında yapılmadığı gerekçesiyle başarısız sayıldı. Amerikan firması ise teknik kapasite ve fiyat açısından olumlu puan aldı. İsrail Elbit de önceki ihalede reddedilen ürünle yeniden ihaleye katıldı. Eski başarısız olan ihalede podlardan sadece elektrooptik gözetleme yeteneği istenmişti. İkinci ihalede aynı elektrooptik yeteneğin üzerine Yapay Açıklıklı Radar adı verilen SAR radar yeteneği de istendi.

Yine kazandı

SSİK, geçen aralık ayında Başbakan Tayyip Erdoğan, Genelkurmay Başkanı Orgeneral İlker Başbuğ ve Milli Savunma Bakanı Vecdi Gönül'ün katılımıyla toplandı. Amerikan ve İsrail firmasının çekiştiği ihalede kazanan, aynı ürünle aynı İsrail firması oldu.

SSİK değil firma açıkladı

SSİK'nin 10 maddelik kararlar duyurusunda bu ihaleyle ilgili bilgi yer almadı. Elbit firması, Türkiye'den 141 milyon dolarlık ihaleyi kazandığını hissedarlarına medya aracılığıyla duyurdu. Bu duyuruda firmanın, bir önceki ihalede yükümlülüğünü yerine getirmediği için ceza alan İsrail'li El-op konsorsiyumunun alt firması olduğu ortaya çıktı.

İhale neden başarısız oldu

İsrail firmasının ilk ihalede şartnameyi yerine getirememesine kendine göre açıklık getiren İsrail tarafı Hava Kuvvetleri'nin ihale şartnamesinde sonradan değişiklik yaptığını savundu. İsminin açıklanmaması şartıyla Hürriyet'e konuşan bir yetkili Hava kuvvetlerinin başarısız olan keşif podu ihalesini RF-4E uçağına takmak üzere açtığını ama sonradan F-16 uçaklarını da kapsar şekilde genişlettiğini savundu. Bu savunmaya karşılık Hava Kuvvetlerinin ikinci ihaleyi de sadece RF-4E uçakları için açması dikkat çekti.

İki açıklama arasında 24 milyon dolar fark

SSİK tarafından açıklanmayan ihale sonucu SSM - ASELSAN arasında sözleşme imzalanınca ASELSAN hissederlarına da duyuruldu. ASELSAN tarafından yapılan açıklamada ihale miktarı hakkında Elbit tarafından duyurulandan daha farklı bir rakama yer verildi. Açıklamada ASELSAN'ın RF-4E Uçaklarına Sensör Tedarik ve Entegrasyonu projesi SSM ile 165 milyon dolarlık iş yapacağı ve teslimatın 2011 yılında başlayacağı kaydedildi.

KUTU /LOROP Nedir?

LOROP, savaş uçaklarının kanatlarına monte edilen fotoğraf makinesi ve görüntüleri istihbarat merkezine gönderen elektronik sistemin tamamına verilen isim. Fotoğraf makinasına takılı güçlü teleobjektifle uzak mesafedeki hedeflerin dijital fotoğrafları çekilir ve elektronik veri hattı ile görüntü yerdeki kıymetlendirme merkezine gönderir. Sistem ile hedefler daha kolay ve hızlı bir şekilde tespit edilir.

İlk ihalede ne sorun çıkmıştı

Pod tarafından elde edilen görüntü anında yer istasyonuna ulaştırılamadığı ve ulaşan görüntüdeki titreme giderilemediği için Hava Kuvvetleri podu kabul etmemişti.

SAR nedir

İngilizce Synthetic-aperture Radar yani Yapay Açıklıklı Radar kelimelerinden üretilen SAR çok uzak mesafelerden çok küçük hedeflerin dahi hareketlerini tespit edebilen bir radar türüne verilir. Türkiye Barış Kartalı projesi adı verilen HİK projesinde de bu yeteneğe ulaşmayı hedeflemektedir.

Kaynak: http://www.hurriyet.com.tr/gundem/10696594.asp?gid=229

Arkadaşlar,bu iş sadece hükümetin isteğiyle olmaz.Eğri oturalım,doğru konuşalım.TSK her zaman tüm vatanseverlerin gözbebeğidir.Bu ayrı bir konu.Ama son yıllarda her ihalede İsrail ya da İsrail bağlantılı Amerikan,Fransız firmalarının adlarının geçmesi,hatta ihaleleri almaları bunun Genel Kurmay Başkanlığı ile de ilgisini ortaya koyuyor diye düşünüyorum.Son 2 genel kurmay başkanımız bizleri memnun etmedi,beni memnun etmediklerini bilen arkadaşlarım var bu platformda en azından.Şu an ki genel kurmay başkanımızın da Ağlama Duvarı önünde çekilmiş fotoğrafları aşırı derecede soru işaretleri yaratmıştı kafamda ve ne yazık ki İsrail'in hem bölgemiz ve hem de Türkiye üzerinde ki hedefleri,planları,Amerika üzerinden operasyonları özellikle de TSK tarafından bilinmesine rağmen halen daha İsrail firmalarına ihale verilmesi kafamdaki soru işaretlerine hiç de istemediğim cevaplar bulmama neden oldu,oluyor.

Bu Ağlama Duvarı fotoğraflarının üzerinde bizler çok fazla durmadık biliyorsunuz.Belki de hata ettik.Çünkü sözgelimi Tayyip Erdoğan ya da Abdullah Gül'ü o duvar önünde transa geçip dua ederken gösteren fotoğraflar eğer basında yayınlansaydı bizlerin bu fotoğraflara pek kayıtsız kalmayacağımızı düşünüyorum.

Durum ciddi bir durumdur ve ne yazık ki bu türden haberlerle ciddiyet derinleşmektedir.

Çetin, Türk Silahli Kuvvetleri'ne karsi yürütülen saldiri "tufanindadir" belki sesimizi cok fazla yükseltmedigimiz. Yoksa, hem mevzubahis fotograf, hem de henüz Kara Kuvvetleri Komutani iken gerceklesen Dolmabahce bulusmasi hafizalarimiza kazinmistir.

Oooofff offf be Türkan!Haklı olduğunu düşünmek bir insanı bu kadar mı üzer?

70 li, yıllarda emekliye ayırılan bir albay yakınımla sohbet ediyorduk. Genç bir istihbarat subayı iken sanırım ankaradan İstanbula görevle geliyor. O arada amerikalı askerler orduya misafirler. Bizimki de daha binbaşı. Amerikalı askerlerden biri istanbulda tanıdıgını söyledigi bir şahsa bir mektup götürmesini istiyor. ''Bizde misafirperveriz ya kırmıyoruz tabi'' diyor albay. Mektupla birlikte o zaman iyi bir para olan ikibuçuk lira uzatıyor asker.Bizimki zannediyorki bu arkadaşına para da gönderiyor. ''Keşke bunuda zarfa koysaydınız'' diyor. Amerikalı asker gülüyor yok diyor o sizin bahşişiniz. Bunu anlatırken o an yaşadıgı cinneti yeniden yaşar gibi olmuştu.'' O zaman anladım ki kızım biz aldatılmışız ve yeniden bir kurtuluş savaşı gereklidir. Bir amerikalı asker bir Türk askerine bahşiş verme cesaretini kazanmışsa biz çoktan satılmışız demektir!. demişti. O gün bu gündür biliyorum ki Mustafa Kemal bir askerdi ama zafere halkın bagrından ,çetecilerinden nenelere kadar kahraman cefakar ve vefakar insan kitlelerinden oluşan bir orduyla ulaştı. Odaktan gözünü ayırmadan yürüyeceksin. O gitmeden önce Ey Türk Gençliği işte sana ardından yürüyeceğin bir ordu bırakıyorum demedi. Muhtaç olduğun kudret ...

Gözyaşı edebiyatını bırak da aldığın madalyayı geri ver!

“Akan kan yerde kalmayacaktır. Alma mazlumun ahını çıkar aheste aheste. Bu katliam insanlık tarihine kara bir leke olarak geçecektir...”

Bu beyanların sahibi Beyazıt Camiindeki bir İsrail protestocusu değil Türkiye’nin Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan’dır. Edilen bu sözlere zerre bir itirazımız olamaz zira İsrail’in yaptığı vahşet fazlasını hak ediyor.

Ancak bu sözleri siz, ben ve sokaktaki insan edebilir de Türkiye’nin Başbakanı edemez.

Hele hele İsrail ile Filistin arasında arabuluculuğa soyunan bir Başbakan hiç edemez.

Sorarım size böyle sözleri ettikten sonra İsrail sizi niye ciddiye alsın ya da muhatap kabul etsin. Nitekim etmediği için olsa gerek ki Tayyip Bey güya hava saldırılarını durdurmak için arabuluculuk turlarına başladığının ertesinde İsrail kara saldırılarını da başlatmıştır.

Aslında Tayyip Erdoğan da bütün bunları bilmiyor değildir ama onun derdi tribüne yani iç kamuoyuna oynamaktır. Tayyip Bey bu şekilde infial halinde olan Türk kamuoyunu tatmin edeceğine inanıyor.

Başbakan, İsrail ile yoldaşlığını bu tür hamasi ve yaptırımı olmayan kuru laflarla kamuflaja çalışıyor... Bırak savunma anlaşmasını, tank modernizasyonunu ve stratejik işbirliğini...

Sözlerinde gerçekten samimi isen Yahudilerin ilk Müslüman Başbakanına, yani sana verdiği cesaret madalyasını iade etsene... Hadi etsene.. Şiir okumayı, hamaseti ve hikayeyi bırak somut bir protesto adımını atsana!



Sabahattin ÖNKİBAR, 7 Ocak 2009

Azıcık imanın varsa o madalyayı iade et

Irkçı emperyalizmin başlattığı yeni ‘holocaust’ (büyük kırım) denemesi, 12 gündür sürüyor.

‘Terörizmi’ ortadan kaldırma bahanesiye, eline geçirdiği ‘en son teknoloji ürünü’ silahların arkasına gizlenerek Gazze’yi kuşatma altına alan İsrail’in asıl ve nihai hedefi, ‘terörist’ yöntemler ile baskı altına aldığı Müslümanları, sahip oldukları topraklardan ‘göçe’ zorlamak.

Gazze’de neredeyse ‘taş’ üstünde taş, ‘baş’ üstünde baş kalmadı.

Saldırıya günlerce tepkisiz kalan Amerika, sonunda katliama uğrayanları suçlu ilan ediverdi, ‘insan hakları’ ticareti yapan Avrupa katliamı ‘kendini savunma’ olarak nitelendirdi, ‘kukla’ haline gelen Birleşmiş Milletler, katliamı kınamayan bir tek karar bile alamadı.

Sözde ‘Müslüman’ olan ülkelerinin başındaki ‘çağdaş firavunlar’, ileride kendi varlıklarına tehdit oluşturabilecek bir yönetimin ortadan kalkması yüzünden, neredeyse sevinçten göbek atacaklar.

Türkiye ise, ‘arabulucu’ rolünde vaziyeti idare etmeye çalışıyor.

* * *

- “Alma mazlumun ahını çıkar aheste aheste. İsrail orantısız güç kullanımıyla bir insanlık dramına imza atmıştır. Er veya geç hak egemen olur. O bombaların altında ölen çocukların ahı yerde kalmaz. Duygusallığım Gazze’deki kardeşlerime yöneliktir. Bugüne kadar Filistinli kardeşlerimizin yanında olduk, olmaya da devam edeceğiz.”

Bu sözlerin sahibi kim mi dersiniz?

‘BOP’un Eşbaşkanı Tayyip Erdoğan!

Hani şu İsrail Başbakanı’nın operasyondan beş gün önce Ankara’ya gelip, ‘kendisini bilgilendirdiği’ iddia edilen bölgesel lider.
Hani şu milletvekillerinin TBMM’de ‘Türkiye-İsrail Parlamentolararası Dostluk Grubu’na tam kadro üye olduğu partinin genel başkanı.

Hani şu Cumhuriyet tarihinde İsrail ile ‘en çok anlaşma’ imzalayan hükümetin başkanı.

Hani şu Amerika’daki Yahudi Lobileri AJC ve ADL’den ‘cesaret’ madalyası alan siyasetçi.

* * *

Ne de güzel esip gürlüyor mübarek.

Sanki ‘icra makamının’ başında olan kişi, kendileri değil de sizsiniz.

Peki, ‘duygularında’ gerçekten samimi mi?

Yoksa bu öfkesi ve telaşı, yanıbaşında meydana gelen ‘insanlık dramının’ önüne geçmekten ziyade, ‘insanlık suçuna’ iştirak etmekten doğan bir kusuru örtmeye yönelik midir?

Eğer, Gazze’de olup bitenlerden o kadar üzüntü duyuyorsa, neden ‘göstermelik’ de olsa bir şeyler yapma gereğini hissetmiyor?

Mesela, neden ilkönce kendi döneminde İsrail ile yapılan ‘milyar dolarlık’ anlaşmaları askıya almak ile işe başlamıyor?

İsrail ile imzalanan ‘savunma işbirliği anlaşmalarını’ neden iptal etmeyi gündeme getirmiyor?

İsrail’in ‘eğitim uçuşuna’ neden son vermiyor?

İsrail’e ‘toprak satışlarını’ neden durdurmuyor?

Tel-Aviv Büyükelçisi’ni neden geri çekmiyor?

* * *

Ey Tayyip Erdoğan!..

Hadi diyelim ki ‘BOP Eşbaşkanlığı’ndan çekilmeye, arkandaki güçler izin vermiyor.

Peki, Yahudi lobisinden aldığın o ‘cesaret’ ödüllerini, ‘insan kasaplarının’ suratına atmaya da mı hiç cesaretin yok?

‘Kuru gürültü’ karın doyurmuyor.

Artık ‘eylem’ zamanı.



İsrafil K.KUMBASAR , 7 Ocak 2009

o bop baskaniyim demedi mi? asil kanli el onun degilmi?rte tabi su an takiye yapmakta...atmak isteyen kim o madalyayi takana hizmete devam..gecen konusmasinda rte durmak yok hizmete devam yaziyordu ve ermenistan bayraginin renkleri ile buyuk puntolar ile..onun bop baskani oldugunu unutmus bu sayin gazeteciler..bu arada rte ye holivuddan baba rolu icin teklif gelmis emekliye ayrilinca bu film de oynamasi icin..rte de hic dusunmeden kabul etmis...herkese kolay gelsin..bu arada sehitlerimiz icin daha bu dinci takimdan bir kez bile pkk ye protosto eylemi gormedik ..arti irak savasi sirasinda...yurtdisinda olanda vahim tabi ama neden ayni duyarlilik sehitlerimize gosterilmiyor....bu isin altinda yine bir is olmali...yoksa bu zerzavatlar sokaklara dokulmezdi...

Ey BOP Esbaskani, tepki böyle olur, iyi bak:


Chavez'den İsrail'e şok tepki

Venezuela, Gazze katliamına tepki olarak İsrail Büyükelçisini sınırdışı ediyor.

Venezuela, Gazze'ye saldırmasını protesto etmek için, İsrail'in Venezuela Büyükelçisi ile elçilik personelinin bir kısmını sınır dışı ediyor.

Venezuela Dışişleri Bakanlığı'ndan yapılan açıklamada, "İsrail Büyükelçisi ve İsrail Büyükelçilik personelinin bir kısmını sınır dışı edilmesi kararı alındığı" bildirildi.

Venezuela Devlet Başkanı Hugo Chavez de daha önce yaptığı açıklamada İsrail'i kınamış ve Venezuela'daki Musevi cemaatini, İsrail Hükümeti'ne karşı tavır almaya çağırmıştı.

Chavez, İsrail'in Gazze saldırısını kastederek, "Venezuela Musevi cemaatinin bu barbarlığa karşı çıkacağını ümit ediyorum. Bunu yapın. Bütün zulümlere şiddetle karşı çıkmıyor musunuz?" diye konuşmuştu.



Kaynak