ŞÖYLE anons yaptı bir televizyon...
"Ramazan, Ramazanda şehit düştü!"
Halbuki...
Bir şehidimiz daha var aynı çatışmada.
O ne zaman şehit düşmüş oldu?
Noelde mi?
*
Döneceğim bu konuya...
Az sonra!
*
Irak bilmemne bakanının, PKKya karşı işbirliği için Türkiyeye geleceğini duyunca, "adım gibi eminim, bu adam keldir" demiştim... İddiaya girdik arkadaşlarla.
*
Bi geldi... Kel.
*
Merhemi olsa, önce kendi başına sürer çünkü!
Bize yardım eli uzatacak olan Arapın memleketi, patlamış mısır makinesi gibi...
Canlı bomba sayısı 5in altına düştüğünde, "huzurlu bir gün geçirdik" diyorlar.
Ölü sayısı 100de falan kaldığında, durumu "kontrol altında" kabul ediyorlar.
Utanmadan yardıma gelmiş!
*
Peki neyin nesidir bu imzaladıkları işbirliği anlaşması?
Amerika ninni söylüyor.
Biz horluyoruz.
Budur.
Yıllardır yaptıkları "saftirik" muamelesi, gözümüzün içine baka baka "moron" seviyesine yükseltildi, maalesef.
*
Ama canımı sıkan hadise, sadece bu değil.
Okuyorum gazeteleri...
Genelde şöyle verilmiş haber:
"Irak İçişleri Bakanı, terörle mücadelede işbirliği için Türkiyeye geldi. Bu arada, Bitliste çıkan çatışmada 2 er şehit oldu."
*
"Bu arada" şehit!
*
Geçenlerde de, Dışişleri Bakanımızın kuzeni şehit olmuş, bu arada, bir er yaralanmıştı.
"Bu arada" gazi!
*
Tanıdıksa, haber oluyor...
Günün anlamına uygun bir ismi varsa, haber oluyor...
Öbürleri?
"Bu arada..."
*
"Öte yandan"lar var bir de.
*
Onun için, hep söylüyorum...
PKK boşuna vuruyor çocuklarımızı.
Medyanın ve ilgili koltuklarda oturan arkadaşların hassasiyetleri, duyguları, ruhları zaten "ceset!"
Daha neyi öldürebilirsin ki?
*
Bakın, 22 Temmuzun üzerinden sadece 67 gün geçti.
20 şehit verdik "bu arada..."
20 evlat...
62 gazimiz var "bu arada..."
"Öte yandan" 42 çatışma.
"Diğer taraftan" 39 mayın.
"Yanı sıra" 51 bubi tuzağı.
"Laf aramızda" Diyarbakır Ergani yoluna döşenen patlayıcı, 100 kiloydu!
"Beri yandan" 5 vatandaş öldürüldü, 3 otomobil, 1 tren havaya uçuruldu.
*
En fazla 5-6sı, isimleri ve soyadlarıyla "haber değeri" taşıyabildi...
En fazla 2-3ünün cenaze törenine zahmet edip gitti bakanlar makanlar.
Gerisi, "bu arada..."
*
Vurmayın boşuna.
Çoktan öldük biz... Çoktan.
Hürriyet > Yılmaz ÖZDİL