Bir Cumhuriyet Güçbirliği Adayı: Orhan Özkaya
Bu Bir Rüya mı?
Artık Ölsem de Gam Yemem…

Dün gece Ulusal Kanal’da Haber Masası’nın konuğu Aydın Bağımsız Milletvekili Adayı Orhan Özkaya idi.

Orhan Özkaya yapacaklarını anlattı. Soruları cevapladı. Bir buçuk saati aşkın bir süre eski Tapu Kadostro Genel Müdürü Vekili olan bu Cumhuriyet Güçbirliği adayını soluk almadan dinledim. Sonunda bir oh çektim ve içimden şöyle dedim:

“Bu sözleri söyleyen bir siyasetçi gördüm ve bir siyasetçinin ağzından bu sözleri duydum ya artık ölsem de gam yemem."

Şimdi yazdıklarıım okuyunca belki bazılarınız o sözleri benim liderim de söyledi, o da, şu da söyledi falan diyeceksiniz…
Söylesinler…Kötü mü, kurtuluşumuzu söylüyorlar nihayet birileri…Umutlar yeşeriyor…Üstümüzden ölü toprağı kalkıyor…

Özkaya en kahrolduğum, aklımın bir türlü almadığı, düşman çizmeleri altında çiğnendiğimiz duygusunu veren, nedense çoğumuzun kayıtsız kaldığı ama aslında silahsız işgalimiz demek olan yabancıya toprak satışına da değindi. Bu konuda kitaplar yazmış. Araştırmalar yapmış…

Özkaya yabancıya toprak satışının kanunsuz olduğunu söyledi. Satılanları geri alma sözünü verdi. İngilizlere ve diğer yabancılara satılan toprakların kolayca geri alınabileceğini açıklarken, buna, yasaları ve alınmış Anayasa Mahkemesi,Yargıtay, Danıştay kararlarını dayanak gösterdi.

Kapanan fabrikaları ve Cumhuriyet kurumlarını yeniden açacaklarını, eğitimde tekrar millî eğitime dönüleceğini, üretimle ülkeyi kalkındıracaklarını, tarım ve hayvancılığı yeniden canlandıracaklarını anlattı.

Yurdumuzun madenlerinin, sularının, tarım arazilerinin peşkeş çekilmesine son verileceğini, köylünün toprağına sahip olacağını, bankaların icrayla toprağı köylünün elinden alamayacağını, bunu engelleyeceklerini müjdeledi. Orman arazisini küresel çeteye yağmalatmayacağını, halk yararına çözümlerle geldiklerini söyledi.

Tekrar Meclisi Atatürk’ün Meclisi yapacağız.

Bütün bunları mecliste kuracağımız grupla yapacağız, CHP’nin, MHP’nin ve AKP’nin içindeki aynı böyle düşünceli insanlarla meclise Atatürk’ün bayrağını dikeceğiz, dedi.

Aylardır, ne aylar, yıllardır gergin, endişeli bir bekleyişle, ne olduk,ne olacağız, öldük mü bittik mi endişesiyle kaskatı olan içim açıldı biraz…Işığı gördüm…

Hasdal ve Silivri’yi boşaltma sözü de verdi. Oradaki kahramanlarla yolumuza devam edeceğiz,dedi…

Sizi bilmem ama ben artık ölsem de gam yemem. Ölürken gözüm açık gitmeyeceğim…

Ülkemiz tekrar eski günlerine dönecek, bunun sözlerinin verildiğini, ilk kıvılcımların çaktığını gördüm, diyeceğim…

Bakın Özkaya daha neler dedi?

Bilgi Edinme Yasası

2004 yılında Bilgi Edinme Yasası çıkarıldı.
Bu yasayla bilgi alnıyordu. Ülkemizden toprak alan 80 ülke vatandaşına 81 ilin topraklarının ne kadar satıldığını, kimlere satıldığını bildiriyordu. Sonra yayından kalktı.
Bir süre sonra yasaklandı. Şimdi bildirilmiyor.

Bir yerin en fazla binde beşi oranında arazi satılabiliyordu yabancıya. Bu uygulamada binde yirmilere çıktı…
İmar planlarının yüzde onuna çıkarıldı sonra bu oran. Yani istedikleri kadar gökdelen yapabilirler.
150 bin kilometre kare bir alanın yüzde on yedisi 49 yıllığına 99 yıllığına kiralanmış durumda. Tekel,Seka,Et balık fabrikalarının, işletmelerinin arazileri yüzölçümleri hesaplanamayacak büyük…

Avrupa’da hiçbir ülke toprağını yabancıya satmaz!

Avrupa’da hiçbir ülke toprağını yabancıya teslim etmez! Bizim gibi üstelik bayraklı tapu veren hiçbir ülke yoktur! Kiralatırlar arazileri.

Cumhuriyet Güçbirliğindeki 31 kişiyle Meclise gireceğiz. Atatürk’ün Kemalist felsefesini uygulamaya tekrar sokacağız…
Satılan toprakları ve fabrikaları tek tek geri alacağız!

Topraklarımızı nasıl geri alacağız?

Bu satılanlara para nereden bulacaksınız diye soruyorlar.
Zaten ucuza kapatıldılar! Kanunsuz satıldılar!
Latin Amerika’da Chavez,(Şavez) Brezilya, Şili yaptı bunu.

Zaten bunlar çok ucuza satıldı. Peşkeş çekildi.
Didim’de bazı duyumlar aldık. İngilizler,İrlandalılar Didim’de yer alamayacak duruma düşmüşler.Kredilerini ödeyemez duruma düşmüşler. El koyma durumu gerçekleşir o zaman. Didim orta sınıfın ev aldığı bir ilçemiz. Kuşadası biraz daha güçlü sınıfın…İngilizler Didim’de emlakçılara evlerini teslim edip bu olaydan mağdur olduklarını açık açık belirtir olmuşlar.

Harp Akademileri Komutanına tutuklama

Seçkin subayları ve diğer ordu mensuplarını yetiştiren Harp Okulu Komutanını tutukladılar. Aydın’ın en işlek caddesinde, subay eşleriyle, bayanlarla Cumhuriyet Güç Birliğindeki arkadaşlarımla bu olayı protesto ettik. Halktan imza topladık. Heyecan yarattık.

AKP yeniden seçilmemeli

AKP seçilirse Anayasayı değiştirecek, bayrağımızın yerine paçavrayı koyacak. Türkiye Atatürk Türkiyesi olmaktan çıkacak…Anıtkabir’de Atatürk’ün kemikleri sızlamakta…

Yurtsever CHP ve MHP milletvekilleriyle, AKP’li vatanseverlerle, AKP’de 1 Mart tezkeresine hayır diyen vatanseverlerle Meclis’te bir cephe kuracağız.

Özerklik ve bölünme

CHP’nin özerklik anlayışı bütün vicdanları sızlatmaktadır.
Türkiye eyalet parlamentoları hazır. 16 eyalete bölünmüş vaziyette. Bölge kalkınma Ajanslarıyla. Kılıçdaroğlu bir tek açıklama yapmıyor. Yerel yönetimlere özerklik demek il devleti topluluğuna dönüşmek demektir.

Amerika ‘da 25 eyalet devletten bölünmek istiyor.Kansas Senatörü Teksas’ın ayrı bir devlet olmasını belirtiyor. Amerika iflas etmiş durumda. Orada 25 milyon insan açlık sınırını altında yaşıyor.

Tarkya’daki tarım arazileri ,Söke tarım arazileri… haciz, ipotek altında. Buralar köylüden tüccara devredilmiş durumda.

Ege Adaları (Eşek Adası- Bulamaç Adası)

Gündeme gelen Ege adaları 2004 yılından beri işgal edilmiş durumda. Bu adalar Lozan’da Yunan’a bırakılan adaların dışında. Bu adalara Türk bayrağı dikilmesi gerekir.
6 milden kıta sahanlığı 12 mile çıkacak. Türkiye’de bu savaş sebebi sayılıyordu. Dış politikada “sıfır” sorun nedeniyle bu iki adamız işgalde. Kilise alışveriş merkezleri yapmak suretiyle yerleşmişler. Kardak adasına giden timin komutanı Silivri zindanında.

MHP’ye yapılan haksızlıklar

Daha önce CHP’ye, eski genel başkanına yapılmıştı.
Halkımız hattı müdafaa değil,sathı müdafaa yürütüyor. Kardemir işçileri böbreğini satıyor.TUSİAD Türk adalarını alıyor. Onlardan adalar yabancıların ellerine geçiyor.
MHP’yi aymazlıktan çıkarak bunları kendilerine yapanlara, Hasdal, Silivri haksızlıklarına karşı dikilmeye çağırıyorum.
Bu kaset savaşlarına yenilmesinler.

Bu satılanları geri almak için parayı nereden bulacağız?

Zaten ucuza kapatıldılar! Kanunsuz satıldılar!
442 sayılı Köy Kanunu’nda 87. Madde var. Bu maddeyi yürürlükten kaldırdılar.
Anayasa Mahkemesi'nin iptal ettiği karar var. Bunların hukuksuz satıldığını gösteren belgeler.
Seydişehrin satışı…Danıştay tarafından iptal edildi.

Biz bu satılan yerleri halkımızın yararına çıkaracağımız yasalarla alacağız, bunları ödeyebilirler…Türkiye’nin petrolü, gazı, madeni, tarımı…var.
Bu satılan yerleri geri almamız Avrupa hukuk sisteminde bile mümkündür!
Hukuksuz satılmışlardır.

(Daha fazla bilgi edinmek isteyenler için Orhan Özkaya’nın bu konularda yazdığı iki kitabın adları :
“Anahtar Teslimi Türkiye” “Yabancıya Toprak Satışı”)

Kirazlı Köyü. İzmir Kemalpaşa İlçesi. Bu köyde 75 yaşında bir yurttaşımız, köylümüz diyor ki: “ Artık biz partileri dinlemek istemiyoruz. Birini dinliyorsun. O, “sen hırsızsın.” O, “sen hırsızsın. Senin evin güzel. Sen bayrak dedin…”diyorlar…Bunlar ne zaman sorunumuzu dile getirecekler? Yerlerde sürünen kirazımızı yerden kaldıracaklar.”

Kredi kartları

Kredi kartlarının ana parasını taksitlendireceğiz. Faizleri sıfırlayacağız…

Vatan topraklarını sattırmayacağız.

Yabancıya satış yapanlara ceza verilecek mi?
Zekeriya Beyaz,Vural Savaş’la Didim’de panel düzenlemiştik. 2007’de. Yabancılar da katıldı.
Emlakçılar, yasa çıkmış, biz bu yasayı uyguluyoruz, dediler. Yasa çıkarın, ona uyalım…
Biz de bu çercevede vatan severliklerine güvenerek…

Türkiye’de Kemalist ilkeler çerçevesinde tarım arazilerinin ve arazilerin satışını yasaklayacağız!
Vatan topraklarını sattırmayacağız.
Kılıçdaroğlu’ndan bunu isteyeceğiz!
Toprak satışı 2003’te AKP tarafından serbest bırakıldı. Özal döneminde denendi. Anayasa mahkemesi, “satılamaz! “dedi.
CHP’nin Türkiye’nin bölünmesine çanak tutan adayları olduğu müddetçe bizim, Cumhuriyet Güçbirliği adaylarının şansı olacaktır.

Biz Atatürkçüyüz!

Mustafa Kemal’in askerleriyiz!

Karma ekonomiyi savunuyoruz! Aile yardımı, kömür yardımı gibi yardımlarını aynı olduğunu söylüyoruz.

Türkiye’nin topraklarının tarıma yeniden açılması,fabrikalarının yeniden açılması, bankalarının yeniden yerlileşmelerinden yanayız.
Kooperatifleri savunuyoruz.

Terörün, bölgede toprak reformu ve bölgenin feodal yapıdan kurtarılarak çözüleceğine inanıyoruz.

Atatürk her köyün toprağını köy ihtiyar heyetine vermiştir.Tarım sanayii oluşturarak işe girmelerin sağlamış, ulaşımı demiryollarıyla sağlayarak ürünün pazarlamasını sorun olmaktan çıkarmıştır. Ziraat bankası aracılığıyla kredi almışlar.

Ulusalcı işadamlarına lokomotif görevi yaptırarak fabrikaları geri getireceğiz.
Köy Enstitülerinin görevlerini Ziraat fakülteleri yapar.

Orman arazileri

Orman arazileri için bir yasa bugüne kadar yasa olarak çıkarılmadı. Önceki Cumhurbaşkanı veto etti. Tekrar yasa çıkartmaları mümkün olmadı. Ama hazırlıkları sürüyor.
Kentlerde ormanın ortasında ev yapmaya kalkanlarla, halkın üretim yaptığı yerlerin ayrılması lâzım. 2b diye bir şey yoktur! Bu onların tanımıyla ucube bir yasadır!

Kuşadası limanı

Kuşadası Limanı için basın açıklaması yaptık. 11 bin metrekarelik ticari merkez yapılıyor limanda. Liman doldurulacak,delinecek…Altı bin esnaf işsiz kalacak.
Bunu haykırdık.

Yabancıya toprak satışıyla ilgili Alman ağırlıklı mülkiyet değişikliği var burada. Almanlar bunları siteler haline geçirip kendi mülklerine geçiriyorlar.

Jeotermal olayı

Enerjiyi hem ısıtmada, hem tarımda kullanmayı amaçlıyoruz.
Kemalist ekonomiye dayanan ulusalcı, millî, birleştirici, vatansever bir hükümet kurmayı düşünüyoruz…

Uzunada olayı

Bu dava 2004 yılından beri sürüyor.

İki İngiliz vatandaşı 6950 dönümlük bir tapuyla Urla’yı da içine alan , Uzunada’yı içine alan yerleri talep etmekteler!

Millî Savunma Bakanlığı, Millî Emlâk Genel Müdürlüğü bunu reddettiler.
Şimdi sadece Uzunadayı ister hale getirildiler. Arkalarında İngiliz bayrağı var.
Uzunada Ege denizi’nin ucunda. Türk Donanma Gücünün olduğu bir ada. Donanmanın kolsuz kanatsız bırakılması isteniyor.

Bu dava sürüyor. Avrupa mahkemelerine (AHİM)gidecek.

Türkiye'de Petrol

Türk petrol sahalarını yeniden ayağa kaldıracağız. Türkiye’de petrol olduğunu mayınlı arazilerden biliyoruz.

Aslanoğlu Köyü 55 haneli dağ köyü. PKK terörünü yaşamış bir köy. Onlara geçit vermeyen! Adını Cumhuriyet Köyü olarak değiştirmiş bir köy.
Orada 18 petrol kuyusu saydık. Schell bunları çekip götürüyor. 104 yer için ruhsat daha aldı. Petrol olduğunu biliyor.
Halk konseyleriyle bunların hakkından geleceğiz.

Yapacaklarımız

Meclis’e Atatürk’ün bayrağını dikeceğiz

Atatürk karma ekonomiyi savunuyordu.
Yabancı sermayeden devlette yararlanacağız.

Bütün bunları mecliste kuracağımız grupla yapacağız, CHP’nin, MHP’nin ve AKP’nin içindeki aynı böyle düşünceli insanlarla Meclis’e Atatürk’ün bayrağını dikeceğiz.

Kuşadası limanındaki genişletmeyi durduracağız. Kıyıdan 100 metre içerde zaten hiçbir yapı yapılamaz

Ormanın içine yapılan yapıları yerle bir edeceğiz!
Taş ocaklarını, maden ocaklarını yeniden ormana dönüştüreceğiz!

Hidroelektirk santral kurmadaki yabancı özlemlerini kıracağız!

Karadeniz’deki HES’lere son vereceğiz!

Halkımız yabancı doktor, yabancı öğretmen istemiyor!

Şifreli sınavlara halkımız başkaldırıyor!

Hasdal ve Silivri’yi boşaltarak oradaki kahramanlarla yolumuza devam edeceğiz!

Pazar günü büyük bir buluşma var.
Aydın tütününe, pamuğuna tekrar kavuşacak!

Kestane Şekeri Fabrikası yeniden ayağa kalkacak!

Haşhaş ekimi yapılacak!

Nazilli Bez Fabrikası yeniden ayağa kalkacak!

İncirimiz dünya markası olacak!

Amacımız Türkiye’nin sorunlarıyla Aydın’ın sorununun aynı olduğu bilinciyle yeraltı ve yerüstü kaynaklarımızı ülkemize yeniden kazandırmak!
Saygılar, sevgiler sunarım…

Feza Tiryaki, 3 Haziran 2011

O madeni bu madeni çıkarırız orayı burayı açarız diyorsunuz.Çok güzel inşallah onlar da olur.Ancak bu hainler de kim bilir ne anlaşmalara imza atmış kim bilir ne 100 yıllık sözler vermişlerdir. Gözüm korktuğundan değil ama hakikaten nelerle muhatap bıraktılar bizi.Memleketten gavur temizleyeceğimiz günleri iple çekiyorum. Bundan kastım sadece yabancılar değil, içimizdeki hainleri de kastediyorum ki özellikle onları kastediyorum.