BU İKTİDARLA YENİDEN!
Bu anlatacağım öykü soğuk savaş yıllarından kalmadır. Şöyle:
İkinci Dünya Savaşı öncesi yılları. Daha savaş patlamamış, Almanya savaşa girmemiştir ama savaş ihtimali her yerde konuşulmaktadır.. İki Alman yine bu konuda kafa patlatmaktadırlar. Biri derin derin iç çeker, der ki:
“Ya bir savaş çıkacak, ya da çıkmayacak!"
"Biz bu savaşa ya gireceğiz, ya girmeyeceğiz!”
Arkadaşı başıyla onaylar:
“Güzel!”
“Girmezsek mesele yok!”
“Güzel!”
"Girersek, ya yeneceğiz, ya yenileceğiz!”
“Güzel!”
“Yenersek mesele yok!”
“Güzel!”
“Yenilirsek ya Ruslar’a esir oluruz, ya Amerikalılar’a!"
“Güzel!”
“Amerikalılara esir olursak mesele yok!”
“Güzel!”
“Ruslara esir olursak bizi ya kurşuna dizerler, ya da esir değişimiyle salarlar!”
“Güzel!”
“Esir değişimiyle salarlarsa mesele yok!”
“Güzel!”
“Bizi kurşuna dizerlerse, cesedimizi ya sabun sanayiinde kullanırlar, ya kâğıt!”
“Güzel!”
“Sabun sanayiinde kullanırlarsa mesele yok!”
“Güzel!”
“Kağıt sanayiinde kullanırlarsa ya kitap yaparlar, ya da tuvalet kağıdı!”
Buraya kadar hep “güzel, güzel” diyerek arkadaşını onaylayan Alman patlar:
“ Yok devenin başı! Yeter artık ya...Bu kadar da olmaz!” deyip arkadaşına tekme tokat girişir...
……
Bu karşılıklı konuşmayı şimdi memleketimizde iki kişi bu iktidar üzerine yapıyor olsun:
“Ne dersin, seçim zamanında olacak mı?"
“ Ya 12 Haziran’da seçime gideceğiz ya da son anda seçimi bir bahaneyle erteleyecekler!”
“Güzel!”
“Seçimde ya yine AKP’yi seçeceğiz, ya da AKP’den kurtulacağız!”
“Güzel!”
“AKP’den kurtulursak mesele yok!”
“Güzel!”
“Yeniden seçersek, ya devletimizi kendi elimizle bitereceğiz, ya da işgale uğrayacağız!”
“Güzel!”
„Devleti kendi elimizle bitirirsek mesele yok!”
“Güzel!”
„Devleti kendi elimizle bitirirsek kendi ülkemizde yabancı olacağız. Kimliksiz kalacağız. Sömürge olacağız. Kalan tüm varlığımız, toprağımız, dağımız, taşımız, suyumuz, ormanımız, geleceğimiz...satılacak. “
„Güzel!“
„İşgale uğrarsak, ya içsavaş çıkacak, ya da teslim olacağız!”
“Güzel!”
“Teslim olursak mesele yok! Esir olacağız, yabancıya köle olacağız olmasına ama canımız kurtulacak . ”
“Güzel!”
"Esir olursak, Hatay’dan ta Karadeniz’e kadar olan topraklarımızda ya Yahudi Ermenistan’ı kurulacak, ya Yahudi Kürdistan’ı!”Türkiye’de Türklük bitecek"!
“Güzel!”
“İçsavaş çıkarsa, çok kan dökülecek…Ülkemizde emelleri olanlar bizi birbirimize kırdıracaklar. Sonunda vatanımızı mutlaka kurtaracağız ama bunun bedelini de milletçe ödeyeceğiz.”
“Güzel!”
Karşısındakinin her dediği felâkete hâlâ “güzel, güzel “diye onay verdiğini gören, ancak buraya kadar devam edebilir ve sonunda onun yakasına yapışır:
“Bu kadar da olmaz!
Arkadaş, ya sen benim ne dediğimi anlamıyorsun! Ya ben ne dediğimi bilmiyorum!”
Feza Tiryaki, 2 Haziran 2011