BU KIŞ GELECEK
60 yıldır bekleyip durduk, hangi kış gelecek diye.
Batı basınında ise bu kış geleceğine ilişkin kimi ipuçları var.
Kim bu ‘Godot’ diye sorulacak olursa; Ağrı’ya inecek kurtlar değil ama, Humus, Hama, Halep hattına inecek ‘ayı’nın olduğu ileri sürülebilir.
Böylece, en azından, ‘Godot’nun kim olduğu konusu da açığa çıkmış olacaktır.
Hazırlıklar hazır
Gün geçmiyor ki, şaşırtıcı bir haber gelmiyor ola.
Bir bakıyorsunuz, Suudî Arabistan liderliğinde bir ‘İslam Cephesi’ kurulmuş.
Hem ‘İslam’ ve hem de ‘Suudî Arabistan’ adları nasıl yanyana getirilmiş, şaşırmamak olanaksız.
Şaşırmak için başka nedenler de var kuşkusuz: Türkiye Cumhiriyeti Devleti de bu ‘cephe’de yeralıyormuş.
Böylece, önce Batı’nın sonra da Rusya’nın bas bas bağırdığı, ‘Türkiye Şer Cephesi’nde yer alıyor sözü, doğrulanmış olmakta .
Şer Cephesi’nin başında ise ABD oturmakta.
Çünkü, ABD’nin Yakın-Doğu’yla görevli Devlet Bakanı yardımcısı Jeffery D.Feltman ‘örgüt’ün hazırlığından sorumlu bulunmakta.
Ancak, Türkiye’yle ilgili ‘şaşırtıcı’ olan bir başka durum da, tüm bu gelişmelerden Türk Dış İşleri Bakanlığı’nın sonradan haberdar olması.
Ya da ayırdında olmaması.
Cephenin öte yanında, yine ‘İslam Devletleri’ yer almakta: Suriye, İran, Irak, Birleşik Arap Emirliği, Filistin vb.
Bunların liderliğini de Putin yürütmekte.
Sonuçta, ABD ve Rusya’nın liderliğinde geniş çaplı bir ‘cepheleşme’nin yürütüldüğü ortada.
Suriye’ye yabancı saldırılarına karşı üç kuvvet
Dananın kuyruğu
Bir ‘ilginçlik’ten daha sözedilecek olursa ; bu, iki ‘cephe’nin de ‘İslami Terör’e karşı değil, birbirlerine karşı konumlanmış olmalarıdır.
Birinde Suriye ve Başer Esad, diğerinde ise El–Kaide ve IŞİD salt ‘bahane’ olarak ileri sürülmekte.
Buradan da, Dr Recep’in Rusya’ya karşı ‘dik duruşu’nun nedenlerine ulaşılabilmekte.
Hem de, Türk Dış İşleri’nin olayları ‘ağzı açık’ bir biçimde izliyor olmasının nedenlerine..
Örnek olsun, 10 gün sonra, Suriye’nin kuzeyinde Salih Müslim lideliğinde bir Kuzey Suriye Kürt Özerk Bölgesi kurulmasından Türk Dış İşleri’nin ne kadar bilgisi vardır ?
Bana sorulacak olursa, ‘yok’tur.
Bu bir ‘Devlet Sırrı’ olduğu için, bir ‘Devlet benim’ diyen Dr Recep bir de yabancı istihbarat örgütleri bilmekteler.
Bir de ‘Sır Küpü’ Hakan Fidan.
Ne var ki, bu ‘sır’ların yakında düşeceğinden kimsenin kuşkusu olmamalıdır.
Çünkü ; her na kadar ‘Şer Cephesi’ cepheyi yaymaya çalışıyorsa da, ‘Ayı Cephesi’ de çalışmalarını yoğunlaştırmakta.
‘Bu kış’ içinde, Suriye’de ciddi bir ‘halk hareketi’nin hazırlıkları yapılmakta.
Önce Esad Güçleri ve Rusya, Humus, Hama, Halep hattını askerî olarak temizleyecek ve ardından ‘sivil güç’leri devreye sokacaklar.
İşte bu ortamda ‘dananın kuyruğu’ da kopmuş olacak.
‘Çan parça’ ?
Kaç parça olduğunu en iyi ‘Bizim Selo’ ile Figen hanım-efendi-ekselansları biliyordur.
Ancak ‘Devlet Kuşu’nun, onların ‘parça’sından önce Salih Müslim’in başına konma olasılığı fazla.
En azından deneneceğine ilişkin haberler var.
Yine de, bu girişimi ‘cepheler arası’ bir ‘ateşkes molası’ olarak değerlendirmek gerekebilir.
Hiçbir ara çözüm, cepheler arası ‘ya herro ya merro’ hamlesine değin tüketici olmayacaktır.
Ve o güne değin Türkiye’nin, öncelikle, ‘sır’lı ya da ‘sırsız’ Başkanlık değil ama kemalist bir ‘kurmay’ başkanlığına gereksinmesi vardır.
‘Genel Kurmay’ın, ne Küçükanıt, ne Hazreti Başbuğ ve ne de Özel Komutan kadar ‘lüks’ü yoktur.
Oysa olaylar üzerimize üzerimize gelmekteler.
Öngörüden vazgeçtik, hiç değilse ‘acil durum’lara karşı bir önlem alınabilse..
Tanrı aşkına varsa öyle biri, çıksa bir adım ileri..
Görsek şu mah cemalini.
Habip Hamza Erdem