Yandaş Medyaya Sesleniyorum:
Bu Millet Evet Demez, Çünkü!
PARADAŞ KALEMLERİN BEYİN YIKAMA TEKNİKLERİ
Yandaş medyanın "paradaş" kalemleri", Anayasa Mahkemesi'nin AKP Anayasası'nı halk oyuna sunmaya, karar verdiği günden beri, "12 EYLÜL ANAYASASI'NDAN kurtulmak için AKP ANAYASASI'NA EVET" kampanyası düzenlemiş durumdalar.
Bu paradaş kalemler, Türk halkına EVET dedirtebilmek için akla hayale gelmez numaralar yapmakta, herşeyi istismar etmekte, yalanla, dolanla, palavrayla, halkı kandırmaya çalışmaktadırlar.
Bu paradaş kalemler, AKP'nin iktidar olduğu 2002 yılından beri yaptıkları gibi, CIA'nın Tavistok Enstitiüsü'nün yöntemlerini kullanarak, önce farklı yandaş kanallardan halkı propaganda bombardımanına tutmakta, daha sonra zihin bulanıklığı yaşayan halka, KARŞI DEVRİMİN öldürücü yumruğu olarak tasarlanan AKP ANAYASI'NI kabul ettirmeyi amaçlamaktadırlar.
Bu CIA uzantısı paradaşların "beyin yıkayan" propagandalarına karşı herkesin çok dikkatli olması gerekmektedir; çünkü 12 Eylül'de EVET çıkması halinde 50 yıldır aşama aşama gerçekleştirilmeye çalışılan KARŞI DEVRİM tamamlanmış olacaktır.... Türkiye, 1923 kazanımlarından tamamen uzaklaştırılarak, ABD'nin BOP çerçevesinde ILIMLI ISLAM CUMHURİYETİ haline getirlecektir... Bu bir "komplo teorisi" değil gerçeğin soğuk ve acı yüzüdür.
AMAÇ: TÜRKİYE CUMHURİYETİ'NİN OMURGASINI KIRMAK
Anayasa değişikliği sonrasında, Türkiye Cumhuriyeti'nin omurgası durumundaki, "resmi dil", "üniter yapı", "laiklik" gbi kavramlar ABD ve "yerli işbirlikçilerinin" istekleri ve çıkarları doğrultusunda yeniden tanımlanacak, Anayasa Mahkemesi tamamen egemen gücün eline geçeceği için bu değişimlere yönelik ciddi bir hukuksal tepki de gelmeyecektir. Böylece KARŞI DEVRİM, "demokrasi" çığlıkları atarak Türkiye'yi AKP diktasına sürükleyecektir. Böylece Atatürk'ün kurduğu Türkiye Cumhuriyeti'nin omurgası (bağımsızlık-çağdaşlaşma ve ulusal egemenilk) kırılacaktır. Karşı Devrimciler, Türkiye'yi "yeniden şekillendirmek" için bu kırılmaya mecburdur...
ŞEHİT KANLARINA SAYGININ GEREĞİ
Dünyadaki ilk anti -emperyalist mücadelenin verildiği bu kutsal topraklarda doğan ve yaşama şansına sahip olan aklı başında her Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı, dünya görüşü ne olursa olsun, Çanakkale'de, Sakarya'da, Dumlupınar'da ve hain PKK saldırılarında canlarını veren yüzbinlerce evladının bu vatan için döktüğü kanların boşa gitmesini istemiyorsa 12 Eylül'de HAYIR demelidir...
Satılmışa, işbirlikçiye, vatansıza diyecek lafımız yoktur şüphesiz!..
EVET DİYEMEYİZ ÇÜNKÜ!
Bu toprağın binlerce yıllık zengin kültürüyle yoğrulmuş, kendi yağıyla kavrulan, mütedeyyin, fedakar ve sağ duyulu insanlar, bizler bu anayasa değişikliğine EVET diyemeyiz.
Evet diyemeyiz çünkü;
Atatürk ve silah arkadaşlarının, yokluk ve yoksulluk içinde emperyalizme kafa tutarak kurdukları bu Çağdaş Cumhuriyeti biravuç işbirlikçiye bırakacak kadar aptal değiliz!
Evet diyemeyiz çünkü;
23 Nisan 1920'de Anadolu bozkırında yokluk ve yoksulluk içinde, "Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir" diyerek açılan TBMM'nin kürsüsüne işgali protesto etmek için örtülen o kara örtünün nasıl bir fedakarlıkla o kürsüden kaldırıldığını daha unutmadık.
Evet diyemeyiz çünkü;
Atatürk sonrasında, Türkiye'nin nasıl Batı ve ABD çıkarları doğrultusunda yavaş yavaş dönüştürüldüğünü çok iyi bilmekteyiz!
Evet diyemeyiz çünkü;
Din istismarına, tarikat yapılanmasına, Allah'la aldatılmaya, İslamın siyasallaştırılmasına, laikliğin sulandırılmasına karşıyız.
Evet diyemeyiz çünkü;
Türkiye'nin öz kaynaklarının yandaşa peşkeş çekilmesine, topraklarımızın yabancılara satılmasına, tarım ve hayvancılığımızın bitirilmesine göz yumamayız.
Evet diyemeyiz çünkü;
Çalışan, üreten, alın teriyle kazanan işçimizin haklarının gasp edilmesine, çağdaş kölelik düzenine karşıyız.
Evet diyemeyiz, çünkü;
Askerleğin yan gelip yatma yeri olmadığını biliyoruz.
Evet diyemeyiz çünkü;
Şehtilerimize "kelle" denmesine tahammülümüz yok.
Evet diyemeyiz çünkü;
Muhalefetin susturulmasını, ulusalcı aydınların hapse atılmasını, tek seli bir Türkiye yaratılmasını istemiyoruz.
Evet diyemeyiz çünkü;
Atatürk'ün "milletin efendisi" olarak adlandırdığı fedakar köylümüze, çiftçimize, "Ananı da al git!" diyen zihniye karşıyız.
Evet diyemeyiz çünkü;
Ne ABD uşaklığı, ne Arap yandaşlığı yapmak istemiyoruz, "Tam bağımsız Türkiye" istiyoruz.
Evet diyemeyiz, çünkü;
Yeniden önümüze Sevr Antlşaması'nın koyulmasını istemiyoruz. Türkiye'de Ermenistan, Pontus Rum ve Kürdistan kurmak isteyenlerin hayallerinin 90 yıl sonra gerçeğe dönüşmememesi için mücadele ediyoruz.
Evet diyemeyiz çünkü;
Sultana, padişaha, halifeye ve her türlü "diktaya" karşıyız.
Evet diyemeyiz, çünkü;
AKP ve zihniyetini artık istemiyoruz.
Evet diyemeyiz çünkü;
İşsiziz.
Evet diyemeyiz çünkü;
Sadaka ekonomisine karşıyız.
Evet diyemeyiz çünkü;
Yandaşın zengin olmasına karşıyız.
Evet diyemeyiz çünkü,
Tarihimizin sadece Osmanlı tarihinden ibaret olmadığını, Atatürk'ün dediği gibi en aşağı yedi bin yıllık bir geçmişe sahip olduğumuzu biliyoruz. Ve gururla, "Ne Mutlu Türküm diyene!" diyoruz.
Evet diyemeyiz; çünkü,
Kadınlarımızın özgürlüklerini kaybetmelerini istemiyoruz. "Başörtüsüne özgürlük!" çığlıkları atanların gerçek niyetlerinin kadınlarımızı önce kendi içine, sonra evin içine, sonra da dış dünyaya kapatmak olduğunu biliyoruz.
Evet diyemeyiz çünkü;
Muaviye'yi, Vahdettin'i, Ali Kemal'i, Damat Ferit'i, Şeyh Sadi'i, Sadi Nursi'yi değil Hz. Ali'yi, Mevlana'yı, Fatih Sultan Mehmet'i, Hasan Tahsin'i, Atatürk'ü seviyoruz... Hainden kahraman yaratılmasını istemiyoruz.
Evet diyemeyiz, çünkü,
Bu toprağa ihanet edemeyiz.
Tarihimiz, için, dilimiz için, kültürümüz için, bölünmez bütünlüğümüz için, bağımsızlığımız için, çağdaşlığmız için, demokrasimiz için ve cocuklarımız için: HAYIR!..
12 EYLÜL'DE, "PARADAŞ KALAMELER", TÜRK HALKININ AKLIYLA VE VİCDANIYLA OYNAMAMNIN NE ANLAMA GELDİĞİNİ ÇOK İYİ GÖRECEKLERDİR!..
Not: Paradaş kalem: Paraya tapan, para için düşüncesini bile satan yazar çizer tipi...
Sinan MEYDAN / Temmuz 2010, sinanmeydancom.tr.gg