Günlerdir bekliyorum, sanat dünyasından hiç kimse çıkıp da Nurseli İdiz hakkında bir açıklama yapacak mı diye. Sahip çıkmak da değil tam beklediğim, en azından nezaketen de olsa bir destek olmak, üzüntüsünü paylaştığını bildirmek. Ama müthiş bir sessizlik hakim.
Bir tek Hülya Avşar yüksek sesle yapılanı eleştirdi, helal olsun ona! Hiç kimseden korkmadan, hiç kimseye yaranmadan Ergenekon kapsamında gözaltına alınan Nurseli İdizin mağduriyetinden dolayı kamuoyuna açıklama yaptı.
Peki Hülya Avşar da olmasa bu ülkede Nurseli İdiz yalnız mı kalacaktı? Sadece gözaltına alındığı için sanat dünyasının yargısız infazına kurban gitti galiba İdiz. Belli ki sanatçı arkadaşları onu Ergenekoncu bellemiş ve hakkında hiç konuşmayarak kendilerini de hedef göstermiyorlar.
Bana dokunmayan yılan onların derdi...
Merak ediyorum, eskiden politik çıkışlar yapanlar şimdi nerede?
Cumartesi Annelerine destek vermek için albüm hazırlayan Sezen Aksu neden kamuoyunun önüne çıkıp da Nurseli İdizden bahsetmiyor?
Neden Yılmaz Erdoğan oyuncu arkadaşı hakkında konuşmuyor?
Peki ya imza kampanyalarının baş aktörü olan isimler? Lale Mansur, Şanar Yurdatapan, Melike Demirağ, Nur Sürer?
Entelektüellerin ve entel filmlerin vazgeçilmez oyuncusu Zuhal Olcay?
Muhalif yazarın sevgilisi sosyal demokratların poster kızı Pelin Batu?
Can Dündarla arkadaş olmayı entelektüellik ölçüsü sayan onca şarkıcı?
Mesela neden Leman Samın sesi çıkmıyor?
Büyük solcular Halil Ergün ve Tarık Akan neden sessiz?
Çiçek Bar müdavimleri; Ferhan Şensoy, Yavuz Özkan gibi isimler?
O devrimci ve muhalif tınılarıyla rejim karşıtı Mor ve Ötesi?
Cihangirin bir tanesi Yasemin Alkaya?
Her konuda lüzumlu-lüzumsuz konuşan o Amcanın neden sesi çıkmıyor?
Ve kendilerine entel yaftası yapıştırmaktan hiç çekinmeyen, bununla böbürlenen pek çok başka isim... Neden hiçbirinin sesi çıkmıyor da bir tek Hülya Avşar muhalefet yapıyor?
Çünkü onlar gibi korkmuyor, çok açık bu.
Peki bu kadar sanatçının pozisyonu ne? Yandaş basın çizgisindeler mi, muhalifler mi? Liberallikleri Türk basınının demokrat kalemleri gibi mi, yoksa biraz daha mesafeliler mi?
İşin bir de Nurseli İdizin şöhretiyle ilgili boyutu var.
Hâlâ Saklambaçı sunduğu dönemdeki kadar ünlü, yıldızı parlayan biri olsa bu kadar kenara itilmezdi. Son yıllarında genellikle medyanın hep hedef gösterdiği, genellikle olumsuz yansıtmaya çalıştığı bir isim o.
Dahası, aleyhinde haber yapmalarına rağmen basınla uzlaşmamaya da niyetliydi. Onların saldırılarına karşı geri adım atmadığı gibi, kendi hayatını yaşamakta da ısrar etti.
Gelin bir komplo teorisi kuralım.
Ergenekon operasyonunda birtakım görünmez güçler gözdağı adına bir sanatçı seçtiyse, Nurseli İdizi iyi tespit etmişler. Belli ki bu ülkedeki vefasızlığı kavramışlar; düşenin dostu olmadığını anlamışlar, ona göre bir hedef bulmuşlar. Kimsenin onun adına tepki göstermeyeceğini hesaplamışlardır. İkincisi, hiç kimse tepki göstermese de şaşırtıcı bir isim olduğu için yeterli gözdağını da vermiş olacaklardı.
Gazetecilerin gözaltı süreci de hiç kimsenin önemsemediği, zamanında adı bir şekilde bilinen isimlerin gözaltına alınmasıyla başlamadı mı? Bu ünsüz gazeteciler gözaltına alınırken, büyük bir tepki oluşmamış ama yeterli korku yaşanmıştı. Ne zaman ki İlhan Selçuk gözaltına alındı, o basındaki toplu uyanışın miladı oldu.
Sanat dünyası da bilmiyor ki bugün Nurseli İdizi görmezden gelmek, yarın kendi adlarını korumak anlamına gelmiyor. Bilakis, dokundukları isimlerin ardından gürültü kopmayınca bu işi tezgâhlayanlara daha fazla güç veriyor.
Hem savcının bonkör isim kullanma huyu, pek çok sanatçıyı ilgili-ilgisiz Ergenekona iliştirmişken... Yarın öbür gün herkes hedef olabilir.
Tehlikenin sadece Hülya Avşar farkında.
Oray Eğin