Bu sıcakta kömür verdiler, su veremiyorlar...
GÖREBİLDİĞİM kadarıyla size yazın ortasında kömür verdiler.
Ama su veremiyorlar.
Bu cehennem gibi sıcaklarda su bulamayıp ama kömür sahibi olmak nasıl bir duygu bilemiyorum.
İnsanın canı sıkılır.
Devlet yönetimi tarihine geçer mi, geçmez mi bilemem bu enteresan hizmet çeşidi. Ama dünya siyasi tarihine geçmeli.
Çünkü siz de yazın ortasında size su veremeyen, ama kömür verenleri takdir edip oy verdiniz.
*
Doğrusunu isterseniz bu yaptıkları yeni bir şey değil.
Çağdaş insanın kaçınılmaz gereksinimleri yerine, onları kandırmak, gözlerini boyamak için bu hep böyleydi.
Diyelim ki; her kasabayı il yapmak...
Her ile binasız-hocasız birer üniversite kondurmak...
Ve o üniversitelerden mezun olmuş ama sokakta kalmış on binlerce gence birer iş bulmak yerine "milletvekili olma hakkı" vermek...
Çağdaş eğitim yerine karanlık bodrum katlarındaki tarikat kursları...
Yaşadıkları bu dünyadaki tüm uygar olanaklardan yoksun saf insanlara atılan din-iman nutukları...
Yaz ortasında susuz kalmış insanlara kömür vermekti.
Ramazan çadırları...
Fak-Fuk-Fonlar...
Çiftçinin ürününe pazar bulmak yerine, avanta krediler...
İnsan gibi yaşama koşulları yerine gecekondu afları...
Her işsiz-güçsüze bir cep telefonu, iki kredi kartı...
İnsanların alın teri döküp, gururla para kazandıkları bir dünya yerine; beleşçilik, avantacılık, hırsızlık...
Susuz insanların kömür torbalarıydı.
*
Anladığım kadarıyla şimdi bu sıcakta kömür verdiler.
Ama su veremiyorlar.
Olsun...
Siz bunlara oy verdiniz mi, verdiniz...
O zaman bu sıcaklarda kömürle idare edeceksiniz.
Bekir Coşkun, 04.08.07